Tanı bunları, yık barikatları!

Aziz Şah – Ekmek ve hürriyet birbirinden ayrılmaz…

Hayatlarında ekmek mücadelesi vermemiş olanlar bu yüzden hürriyetin tadını bilmez…

Bu yüzden boş çeke imza atar gibi Kıbrıslı Türklerin bütün haklarını protokollerle Ankara’ya devrediyorlar…

Hayatlarında ekmek için mücadele etmediler ki hürriyetin tadını bilsinler…

Ya bayrak direğindeki adamı vurdular, bakan oldular…

Ya vatanı arsa diye parsellediler milli kahraman oldular…

Ya kaçakçılıktan vekilliğe yatay geçiş yaptılar…

Ya nasıl işlere karıştılarsa INTERPOL tarafından aranıp aranmadıklarını bilmediklerini söylediler…

Ya bir gece ansızın kumarhane izni verdiler…

Ya mafya tetikçilerine bütün kapıları açtılar…

Ya yere düşen adamı demirle döverek öldüren ülkücüleri örgütlediler…

Ya gazete taşlattılar ya gazete taşlayanları kucakladılar…

Ya da tüm bunları görmezden geldiler…

Ne bilsinler ekmeği ne bilsinler hürriyeti!

Mafya tetikçilerine bu memlekette bütün kapıları açanlar, işçilere kapıları kapatıyor!

Hayatları boyunca başkalarının sırtında asalak gibi yaşayanlar bilmez ekmeğin tadını…

Kapılar kapalı. Güneyde çalışan binlerce işçinin memleketi gibi ekmeği de bölündü…

Güneyin Emekçileri kuzey Lefkoşa’da eylem yaptı güney Lefkoşa’ya geçebilmek için…

Fransa-Almanya arası işçiler seyahat edebiliyor ama kuzey-güney Lefkoşa arası seyahat edemiyor…

Günde 1000 vakanın üzerinde seyreden Türkiye’den turist getirme hesabı yapan hükümet, günde 0-5 arası vakanın olduğu güneyde çalışan emekçilerin ekmeğine taş koyuyor!

Kimisinin güneyde evi hazır, kimi güneyde ev kiralamaya hazır; yeter ki kendine ‘devlet’ dedirten şu KKTC, işçilerin PCR testini yaptırsın. Kapıların açılmasından önce işçilerin PCR testini yaptırabilmesi gerek güneye geçebilmesi için!

Test yapmadan, salgın hastanesi kurmadan, sağlığa hiçbir yeni yatırım yapmadan, varolanı kemirerek Koronavirüs salgınına karşı “zafer” elde ettiğini iddia eden KKTC Güneyin Emekçilerine PCR yapmıyor…

Test yok mu bay Pilli?

Kimden duymuşsak bugüne kadar aynı hikâye: Test yaptırmaya gittim, test yok…

Güneyin Emekçilerine neden PCR testi yapılmıyor?

Hayatında ekmek kavgası vermemiş, meclise kapağı atıp meclisten emekli olmuş asalaklar ordusu bilmez emekçinin ekmek kavgasını…

İşçiler meclisin kapısına dayandı. Rejim de emniyet subabı olarak iki “solcu” partinin vekillerini kapıya gönderdi işçilerin öfkesini yatıştırsın diye. Her zaman olduğu gibi TDP ve CTP vekillerine işçilerin öfkesini yatıştırma görevi verildi…

PCR testi yok mu elinizde? Neden Güneyin Emekçilerine test yapılmıyor?

Deli oldunuz ekonomiyi açmak için. Ekonomi dediğiniz kumarhaneler mi? Meyhaneler mi? Kerhaneler mi? Barlar mı? Bunları açtınız…

Ekonomi dediğiniz içki satmak mı? Üretim yapmak mı? Sizin ekonomiden anladığınız lingo lingo şişeler mi? Bu yüzden mi salgın sırasında alkolün vergisini yükselttiniz, salgından sonra kârı katlamak için mi?

Baylar, hatırlatırım size… 2003’te de kapıların açılmasından hemen önce güneyde çalışan işçilerin geçişini bir bahane ile engellemiştiniz. Çok iyi hatırlıyorum o olayın fotoğrafını…

Ellerinde keserlerle işçiler Ledra Palace barikatını yıkıp geçti. Liseye gidiyordum o sıralar; işte gerçek barış, işte hürriyet bu demiştim kendime!

Nâzım hiçbir dizeyi boşuna yazmadı:

“Ve elbette ki, sevgilim, elbet,
dolaşacaktır elini kolunu sallaya sallaya,
dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle: işçi tulumuyla
bu güzelim memlekette hürriyet…”

(3 Haziran 2020 tarihinde Afrika gazetesinde yayınlanmıştır)

Luricinalılar barikatları açmanızı istiyor, duyarsınız yoksa duymazsınız!

About the author