Libya’da Watiya Üssü, Kıbrıs’ta Geçitkale Üssü

Aziz Şah – Libya’da bir tarafta Fransa, Rusya, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan…

Diğer tarafta Türkiye, Katar ve ABD’nin gölgesi…

Libya’daki statüko bu!

Türkiye dışında bütün taraflar ateşkes istiyor, İtalya ve Almanya dahil…

Bütün taraflar Doğu’da kalan Sirte ve Cufra’yı kırmızı çizgi ilan etti…

Türkiye Libya’nın batısında askeri mevziler kazandı, medyada zafer çığlıkları atıldı. Ne zaman ki petrolün Sirte-Cufra hattında yoğunlaştığını anladılar, kırmızı çizgi doğuya kaydı…

Türkiye’nin “Sirte ve Cufra’yı almadan durmayacağım” tavrına karşın Tobruk meclisi-Libya Ulusal Ordusu Mısır’ı davet etti…

Sirte-Cufra Türkiye’nin kırmızı çizgisi…

Sirte-Cufra Mısır’ın kırmızı çizgisi…

Mısır ve Türkiye ise ABD’nin bölgedeki “müttefikleri”…

ABD’nin iki müttefiki kafa kafaya geldi…

14 Temmuz Salı günü Erdoğan-Trump görüşmesi gerçekleşti.

– “Bölgesel sorunlar hakkında müzakere yönüyle anlaşmaya ihtiyaç duyulduğuna dair inancın altı çizildi”…

Bu görüşme ile aynı dakikalarda Mısır ve Libya Ulusal Ordusu’ndan Sirte-Cufra hattı büyük muharebeye neden olur açıklamaları geldi…

Kısacası ABD’nin bir gölgesi ile diğer gölgesinin savaşmasını istemiyor Washington…

Türkiye dışındaki bütün güçler Libya’da olmadıklarını söylüyorlar. TC Devleti ise davulla zurnayla buradayım diyor…

Mısır dışında bütün güçlerin gizlenmesi de doğal. Libya ile Mısır komşu. Libya’daki cihatçılar çölü geçip Mısır’da sorun olabilirler. Mısır için Libya’nın çok manası var. Bir manası da, Türkiye’nin Suriye’den Libya’ya taşıdığı paralı askerlerin gelecekte ne olacağı sorunu…

Yani, Libya Mısır için uzun vadede bir “iç güvenlik” sorunudur.

Libya’da herkes kuklacı. Kukla oynatıyor. Türkiye ise kendisi sahaya indi…

Korona günlerinde AB İrini (Barış) adında bir dizi operasyon yaptı Türkiye’ye karşı. Libya’ya BM’nin koyduğu silah ambargosuna rağmen silah gönderen güçleri listelediler…

1940 yılında ABD’nin kurduğu Watiya Üssü’nü ele geçirdi kısa bir süre önce Türkiye Libya’da. Ardından Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar Libya’yı ziyaret etti…

Türk medyasına göre Watiya Üssü’nü Türkiye ele geçirince Rus hava savunma sistemleri imha edildi, karşılığında Watiya Üssü kimliği belirsiz uçaklarca bombalanınca 30 milyon dolarlık ABD hava savunma sistemi ve TSK Koral sinyal bozucuları imha edildi…

Tam olarak satranç oynuyorlar; Rus hava savunma sistemine karşı ABD hava savunma sistemini imha etmişler…

Türkiye açık oynuyor, çölde ise kum fırtınası var, göz gözü görmüyor…

Akar’ın ziyaretinin ertesi günü, Watiya Üssü vuruldu…

Watiya Üssü’nü kimin vurduğu belli değil!

Mısır mı? Fransa mı? Rusya mı?

Birleşik Arap Emirlikleri mi?

Suudi Arabistan mı?

Hepsi mi?

Her bir olasılık hakkında ayrı ayrı haber var…

Bir olasılık, General Hafter Rus silahlarıyla vurdu diyor…

İkinci olasılık Fransız ve Mısır hava kuvvetlerinde olan uçaklardan bahsediyor…

Üçüncü olasılık Birleşik Arap Emirlikleri Mısır’dan havalanıp vurdu diyor…

Ya da hepsi birlikte vurdu…

Çölde kum fırtınası var, göz gözü görmüyor!

TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu diyor ki, “Sorumluları bulmak için soruşturma devam ediyor fakat bunu her kim yaptıysa ödeyecek”…

Anlayacağınız, Watiya Üssü kim vurduya gitti…

Şimdi durun ve düşünün…

Ya Geçitkale’de 1980’lerde ABD’nin inşa ettiği, geçen sene de Türk ordusunun yeniden kullanımına aldığı GEÇİTKALE HAVA ÜSSÜ kim vurduya giderse?

Buna hazır mısınız ey savaş sevicileri?

(16 Temmuz 2020 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author