Türkiye’ye karşı federasyonu savunmak

Aziz Şah – TC’nin ilk Kıbrıs politikası “Kıbrıs diye bir meselemiz yoktur” idi.

Bir Kıbrıs meselesi olsun diye önce Atatürk’ün Selanik’teki evine bomba atıldı, sonra 6-7 Eylül 1955 tecavüz, linç ve yağması örgütlendi…

Böylece Türkiye’nin “Kıbrıs diye bir meselemiz yoktur” siyaseti ortadan kalktı…

Ardından Türkiye’nin Kıbrıs politikası ilan edildi: Ya taksim ya ölüm!

“Federasyon” Türk siyasetinde “taksim”in yerine kullanılageldi.

İsmet Paşa uluslararası toplumun önünde zor duruma düşmemek için taksim yerine federasyon dediklerini TBMM’de söylemişti…

Bunları bilmeyen mi var?

İki bölgeli iki toplumlu federasyonun bir ABD projesi olduğunu bilmeyen mi var?

Türkiye “Federasyon öldü!” diyor 2018’de Çavuşoğlu’nun Silihtar’da bütün siyasi partilere verdiği brifingten beri…

Daha ne kadar sırtınızı Türkiye’ye dayayarak federasyonu savunacağınızı sanıyordunuz?

Aptal değilsiniz, ne yaptığınızın farkındasınız, pişman hiç değilsiniz yaptıklarınızdan…

-Bir Türk tezi olan federasyon, diye giriyorsunuz cümleye…

Kendinizi korumaya alıyorsunuz. “Kalkan” oluyor size bir Türk ve dahi Amerikan tezi olan federasyon…

Hiç dikenli bölgeye girmeyi göze almadınız. Resmi tezi savundunuz ve buna “barışı savunmak” dediniz…

Liberal sahtekârlıktır bu!

Ne zamandan beri işgalcinin ve emperyalizmin planları “barış planı” olarak kabul edilir?

Annan Planı’ndaki “evet”i sayıklar durursunuz. Annan Planı’na ABD ve Türkiye “hayır” deseydi, yine “evet” çıkacak mıydı referandumdan?

Annan Planı Türkiye’ye 15 sene nefes aldırdı. ABD TC’nin önünü açtı. Annan Planı’nın özeleştirisini bile veremediniz, puta tapınır gibi tapınırsınız Annan’a…

2018’den beridir AKP rejimi ve Kemalist zinde güçler Kıbrıs’ta federasyon tezine savaş açtı.

“Şu sıralar AKP ne yaptığını bilmediğinden TC’nin resmi tezi olan federasyonu reddediyor” diye düşünüyor federalistlerin bazıları. Peki, Kemalistlerin federal Kıbrıs karşısındaki hışmı ne oluyor? 

İslamcı-Kemalist ittifakı var federasyon tezine karşı. Bu ikisi Türkiye demektir…

Şimdi siz Türkiye’ye karşı “Bir Türk tezi olan federasyon”u mu savunacaksınız? Adamlar diyor ki size, “Bu artık Türk tezi değildir”… Israr mı edeceksiniz “Türk tezidir” diye?

“BM parametrelerinde öyle yazar” mı diyeceksiniz?

Zamanında federalist Mehmet Ali Talat, “Uluslararası hukuk Kuran-ı Kerim değildir” dedi. Savaş suçu olarak demografik yapının değiştirilmesinden, İTEM yasası ile ganimetlerin tapulanıp satılmasına, vatandaşlık dağıtımına kadar her türlü hukuksuzluğu savundunuz…

Şimdi, size derlerse, “BM parametrelerinde ve uluslararası sözleşmelerde yarım yüzyıldır yer alan federasyon Kuran-ı Kerim değildir, değiştirilebilir”, ne olacak?

Savaş suçlarını savundunuz ey federalistler, savaş suçlarını!

İTEM yasasının yarattığı sorunları federasyonla mı örteceksiniz? Tasos İsak ve Solomos Solomou’yu öldüren yerleşikleri “federal Kıbrıs”a vatandaş mı yapacaksınız?

“Federasyon Türk tezidir” diyerek 46 sene sırtınızı taksimci ideolojinin konforuna yasladınız. Hem barışçılık oynadınız hem de “Yarım asırlık kazanımlar” diyerek Rum mallarını yağmaladınız! “Kıbrıs’ta barış engellenemez” diye bağırıp taksim yerine federasyon dediniz…

BM parametreleri de değişir, Türkiye’nin tezleri de değişir, ABD’nin görüşü de değişir.

Önce “Kıbrıs diye bir meselemiz yoktur”, sonra “Ya taksim ya ölüm” ve ardından “Federasyon” diyen Türkiye’nin görüşü değişebilir. Peki, siz ne diyorsunuz?

Barışta samimiyseniz önce sizi bir özeleştiri kürsüsüne alalım, bazılarınızın yargılanması gerek ama!

Federasyon diye taksimi savunmak kolaydı. Şimdi Türkiye’ye karşı savunun bakalım…

(19 Temmuz 2020 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author