Şener Levent – Yerleşiklerin oyu belirledi bu sonucu…
Onur değil…
Para kazandı…
Bir de baskı, tehdit, şantaj, yalan dolan eklendi buna…
Biz kaybettik…
Erdoğan kazandı…
Ersin Tatar’ı zaferin hemen ardından kutladı…
Oysa Tatar kutlamalıydı asıl onu…
İkiyüz bin seçmenin içinde seksen bin Kıbrıslı oyu…
120 bin yerleşiğin karşısında ancak bu kadar ayakta durdu…
Olmaz bayım olmaz…
Siz bu memlekette işgal olduğunu kabullenmeden olmaz!
İşgalci nüfusa “çokkültürlülük” deyip övündüğünüz sürece hiç olmaz…
Bir de bunları yazınca bu “ırkçı” yakıştırmalarınız var ya…
Alın size işte çokkültürlülük!
Alın size irade!
Kimde bu irade?
Bizde değil…
Karadenizlilerde, Hataylılarda, Adanalılarda…
Yurdumuzu teslim ettikten sonra irademizi de teslim ettik onlara!
Yobazlara yol verdik…
Mollalara…
Üfürükçü şeytanlara…
Bak canım kardeşim…
Toplumun tüm muhalif kesimleri ilk kez birleşti bu cephede…
Sosyalist, sosyal demokrat, liberal…
Elini vicdanına ve yüreğine koyan kim varsa…
Birleşti de, karşısındaki gücü deviremedi yine…
Federalizm de çöktü…
Taksim kazandı…
İki devletçiler!
***
Yanlış bir hesap vardı demek bu işte…
“Halkıma güveniyorum” diyordu Akıncı…
Hangi halka?
Bu halk senin halkın mı?
Sana “Sen bizim cumhurbaşkanımız değilsin” diye bağıranlar mı?
Bu halk artık senin halkın değil Mustafa…
Erdoğan’ın halkı!
Bilmem artık nereye açılır bu kapı…
İki devlete mi?
İlhaka mı?
***
Seçim sonuçlarının yarattığı hayal kırıklığı içinde Mustafa Akıncı, taraftarlarına son bir konuşma yaptı…
Seçim bürosunun önünde…
Herkes çok üzgün ve ağlamaklıydı…
Beş yıl önce seçimi kazandığı geceden hiçbir eser yoktu…
Akıncı’nın kazanmasına kesin gözüyle bakanlar perişandı…
Bir de Akıncı’nın konuşması hayal kırıklığı yarattı onlarda…
Siyasi hayatına son verdiğini açıkladı…
Tatar’ı kutladı, başarılar diledi ona ve dedi ki:
“Bu sonuçlar 45 yıllık siyasi hayatımın sonudur.”
Olmadı Sayın Akıncı…
Hiç olmadı…
Nereye kaçıyorsun?
O kadar kolay mı bu?
“Mücadeleye devam” demeliydin…
“Yılgınlık yok… Biz bu mücadeleyi her şeye rağmen eninde sonunda kazanacağız” demeliydin…
Bunu beklerdi herkes…
“Cevap Akıncı” diyen kim varsa bunu beklerdi…
Farkında değil misin?
Asıl şimdi başlar bu mücadele…
Sarayda değil…
Sokakta…
***
Nerde kaybedildi bu seçim?
İskele’de…
Tatar’a 9343 oy çıktı, sana ise 3855…
Aradaki fark 5482…
Ülke genelindeki farkı da bu belirledi zaten…
Tatar 67322, sen 62910…
Fark 4412…
Seçim sonucunu TC’lilerin belirlediğini apaçık bu da gösteriyor işte…
İskele Türkiyelilerin…
Taşıdıkları nüfusla irademizi böyle gaspettiler…
Ve siz buna “çok kültürlülük”, ya da “ayrıştırma” mı diyorsunuz hala?
Biz kaybettik…
TC’liler kazandı diyorum işte…
İstediğiniz kadar ırkçılık basın bana…
Hamsi festivallerine koşun…
Horon tepin…
Yeşil renkli üç hilalli bayraklar altında…
***
Bundan sonrası mı?
Molla, tarikat ve yobaz düzeni…
Şovenist histeri…
Savaş kışkırtıcılığı…
Tayyip Erdoğan’ın alfabesidir bu…
Ve siz…
Mücadelede kararlı olanlar…
Eğer bu mücadeleyi Erdoğan’a karşı değil de, kuklası olan Tatar’a karşı verecekseniz yine, boşuna uğraşmayın…
Bu rezil işgale karşı sesinizi yükseltmedikçe sonuç hiçbir zaman bundan farklı olmayacak…
***
Mustafa Akıncı’ya,
-Kazanacağından emin değilsen herşeyi ifşa ederek, büyükelçinin görevden alınmasını talep ederek, çekil, demiştim…
Keşke çekilseydi…
Ve sarayı bırakarak hepimizle sokağa inseydi…
Böyle olmazdı…
(19 Ekim 2020 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)