Aziz Şah– Kıbrıs’ta göçmen olanlar Kıbrıslılardır…
Kimi Kıbrıslı 3 kez göç etti, kimisi 5 kez…
Hatta Kıbrıslı savaştan kaçarken kendi ülkesinde mülteci oldu, çadırlarda yaşadı…
Bugün Avrupa’da çadırlarda kalan Suriyeliler, Libyalılar, Iraklılar gibi. Libya’daki mülteci kamplarında kalan Afrikalılar gibi…
Bu adanın insanı mülteciliği de göçü de bu adada yaşadı…
Kıbrıslı kendi yurdunda oradan oraya göç etmiştir…
Göç etmek zorunda kalmıştır…
Göçün nedeni toplumsal fasaryalardır…
“Göçmen” kelimesi öyle alaguduru kullanılabilecek bir kelime değildir. Hele ki Kıbrıs’ta!
Göçmen mecbur olduğu için göç edene denir. Evi ve toprağı varken kimse evini kendiliğinden terk etmez. Mecbur olduğu için terk eder!
Rum ve Türk Kıbrıslılardır bu adada göçmenler…
“1974’ten sonra gelen göçmenlerin vatandaşlık hakkı” diyor bazıları…
Kavram kargaşası yaratarak suyu bulandırıyorsunuz!
1974’ten sonra gelenler mecbur kaldıkları için gelmediler buraya. “Kendi gelen” de deniyor bu gelenlere…
Hayır! “Kendi gelen” değildirler. Sistematik olarak getirildiler, taşındılar, demografik yapıyı dönüştürmek için bilinçli bir sömürgeleştirme kampanyası ile geldiler…
Anadolu’da köylerde kahvelere kağıt asıldı: “Kıbrıs’ta ev ve tarla dağıtılacak” diye…
Arkalarından kimse kurşun sıkmadı. Savaştan kaçarak gelmediler buraya. Ne mültecidirler ne göçmen…
2011’den sonra savaşlardan kaçıp yolu Kıbrıs’a düşenler ise mültecidir. Hoş gelmiştir!
Mülteci, göçmen ve yerleşik (yerleşimci) kavramları arasındaki fark nettir…
Kıbrıs’ta ganimet, toprak, iş vaad edilerek getirilenler ile IŞİD’den kaçarken Akdeniz’de yolu Kıbrıs’a düşen insanlar arasındaki farkı ortadadır…
İsrail Filistin’e “vaad edilmiş topraklar” dedi taşıma nüfus ile sömürgeleştirirken. Sömürgeleştirmede hep bir “vaad” vardır…
Sapla samanı birbirine karıştıranlar, yerleşiklere “göçmen” diyenler, hem bu ülkenin hem de insanlığın tarihindeki göç ve mültecilik gerçeğini bilerek çarpıtıyorlar…
Filistin’deki Siyonist işgalcilere yerleşik ve yerleşimci denir…
Cezayir’deki Fransızlara yerleşik ve yerleşimci denir…
Güney Afrika’daki beyaz adama yerleşik ve yerleşimci denir…
Arjantin’in adası Malvinalar’daki İngilizlere Arjantinliler yerleşik ve yerleşimci der…
Yerleşik ve yerleşimcinin olduğu yerde yerlilere karşı ırkçı bir rejim olur her zaman!
Zaroğlu’nun yasadışı bir şekilde torpil ile vatandaş yapıldığını, “vatandaşlık hakkı olan göçmen emekçilerin vatandaşlık alamadığını” söyleyerek düzeni eleştiriyormuş gibi yapanlar var…
“Vatandaşlık hakkı” lafı o kadar komik ki…
Neden TC vatandaşları KKTC vatandaşlığı istiyor? Büyük olanın küçüğün vatandaşlığını istediği nerede görülmüş? KKTC kimliği TC’den daha mı güçlüdür?
“Vatandaşlık hakkı” diye bir hak yoktur. Çünkü burada bir cumhuriyet yoktur. “Vatandaşlık hakkı” cumhuriyetlerde olur.
Burada Kıbrıslının ülkesini gasp etmeye yarayan bir “araç”tır “hak” denilen “vatandaşlık”…
Siz KKTC’yi bir cumhuriyet mi sanıyorsunuz?
(17 Nisan 2019 tarihinde Afrika gazetesinde yayınlanmıştır)