Aziz Şah – 22 Ocak linçinin Polis Genel Müdürü Süleyman Manavoğlu emekli edildi…
En yüksek noktadan emekli oldu. Olup olabileceği ‘cumhurbaşkanı’dır bundan sonra…
Neden olmasın?
Bir katliama çanak tuttu, devlet böyle şeyleri ödüllendirir. Devlet dedimse KKTC değil, TC Devleti…
Türkiye tarihinin “unutulmuş” provokasyonlarından Tan Matbaası Baskını vardır. Tan baskınının içinde olanlardan biri de üniversite öğrencisi Süleyman Demirel’di…
Cumhurbaşkanı oldu!
Tan matbaası baskınından zar zor kurtuldu Aziz Nesin…
Mesela 6-7 Eylül 1955 katliamına zemin hazırlamak için Atatürk’ün Selanik’teki evine ses bombası atan iki Türk’ten biri kaymakam oldu, diğeri emniyet genel müdürlüğü siyasi işler dairesine atandı, sonra da vali oldu; onu oraya atayan polis müdürü sonradan bakan oldu…
Devlet ne yaptı ne etti, 1955 katliamının suçunu önce komünistlere, Aziz Nesin’lere attı, 6-7 Eylül’den zar zor kurtuldu Aziz Nesin…
Sivas Madımak’ın katilleri hep affa uğradı, katillerin avukatları ise AKP’den milletvekili oldu…
Madımak’tan zar zor kurtuldu Aziz Nesin, sonunda da kahrından öldü…
Tarihte bir olay iki defa tekrarlanmaz, Aziz Nesin’in hayatında üç defa tekerrür etti…
Soruşturma, yargılama, adalet dağıtma makamındakiler devlet adına suç işlediği zaman ve suç işlettiği zaman suça ortak olan herkesin omuzuna bir yıldız takılır…
Bu yüzden Maraş Katliamı’ndan sonra “Bana sağcılar cinayet işliyor dedirtemezsiniz” demiştir Süleyman Demirel. Onlar suç işlemez, devletin verdiği görevi yapar…
Türkiye katliamlar, provokasyonlar, baskınlar tarihine geçen polis müdürleri, istihbaratçılar, bürokratlar gibi Süleyman Manavoğlu da Kıbrıs’ın tarihine geçmiştir…
Unutulmasın, Türkiye’de bile sap da hesap da döndü, bazıları yargılandı!
Yabancı bir ülkenin askerinden talimat alarak bir katliama çanak tuttu Manavoğlu…
Lüzinyan’dan kalma çanak çömlek patladı!
Süleyman Manavoğlu 22 Ocak’ın ödülünü aldı mı?
Manavoğlu’nun emrini dinlemeyerek gazete binasının etrafına adamlarıyla etten duvar ören Ali Savaş Altan cezalandırıldı…
Manavoğlu 22 Ocak’ın raporunu yazdı Mustafa Akıncı’ya sundu. Akıncı raporu beğenmedi, baştan yaz dedi. Manavoğlu baştan yazmadı…
Ali Pilli’nin hazırlatıp Akıncı’ya sunduğu trajikomik Korona raporundan sonra insan 22 Ocak raporunun ne kadar baştan savma olduğunu tahmin edebilir…
22 Ocak’tan sonra “Adı Barış Pınarı olsa da akan su değil kandır” ve “Hatay olmak istemiyoruz” dediği için Akıncı iki kez linç edildi. Hakaretler ailesinin fertlerinin ölümle tehdit edilmesine vardı…
2019 Ekim’inde Cumhurbaşkanlığı tarafından hazırlanan bir dosya Başsavcılığa ve Polis Genel Müdürü Manavoğlu’na sunuldu.
-Akıncı’ya yapılan hakaretleri ve ölüm tehditlerini işleme koydu mu Manavoğlu?
Türkiyeli faşistler Kıbrıslı aydınları, gazetecileri, yazarları öldürmeye çalıştı 22 Ocak’ta…
Türkiyeli General Kıbrıslı Polis Genel Müdürü’ne müdahale etmeyeceksin dedi…
Kıbrıslı Adli Şube Müdürü emri dinlemedi, Kıbrıslı polisleri yığdı kapıya…
Kıbrıslı Adli Şube Müdürü Kıbrıslı aydınların ölümüne göz yummadığı için cezalandırıldı. Kıbrıs’ta Kıbrıslıya karşı ırkçı bir rejim hüküm sürmektedir…
22 Ocak günü, hiç unutmam…
İçimizden bir arkadaş polisi aradı, neden gazeteyi taşlayanlara müdahale edilmiyor diye…
Telefondaki polis,
-Afrika gazetesi nerede?
Polise görme, duyma, bilme, konuşma, müdahale etme talimatını Manavoğlu verdi…
Ona da yabancı bir ülkenin askeri verdi bu talimatı. 2000’de de 2018’de de yerli maşalarına işlettiler suçları.
Yerli işbirlikçiler olmasa…
(18 Haziran 2020 tarihinde Afrika gazetesinde yayınlanmıştır)