Silihtar’a Erdoğan çıktı, muhatabı ise Lefkosia

Aziz Şah – Erdoğan yıktı perdeyi eyledi viran…

Perdeyi indirdi, kuklaları düşürdü…

Bütün oyunları bozdu…

Kukla oyununu bitirdi, kendi çıktı Silihtar’a…

Türkiye’de yazlık, kışlık, uçan, yüzen ve 1000 odalı saray yetmedi, Silihtar’a da Erdoğan çıktı…

Bizim Silihtar küçüktür, Külliye’nin avlusu kadar mıdır emin değil, belki daha küçüktür…

Avlusunda da bir süs havuzcuğu vardır…

“İşgal var, vali atayın” diye yazdık çok. Çünkü kutsal KKTC meclisi işgali perdeliyordu…

Erdoğan oyunu bozdu ama Türkiye’nin 1974’ten bugüne kurduğu kukla oyununu bozdu…

Bıraksaydınız Mustafa Akıncı’nın oturmasını Silihtar’da, hem solu dizginleyecekti hem de uluslararası toplumun önünde “Kıbrıslı Türklerin demokratik iradesi tecelli etti” diyecekti.

Şimdi ise yerleşiklerin oyuyla seçilen Tatar ile hem yerleşikler meselesi hem de işgal meselesi göndere çekildi…

Şimdi hem solu dizginleyecek bir kuklanız yok hem de sizin adınıza BM’ye, AB’ye ve bilcümle uluslararası teşkilata yalan söyleyecek sözcünüz yok…

Kıbrıs sorunu hakkında hiçbir fikri olmayan bir adamı Silihtar’a bekçi yaptınız. Bu yüzden bu işlere artık Mevlüt Çavuşoğlu bakacak…

Bundan sonra masada Kıbrıslı Türklerin adı da yok…

Kuklayı indirdiniz vitrinden, siz çıktınız sahneye…

Ateş maşa ile tutulurdu, unuttunuz!

Rum tarafına da istediğini verdiniz…

Bildim bileli Rum Liderliği Ankara’yı muhatap almak ister…

Denktaş’ın zamanında da bu böyleydi. Çok sefer Ecevit, Mümtaz Soysal, İsmail Cem, Şükrü Sina Gürel kükredi, “Rum tarafının muhatabı Denktaş’tır” diye…

İşte, bugün Akıncı’yı indirip Silihtar’a Erdoğan kendisi çıkarak geleneksel Türk dış politikasından bir taşı daha söktü…

Berlin’deki TC-Yunanistan-Kıbrıs Cumhuriyeti görüşmelerinde, Ankara’nın Rumlara “Akıncı’yı devre dışı bırakalım, onun yerine Kudret Özersay’la görüşün” dediğini açıklamıştı Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis…

Seçim sonucunu seçimden önce öngören Hristodulidis seçimden önceki son gün bir çağrı yaptı: “Sn. Mevlüt Çavuşoğlu’yla aynı masaya oturup her türlü konuyu görüşmeye hazırım”…

Türkiye’nin tek derdi Kıbrıslı Türkleri iradesizleştirmekti…

İradeyi zaten iki mandal bir leğene kaptırdık!

Rum tarafı da bunu görüp Ankara’nın egosunu kaşıyor…

İşte, Ankara Akıncı’yı indirip Silihtar’a bekçi atayınca hem kendi ayağına sıktı, hem de kör topal mayın tarlasına girdi…

Artık rejimin emniyet supabı Akıncı yok, prompterden yazıları okuyamayan bir Tatar var…

Hristodulidis’in ardından Anastasiadis de “Kıbrıs Türk toplumunun yeni lideri olarak Sn. Ersin Tatar’ı seçme kararına tamamen saygı gösterilmektedir” dedi…

Bütün dünyanın “Erdoğan kazandı” dediği bir zamanda Anastasiadis Ankara gibi “iradeye saygı” diyor. Vardır bir hikmeti…

Bu ilk açıklamalar, Rum liderliği ile Ankara’nın bu seçimde aynı sevinci paylaştıklarını gösteriyor. Anastasiadis üstüne Tatar’la görüşmek için BM nezdinde girişim başlattı.

Şimdi Ankara düşünsün! İşgali perdeleyen bir kukla yok artık, doğrudan Ankara ile muhatap olmak isteyen Lefkosia var!

(20 Ekim 2020 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author