Salgında mıyız, soygunda mıyız?

Aziz Şah – Salgının ortasında mıyız? Banka soygununun ortasında mıyız?

Yaşam savaşının ortasında mıyız? Yolsuzluk savaşının ortasında mıyız?

Gecenin bir yarısı bir anne mesaj attı…

-Ne oldu solunum cihazı yolsuzluğu işi, hani bir bakan akrabasından ihalesiz bozuk solunum cihazı alıyordu?

Gecenin bir yarısı, kanepede yatırken bu mesajı attı bana!

Halkımız yattığı yerde yolsuzluk düşünüyor…

Hem de nitelikli dolandırıcılık statüsünde yolsuzluk…

Çünkü biliyor, yarın hastalanırsa solunum cihazına ihtiyacı olacak…

Korona dünyayı kasıp kavururken “ventilatör” kelimesini öğrendik. Bildiğiniz vantilatör değil bu, ventilatördür.

Vantilatör Temmuz sıcağında suratınıza biraz serin verir…

Ventilatör ise nefes almanızı sağlar. Nefesiniz kesildiğinde nefesiniz olur…

İkisi arasında bir harf fark var ama işlevleri arasında dünya fark var!

Bugün bütün dünya ventilatör üretimi için mücadele ederken KKTC denilen yerde koltuk sahibi bir kişinin ilk aklına gelen akraba tüccara ventilatör kıyağı çekmek oluyor…

Dünyada otomobil fabrikaları ventilatör üretimine başladı, bize de insaf ederlerse verirler…

Kıbrıs’ta ventilatör üretebileceğimiz fabrikalar vardı zamanında Sanayi Holding’te. Artık yoklar, dünyanın insafına kaldık…

Amerikalı kendine yeteni üretecek…

Avrupalı kendine yeteni üretecek…

Sonra zurnanın son deliğine gelir belki sıra…

Onun için hasta olmamaya bakın!

“Şimdi siyaset zamanı değil” diyorlar. Şimdi bir makam arabası kaç ventilatör eder diye sormanın zamanı da değil…

Şimdi 4-5 senelik bir cumhurbaşkanlığı örtülü ödeneği kaç hastane eder diye sormanın da zamanı değil…

Şimdi Kıbrıslı Türklerin cebinden “savunma bütçesi”ne aktarılan para ile hastanede neler yapılırdı diye sormanın da sırası değil…

Hiçbir zaman da zamanı gelmeyecek…

Gecenin bir yarısı, bir anneyi, memleketini düşünen bir kadını uyku tutmamış…

Mesaj attı soruyor:

-Ne oldu solunum cihazı (ventilatör) yolsuzluğu?

Ne hale soktunuz bu memleketin insanını…

Kaç ventilatör var hastanede diye sormuyor, yolsuzluğu soruyor…

İtalyan doktorların yaşlıları solunum cihazlarından sökün gençleri bağlayın talimatını duymuştur mutlaka, bana o soruyu soran o anne, bu yüzden soruyor…

Solinadan silah üreten kahramanların partisiydiniz siz değil mi?

Solinadan silah üreten kahramanlar kurdu değil mi bu devleti?

Solinadan silah üreten kahramanlar gitti fabrikalarımızı peşkeş çekti ve kapattı değil mi?

Savaşı kazandık değil mi?

Soruyor bana bir anne…

-Ne oldu solunum cihazı yolsuzluğu?

İnanmayacaksınız belki sevgili Kıbrıslılar…

Gerçek ambargo ve izolasyon şartlarında, bombaların altında, İsrail’in insafında yaşayan Gazze’de 60 solunum cihazı ayrıldı Korona için, Kuzey Kıbrıs’ta ise 16-20 arası…

Korona’nın ne olduğunu bilmeseniz büyük bir banka zannedersiniz. Bir haftadır sadece dağıtılacak banka kredileri ve faizler konuşuluyor. Sağlığı umursayan yok…

Sonra da bize siyaset yapmayın diyorlar…

Yolsuzluk yapmayın, hırsızlık yapmayın, faizcilik yapmayın, salgında mıyız soygunda mıyız bilelim…

Bırakın anneleri kanepede rahat otursunlar!  

(3 Nisan 2020 tarihinde Afrika gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author