Aziz Şah – Mavi Vatan Marşı bestelendi sonunda…
“Küfür tek millet olup kurmuştu ittifakı
Yaradana sığınmıştı İslam’ın orduları
Denizlerin aslanı çekmişti Zülfikâr’ı
Akdeniz’de hedefti zilletin ittifakı” diye başlıyor…
Dizi sektörünün deneyimlerinden faydalanarak bir de yüksek bütçeli propaganda videosu yapmışlar:
Bahriyeli dürbününden bakıyor, Haçlıları görüyor…
Dümenin başında Barbaros Hayrettin Paşa…
Diriliş Ertuğrul dizisinden kalan Haçlı kostümleriyle kötü oyuncular rol yapıyor…
Deniz Kuvvetleri “İslam’ın filosu” olarak anılıyor, karşısında “Haçlı İttifakı”…
NATO üyesi Türkiye Haçlılara karşı…
Aylardır Ege ve Doğu Akdeniz’de iki NATO ordusunun birbiri ile savaşma ihtimali yüreğimizi avucumuza aldırdı. Ne kadar bilsek de TC’nin tarihsel ve ekonomik olarak Berlin ve Washington’dan izin almadan mermi atamayacağını hep bir “kaza” ihtimali vardı…
Türk-Yunan savaşı çıkmayınca boşluğu doldurmak gerek…
Erdoğan istibdadının propaganda bakanlığı gibi çalışan “Türkiye İletişim Başkanlığı” “Mavi Vatan Marşı” isimli propaganda videosunu yayınladı…
Videonun yayınlanmasının hemen ardından da Milli Savunma Bakanlığı, Türkiye ve Yunanistan askeri heyetleri arasında NATO Karargâhı’nda yapılan toplantılar sonucunda ‘genel ilkelerde’ ortak anlatışa varıldığını bildirdi…
Türk-Yunan savaşı çıkmayacağı ilan edildi…
Akdeniz’den ricat (geri çekilme) başladı…
Ardından da zamanlaması manidar bir şekilde Kafkasya karıştı, Azerbaycan-Ermenistan çatışması başladı, Mavi Vatan masal oldu…
Çeyrek yüzyıldır İslamcılar Türkiye’de iktidarda.
Önce İstanbul belediye başkanlığını kazandılar ve ardından da hükümet oldular, 17 yıl kesintisiz AKP iktidarı var.
Tarih icatlardan ve keşiflerden oluşur.
Pusulanın icadı, Amerika’nın keşfi…
Sınıfın icadı, sosyalizmin keşfi…
Ulusun icadı, sınırların keşfi…
Tarihin kendisi başlı başına bir icattır.
Biz “tarihi sınıflar mücadelesi yapar” deriz.
Burjuvanın krala isyanından köle isyanlarına, derebeylerine karşı isyanlardan sömürge isyanlarına, topraksız köylülerin mücadelesinden işçi mücadelelerine…
Onlar “tarihi kahramanlar yapar” der.
Kralların, padişahların, ulusal önderlerin, din adamlarının, komutanların ölüm ve doğum tarihleri ve isimlerinin alt alta yazılmasıdır tarih onlar için.
Gelenek de bir icattır. Kültür de inançlar da ritüeller de birer icattır. İnsan icat eder, insan değiştirir onları. Size tekerleğin icadından bugüne insanlık tarihini anlatacak değilim…
Kemalist tarih de bir icattı. İslamcıların uydurdukları yeni tarih de bir icattır.
Kemalist tarih yazımı 1923’ten 2000’lerin başına 80 sene direndi. Velâkin İslamcıların kendi tarih yazımı, İslamcıların iktidarında dizi senaryosu gibi her hafta güncelleniyor.
İslamcılar önce “ecdadı” icat etti!
Önce “Ecdat vardır” dediler…
AKP iktidarı ecdadın yeniden ve yeniden icadından ibarettir!
“Devrim evlatlarını yer” diye bir söz vardır.
Ecdadını icat eden evlatları da ecdadını yiyor.
Özellikle Çanakkale Savaşı’nın 2015’teki 100. yılından bu yana her mevsim Osmanlı ve Cumhuriyet tarihi baştan yazılıyor.
Tarih bir kere icat edilir. Her mevsim tarihe ekleme çıkarma yapamazsınız. Tarih bir gecekondu değildir. AKP ise Osmanlı ve Cumhuriyet tarihini gecekonduya çevirdi…
Tarih bir kere icat edilir. Kemalizm bunu toplumu Türkleştirerek ve Müslümanlaştırarak yaptı. Bir Türk-İslam sentezi oluştu…
Tarihi yazıp yazıp silemezsiniz. AKP ise ecdadı her gün sil baştan yazıyor: Çanakkale, Kut’ül Amâre, Malazgirt, İstanbul’un fethi, Lozan, Ege adaları, Misak-ı Milli, Suriye vilayeti, Montrö, Aya Sofya diye giden olaylar silsilesi Mavi Vatan’da nihayet buldu.
Bu 5 senede Sultan Alparslan, Sultan Kılıçarslan, Osman Gazi, Fatih Sultan Mehmet Han, Abdülhamid-i Sani Han, Gazi Mustafa Kemal’in aynı cümlede kullanıldığı onlarca tören, konuşma, doktrin, yeni paradigma, tarih tezi gördük, işittik, tanık olduk…
Tarihi baştan yazmak için savaşların yıldönümleri büyük törenlerle kutlandı, diziler çekildi, Etnospor festivali adı altında okçuluk yaygınlaştırıldı uzay çağında. Atalar diriltildi ve gündelik siyasetin parçası oldular…
Son olarak gündemimize Barbaros Hayrettin Paşa teşrif ettiler Mavi Vatan Marşı ile…
Dünya tarihinde bu şekilde “haftalık siyasi gündem”e göre yeni bir tarih yazımı ile sahne alan başka bir iktidar olmuş olabileceğine ihtimal dahi vermiyorum.
Tarih oyun hamuru değildir kafanıza göre şekillendiresiniz…
Atalarını mezardan kaldırıp ecdadını icat etti Yeni Osmanlıcılık ideolojisi.
AKP 2020 yılına kadar Ahmet Davutoğlu’nun “Stratejik Derinlik” diye adlandırdığı safsatalardan ibaret uydurulmuş fantezi tarihten oluşan kitabı ile oluşturdu dış politikasını.
Ortadoğu’da yaptıklarından tutun, Türkiye’nin Afrika’ya ve Balkanlar’a açılma politikasına kadar, Kafkasya’da şu anda izlediğimiz savaş politikasına ve Batı Trakya’da Yunanistan’da yaşayan Türk toplumunun hayatına yapılan müdahalelere kadar AKP iktidarı boyunca yürütülen siyaset Davutoğlu’nun siyasetiydi. Ahmet Davutoğlu Erdoğan tarafından başbakanlık koltuğundan indirildi, kendini muhalefette buldu.
Bugün Libya’da ve Kafkasya’da izlenen siyaset dahi Davutoğlu’nun çizdiği rotadadır. Davutoğlu’nun kendisi muhalefette fikirleri iktidardadır.
2020 yılında Davutoğlu’nun AKP’ye miras bıraktığı dış politikanın yanına agresif bir şekilde “Mavi Vatan” siyaseti eklemlendi.
“Mavi Vatan” stratejisi üzerine uzun uzun yazmayı planlıyordum, bir ara yazarım dedim, vakit var ne de olsa! Ne yalan söyleyeyim Ocak 2020’de geçti Libya tezkeresi meclisten, Ekim ayındayız. Bu kadar kısa sürede Mavi Vatan masalının biteceğini tahmin etmiyordum…
Mavi Vatan stratejisinin mimarları Kemalist amirallerdir. Onlar da şaşırmışlardır mutlaka Mavi Vatan propaganda videosunda Barbaros Hayrettin Paşa’yı ve Haçlı İttifakı’nı gördüklerinde…
Mavi Vatan kavramını esas olarak fetişleştiren Tümamiral Cem Gürdeniz bile bu kavramı götüre götüre 1969 yılında Kuzey Denizi’nde Norveç’in petrol bulması ve 1982 yılında “Münhasır Ekonomik Bölge” kavramının ortaya atılmasına götürdü. “Mavi Vatan”ın bu şekilde ortaya çıktığını iddia ve icat etti.
Dedim, tarih bir icattır. Eğer icadınıza ikna olan “kaynaşmış bir kitle” bulursanız kendinize, mucit olursunuz. İşin aslı Mavi Vatan kavramı 2000’li yılların başında popülerleşti. Çok eski değil…
“Mavi Vatan Marşı” ise bu işi Barbaros Hayrettin Paşa’ya kadar götürüyor ve Cumhuriyet donanmasına da “İslam’ın filosu” diyor…
2020 yılına kadar Davutoğlu’nun “Stratejik Derinliği” ile geldi AKP, 2020 yılını “Mavi Vatan” masalı ile geçirdi…
Kemalistlerin Mavi Vatan doktrinini İslamcılar baştan icat etti…
Erdoğan istibdadının son icadının ölümünün bu kadar erken olacağını hiç tahmin etmiyordum.
AKP döneminde ortada ciddiye alınır bir deniz politikası/stratejisi zaten yoktu. Yapılan herşey AKP’den önce atılan temellerden ileri gelir…
“Mavi Vatan” dedikleri stratejiyi de darbeci diye hapse attıkları amirallerden miras aldılar.
Donanmadan amiralleri ve subayları tasfiye edeceksiniz, Akdeniz stratejisini belirleyen komutanlar bir gece ansızın kendilerini sivil olarak bulacak, Türk Petrolleri Anonim Ortaklığı halka arz adı altında özelleştirilecek, sondaj ve sismik araştırma gemilerinizde çalışan personel yabancı olacak ve gemilerde dışarıdan hizmet alımı adı altında “yerli ve milli” olmayan “parayı verenin düdüğünü öttüren” personel çalışacak. Siz de buna “Mavi Vatan” mücadelesi diyeceksiniz…
Kemalist Mavi Vatan’ın İslamcı yorumu diyebiliriz buna…
Kıbrıs ve Kıbrıs Cumhuriyeti açısından önemli olan ise “Mavi Vatan” haritası diye yayınlanan görseller Kıbrıs Cumhuriyeti’nin karasularını-münhasır ekonomik bölgesini Türkiye’nin “Mavi Vatan”ı içerisinde gösterir. Yani biz Kıbrıslılar açısından Mavi Vatan topraktaki işgalin denize taşmasıdır.
Türkiye kanallarında Mavi Vatan haritası tartışılırken Kuzey Kıbrıs’ın karasularının Türkiye’nin Mavi Vatan’ı içerisinde gösterilmesinin yanlış olduğunu söylemeye cesaret eden enerji uzmanlarını izledim. TC ekranlarında bunu söylemeye cesareti olan insanlar vardır. Lâkin Mustafa Akıncı dahil “uluslararası hukuktan gelen haklarımız”dan bahseden hiçbir siyasetçi ağzını açıp da tek kelime edemedi haklarımızın kaynağı olan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin karasularının “Kıbrıs Türkünün haklarını savunuyoruz” diye Türkiye tarafından gasp edilmesine! Türk enerji uzmanları ise “Kıbrıs’ın kuzeyinin Mavi Vatan olarak gösterilmesi başımıza sorun açacak” demeyi bildi…
“Mavi Vatan” Çanakkale, Malazgirt, İstanbul’un fethi gibi iktidarın bir propaganda aracıdır sadece.
AKP rejim güçleri günü kurtarmak için yeni bir oyuncak icat etti. Bu oyuncağı da çok hor kullandı. Çok erken kırdı.
Akdeniz’in bütünü üzerine mücadele önce ABD ile Fransa arasındadır, sonra ABD ile Rusya-Çin arasındadır. İngiliz şirketleri ile diğerleri arasındadır. Altını çizeyim bir daha: Akdeniz’in bütünü üzerine mücadeleden bahsediyorum, sadece Doğu Akdeniz değil. Bu mücadelenin asli unsurları Batılı üç emperyalist ABD, İngiltere ve Fransa ile onlara karşı Rusya ve Çin’dir. Almanya doğrudan donanması ile mücadelede şimdilik yoktur. Duruma göre Fransa’nın yanındadır veya karşısında.
Rusya askeri limanlar/üsler elde ediyor, Çin durmadan limanlar satın alıyor ve kiralıyor. ABD de liman satın alıyor Akdeniz’de… Fransa İtalya’nın satın aldığı limanını “stratejik nedenlerle özelleştirilemez” diyerek millileştirdi. Peki, Mavi Vatan davası güttüğü iddia edilen Türkiye ne yapıyor? Limanlarını satıyor!
Yunanistan liman sattı yabancılara. AB’nin ekonomik olarak üçüncü sınıf ülkesidir. Romanya sattı, Avrupa’nın en fakir ülkelerindendir. Ve Türkiye bol bol liman sattı yabancılara. Yunanistan ve Romanya’nın sattığından kat ve kat fazla, kıyaslanamaz bile! Milli limanlarını sat, sonra da Mavi Vatan masalı anlat… Kendi limanlarını satan Türkiye Kıbrıs’ın denizine göz koyuyor. Ne tuhaf değil mi?
Bundan 200 sene önce ABD donanması Akdeniz’e gelmişti. Osmanlı toprağı olan Tunus, Fas ve Cezayir’e savaş açmıştı. Osmanlı tek kurşun atamadı ABD’ye. 6. Filo’nun ataları Akdeniz’e 200 sene önce geldiğinde nasıl biat ettiyse Osmanlı, bugün Osmanlı’dan kahramanlık destanı çıkarmaya çalışanlar da öyle “Mavi Vatan, tam yol tornistan” (tam yol geri) diyorlar…
O yüzdendir ki bestelenen “Mavi Vatan Marşı” pek bir hamaset kokuyor. Sondaj gemilerini yabancı şirketler çalıştırırken, limanlarını yabancılara satarken, petrol şirketini de özelleştirirken milli dava sadece bir masaldır…
Bu beste aldı beni götürdü…
Nasıl ki Attila İlhan Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idam haberini alınca “O mahur beste çalar Müjgan’la ben ağlaşırız” şiirini yazmıştır…
Deniz Gezmişlerin denize döktüğü 6. Filo’nun kuyruğunda dalgalarla boğuşan bir Mavi Vatan masalının bestesidir ”Mavi Vatan marşı”…
“Demir aldık limandan Mavi Vatan yoluna
Okyanuslar Fatih’i Barbaros’un yolunda
Türk’ün donanmasında firkateynler ufukta
Vatan için hazır kıta Akdeniz sularında” diyor marşta…
Denizcilikte “Tam yol tornistan” denir. “Tam yol geri”…
(4 Ekim 2020 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)