Kimselerin vakti yok, durup Güneyin Emekçilerini anlamaya!

Aziz Şah – 1968 senesi Fransa’nın devrime en çok yaklaştığı seneydi. Cumhurbaşkanı De Gaulle helikopterle Almanya’daki Amerikan üssüne sığındı…

1917’den sonra o güne kadarki en ihtişamlı işçi eylemleri ve grevler 1968’de gerçekleşti. Peki, ardından ne oldu? Topukları kıçına vurarak kaçan De Gaulle sandık kurdu, tarihi bir seçim zaferi elde etti…

Ne zaman birileri sandığa bakarak toplumu değerlendirmeye çalışırsa, ne zaman birileri sokak eylemlerine bakıp ahkam keserse 1968’in bu dersi gelir aklıma…

Tarih okuyun biraz!

Tarih sizinle başlamaz, sizinle bitmez!

Hayatlarına değmediğiniz insanlar hakkında ahkam kesmeyin…

Güneyin Emekçileri eylemler yapıyor. Gidiyoruz, destekliyoruz, en çok da anlamaya çalışıyoruz 3 aydır aç kalan bu insanları…

Güneyin Emekçileri ile dalga geçen solcular var; “Devrim yaptınız, gancelliyi bile gındıramadınız!” diyorlar…

Güneyin Emekçilerine “Bu memlekette sadece mesele ekmek mi yani?” diyenler var; ilkel buluyorlar “bütün ekmek ve memleket” talebini!

Güneyin Emekçilerinin mücadelesini küçük görenler var; “yanlış adreste eylem yaparlar”…  Doğru adreste eylem yapsalar, TC Elçiliği’nde, gelip destekleyecek misiniz? Yoksa dayak yedikleri videoyu mu paylaşacaksınız sosyal medyada?

Güneyin Emekçilerine akıl verenler var; “Fransa’daki gibi mücadele edin”… Fransa’daki gibi mum yakar gibi arabalar yansa o akılları verenler geçer ilk polisin tarafına!

Güneyin Emekçilerine “Güney Küre’nin Şili’si gibi mücadele edin” diyenler var… Hatırlatırım size, eylemlerin başdöndürücü fotoğraflardan ve videolardan ibaret olmadığını! 2011’de Şili’de isyan patlak verdi; hareketin lideri Camila Vallejo… Ardından Camila isyana neden olan partiden milletvekili adayı oldu! İsyancı öğrencilere “vandallar, marjinaller ve lümpenler” diyen Michelle Bachelet’in listesinden milletvekili seçildi ‘devrimci’ Camila. İlk icraatı da asgari ücretin yükseltilmesine karşı çıkmaktı…

İhanetler isyanlara dahildir!

Yunanistan Komünist Partisi KKE’nin tarihi ihanetler tarihidir. Tepeden konuşanlara baktığımda hep KKE gelir aklıma… Varkiza’da İngiliz emperyalizmi ile anlaşma imzalayıp İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra ülkenin %90’ını ele geçiren komünist partizanların zorla silahlarını topladı KKE…

Hade İkinci Dünya Savaşı çok eskide kaldı… 2011 yılında Yunanistan’da tarihi bir genel grev gerçekleşti. Devrimciler parlamentonun kapısına dayandı. Parlamentoyu devrimcilerden kim korudu?.. Yunanistan Komünist Partisi militanları… Polis barikatının önüne barikat kurdular, devrimcileri geçirtmediler. Kol kola geçtiler, kafalarında motosiklet kaskları, ellerinde sopalarla parlamentoyu korudular. Videoları vardır internette, izleyin ihanetin filmini, devrimcilerle KKE militanları çatışırken! KKE’nin bayrağına devrimcilerin kanı bulaştı parlamento önünde…

Sayayım mı AKEL ve CTP’nin ihanetlerini? Roman olur!

Beğenmediniz Güneyin Emekçilerinin eylemlerini. “Ekmek” talebi de ilkel geldi size… Tepeden bakarak “isyan edin” diyorsunuz. Onlar isyan ettiğinde sizin ihanet etmeyeceğinizi nereden bilecekler?  

3 aydır aç olan Güneyin Emekçilerini tepeden tepeden eleştirenleri gördükçe aklıma Gülten Akın gelir:

“Ah, kimselerin vakti yok

Durup ince şeyleri anlamaya”…

Güneyin Emekçilerini koşulsuz şartsız kim desteklemeye gitti, bilir misiniz? “İki bölgeli iki toplumlu” değil, “Tek memleket, tek ekmek, tek Kıbrıs” diyenler…

Güneyin Emekçileri iki seferdir eylemde bana ne sordu, bilir misiniz?

Neden Lokmacı kapısında “kahrolsun faşizm” diye eylem yapanlar gelip bizi desteklemiyor?

“Ekmek” talebini hor görüyorlar çünkü…

Vakitleri yok durup ince şeyleri anlamaya!

(6 Haziran 2020 tarihinde Afrika gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author