İrade kelimesi Kıbrıs’ta hükümsüzdür

Aziz Şah – Erdoğan Türkiye’yi Olağanüstü Hâl ve Kanun Hükmünde Kararnameler ile hukuk dışı bir biçimde yönetirken faşist kurt Devlet Bahçeli bir çıkış yaptı…

Erdoğan yasalara uymuyorsa yasaları Erdoğan’a uyduralım, dedi…

Bahçeli “Fiili duruma hukuki boyut kazandırmak gerek” diyerek başkanlık sistemine geçilmesi gerektiğini söyledi.

Hukuk Erdoğan’a uyduruldu…

Kapalı Maraş’ta yürüyüşçülere bir parkur açtılar tempolu yürüyüş yapmaları için…

Adına da “Maraş açılımı” dediler.

Maraş açılımı olmayan şu “Maraş açılımı” da tam olarak Erdoğan istibdadının bunca yıllık hukuki pratiklerinin klasik bir örneğidir…  

Kuzey Kıbrıs’taki rejim birinci, ikinci, üçüncü derece askeri bölgelerden oluşur.

Askeri rejimlerde bile askeri bir bölgenin sivile, sivil bir bölgenin askere açılması resmi yazı ile olur…

Erdoğan söyledi açtılar, yazısının da en kısa zamanda yazılmasını bekliyoruz…

Normal zamanda oraya girseniz askeri bölgeyi ihlalden kendinizi askeri mahkemede bulursunuz.

Erdoğan’ın sözüyle bölgenin hukuki statüsü değişmedi. Orada yürümek hâlâ suçtur…

Maraş kapısı diye bir ucube yapıldı. “Kontrol noktası” oldu…

Kontrol noktaları “sınır”da olur değil mi?

Ama Erdoğan “Maraş KKTC toprağıdır” diyor. KKTC toprağına ise kimlik göstererek Güney’e geçer gibi geçiyorsunuz…

Askeri kantinlere bir dönem kimlik göstererek girilirdi, Dereboyu’ndaki tenis kortlarına kimlik göstererek girilir, açtık dedikleri Maraş’a da özel izinle girebilirsiniz…

Maraş birinci derece askeri bölgedir.

Hiç birinci derece askeri bölgenin önünde aracınız bozuldu mu?

Emir eri gelir ensenize namluyu dayar…

-Çek arabanı, der…

-Bozuldu, dersin…

-Ben anlamam çek, der…

İşte böyle ciddi yerlerdir birinci derece askeri bölgeler.

Yıkık binaların fotoğrafını çektiği için turistleri boşuna yargıladınız bunca sene demek ki…

“İrade Lefkoşa’dadır” diyen hukukçular sorun bu yasadışılığın hesabını Ankara’dan. Yazısı nerede Maraş’ın askeri bölge statüsünden çıkarılmasının, deyin…

Ankara uzak geliyorsa Boğaz karargâhına da sorabilirsiniz, tabii komutan telefonunuza bakarsa…

İrade Lefkoşa’daymış, Ankara aç dediler açıldı, yarın kapa der kapanır…

İrade Lefkoşa’daymış…

2019’da Avrupa Parlamentosu seçiminde Kıbrıslı Türk seçmen sayısı 81 bin 611’di.

2018’de Ocak ayında KKTC Genel Seçimi’nde seçmen sayısı 188 bin 668 idi.

Bundan beş ay sonra 2018 Yerel Seçimi’nde Haziran’da 190 bin 754 seçmen vardı.

2020 KKTC Cumhurbaşkanlığı seçiminde ise seçmen sayısı 198 bin oldu.

2019 Avrupa seçimindeki Kıbrıslı Türk seçmen sayısı ile 2020 KKTC Cumhurbaşkanlık seçmen sayısı arasında 117 bin küsur seçmen farkı var!

Böyle bir matematikte ve dahi askeri rejimde hâlâ ne iradesinden bahsedersiniz?

Eğer üç sene önce Tufan Erhürman’ın yaptığı “Kıbrıs’ın kuzeyinde 30 sene kalandan başlayarak 10 sene kalana kadar bütün herkesi vatandaş yapalım” çağrısını dinleseydi UBP, şu an 300-400 bin arası seçmenimiz olacaktı…
İrade Lefkoşa’dadır dersiniz, ha…

Tufan Erhürman “ben hukukçuyum işgal olduğunu düşünmem, hukuken de yoktur” diyor.

İşgal hukukuna dahi aykırıdır nüfus taşıyıp vatandaş yapmak. Bunu savunur Tufan Erhürman…

Sandığa gidecekseniz gidin, gitmemek de çare değil, gitmek de…

Çünkü Maraş’ta kıyı şeridine alelacele dökülen katran bizim üstümüze döküldü!

Sandıktan ne çıkarsa çıksın Kıbrıslının özgür iradesi çıkmaz, işgal altındaki matematik buna müsaade etmez, sandığa bunu bilerek gidin…

İrade kelimesi Kıbrıs’ta hükümsüzdür.

(9 Ekim 2020 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author