Aziz Şah – Önce Kıbrıs’a yönelik Amerikan silah ambargosu kalktı…
Sonra Türkiye’ye yönelik göstermelik AB yaptırımları kısık sesle okundu…
Silah ambargosunun kalkmasının Türkiye ile hiçbir alakası yoktur.
Doğu Akdeniz’deki meselenin Türk-Yunan sorunuyla da alakası yoktur.
“Kıbrıs Türkünün iradesi” de kimsenin umurunda değildir.
%18’lik nüfusla %30 söz sahibi olduğun devleti Rum’a hediye edip, sonra %50 pay istersen, kendi iradene kendin saygısızlık yapmışsındır!
Bütün Doğu Akdeniz Türkiye’ye karşı birleşti diye bir vaziyet yok…
Mısır-İsrail-İtalya-Kıbrıs-Lübnan-Yunanistan-ABD bir yanda Erdoğan Türkiye’si diğer yanda diye bir şey de yoktur.
İncirlik üssü olduğu yerde duruyor, Malatya’da da İsrail’in radar üssü duruyor. Ahmak yerine koymayın kimseyi…
Biz ne milliyetçiyiz ne liberal, oltaya gelmeyiz!
Doğu Akdeniz’de olan biten Amerikan-Rus nüfuz mücadelesidir.
Türkiye ve Yunanistan ile Kıbrıs her zaman olduğu gibi arada kaldı…
Körfez savaşından bu yana Yeni Dünya Düzeni, Rusya ve Çin’in kuşatıldığı sürekli savaş dönemidir.
Şu anda Rusya ve Çin’in kuşatıldığı bir cephede rehin kalmış durumdayız.
Kıbrıs’a yönelik Amerikan silah ambargosunu kaldıran Menendez tasarısının amacı Kıbrıs ile Rusya’nın tarihsel bağlarını kesmektir. “Rus gemileri Kıbrıs limanlarını kullanamaz” diyor karar…
Bir yandan Kıbrıs’a Amerikan denizaltı üssü ve Fransız deniz üssü yapılırken diğer yandan Rusya’nın ayağını kesiyorlar.
Hatırlıyor musunuz Euro krizinde Alman emperyalistleri ne yapmıştı?
Troyka’nın dayattığı ekonomik paketle Rus hesaplarına konan tedbirleri ve 100.000 Euro’nun üzerindeki mevduatların dondurulmasını hatırlıyor musunuz?
İşte Alman emperyalizminin Kıbrıs’ta Rus sermayesine çektiği operasyonun bir devamıdır Menendez tasarısı. Kıbrıs’taki Rus sermayesinden sonra Rusya-Kıbrıs ilişkilerine de darbe vuruldu…
Bizim milliyetçiler ise ABD Türkiye’nin S-400 hamlesine karşılık olarak Rumlara silah ambargosunu kaldırdı diyor.
Silah ambargosu kalktı, evet, ama süngü Kıbrıs Rum liderliğine girdi!
AB’nin Doğu Akdeniz’de Kıbrıs’ın egemenliğine tecavüz ettiği için Türkiye’ye karşı açıkladığı yaptırımlar ise “havlayan köpek ısırmaz” cinsinden…
“Yapacağız, edeceğiz, değerlendireceğiz, duruma bakacağız, hav hav hav” dedi AB Türkiye’ye…
Tek bir örnek vereyim…
AB geçen sene Türkiye’ye verdiği 3 milyar Euroluk mülteci yardımının 1,1 milyarının kayıp olduğunu açıkladı. Sonuç mu? 1,1 milyar Euro nereye gitti, cevabını veren olmadı AB’ye! Onlarsa yardımlara devam ettiler…
AB emperyalizmi Erdoğan istibdadını ayakta tutmaktadır. Onlar Erdoğan istibdadını besliyor, Erdoğan da onlara hizmet ediyor. Mevzu budur…
Liberaller AB’ye çok güveniyor, milliyetçiler ise Türkiye’ye. AB ise Erdoğan’a güveniyor!
Kıbrıs’ta ise bir Rus-Amerikan savaşı sürmektedir…
(Görsel: Senih Çavuşoğlu)
(17 Temmuz 2019 tarihinde Afrika gazetesinde yayınlanmıştır)