Aziz Şah – Böyle günleri hiç sevmem…
Gündem ishali…
Kafaları bulandırmak için gündem pompalanır…
Yargı üstüne yazmayı planlıyordum ki Yüksek Seçim Kurulu’nun koyduğu yasağa devlet ve devlet kanalı uymamış…
Yazmama gerek kalmadı, yasaları devletin taktığı yok, yargının devlete yasa uygulatabilmesi mümkün değil, çünkü devlet devlet değil…
İrade Lefkoşa’da değil, Boğaz’dadır Bay Tufan…
Boğaz’daki Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı Karargâhı’nda…
Bay Tufan, polis nereye bağlıdır?
Allem gallem Mansura bir gündem var bugün…
“Avrupa” yazarlarına konan “Türkiye’ye giriş yasağı” üstüne yazacaktım ki aklıma geldi…
Bu rejim birinci, ikinci ve üçüncü derece askeri bölgelerden oluşur…
Biz zaten bu memlekette sadece üçüncü derece askeri bölgelere girebiliriz, birinci derece ve ikinci derece askeri bölgelere giremeyiz…
Mesela benim evin balkonu üçüncü derece askeri bölgedir…
Gündem tam olarak kamyon lastiği pompasıyla balon şişirmeye benziyor…
Bütün balonlar patladı, göğe bakalım!
Türkiye Akdeniz’de bozguna uğradı…
Oruç Reis sismik araştırma gemisi geri çekildi…
Yavuz Sultan Selim sondaj gemisi geri çekildi…
Libya’daki cihatçılar Azerbaycan’a taşındı…
Yeni bir masal lâzım…
Yeni bir fetih lâzım…
Yeni bir zafer lâzım…
Osmanlı’nın Afrika’daki son kara parçası olan Trablusgarp’a (Libya) 100 sene sonra Osmanlı’yı dirilteceğiz diye girdiler, saraydaki hesap savaşa uymadı…
Koca Oruç Reis’in hayattayken uğramadığı bozgunu adını verdikleri gemi aldı…
Memlûk ordularını yenerek Arap diyarlarının, Suriye’nin ve Mısır’ın, Filistin ve Hicaz’ın kapısını Osmanlı hâkimiyetine açan Yavuz Sultan Selim’in adını gemiye verdiler…
İran’da Safevi hükümdarı Şah İsmail’i Çaldıran savaşında yenilgiye uğratarak Kürdistan ve Batı Ermenistan’ı ele geçiren Yavuz…
İran seferine hazırlanırken 40 bin Şii’yi kesen Yavuz’un adını bir sondaj gemisine verdiler…
Ortadoğu’da Şii ve Aleviler için kıyımdan başka bir anlamı olmayan Yavuz Sultan Selim’in adını “Rum-Yunan ikilisi”ni korkutmak için sondaj gemisine verdiler…
Yavuz da Oruç Reis gibi limana çekildi…
Hayatta iken yaşamadıkları bozgunları isimleri verilen gemiler yaşadı…
Trablusgarp olmadı Maraş verelim…
Libya’da çöle gömüldük, Akdeniz’de “Türk gölü”ne maya çalalım…
Asil Nadir’i televizyona çıkaralım, ulusa seslensin…
-Ey ulus, geldiysen üç kere vur!
9 ayda çocuk doğar, 9 ayda üç boruyu zar zor tamir ettiler…
Bütün Kıbrıs’ı çekiştirseniz bunca bozgun örtülmez…
Böyle temel atma, açılış, sesleniş ve serzeniş törenlerine Kıbrıs’taki işbirlikçilerinden çok Erdoğan istibdadının ihtiyacı var…
Yetmez ama Kıbrıs’ın yaratacağı gündem onları kurtarmaya…
Maraş Trablusgarp’ın yerini tutmaz!
(7 Ekim 2020 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)
