Yarım ülke bütün ekmek olmaz

Aziz Şah – Değişimin önündeki en büyük engel Denktaş’tı.

Öldürmek gerekiyordu Denktaş’ı…

50 senelik yalanlarını ters çevirmek, suçlarını yargılamak, fikrini öldürmek…

Öldürmek gerekiyordu Denktaş’ı, bizim yapmamız gerekiyordu bunu da, solun, sol tarafın, solakların.

Fakat Denktaş solu, sol tarafı, solakları kendine benzetti…

Denktaş’ı sağcılar öldürdü. Biz öldüremedik…

Yanarım yanarım buna yanarım…

Biz öldürsek, öldüğünü cümle alem duyacaktı.

İpliğini pazara çıkaracaktık…

Ama Denktaş’ı sağcılar öldürdü. Kıyın kıyın sokuldular arkadan, sapladılar hançeri…

Kollarından tuttular, çektiler kenara doğru, sakladılar cesedi.

Denktaş’ı öldürdüler…

Suçlarını kutsadılar…

Yalanlarını resmi ideoloji yaptılar…

Fikrine “dava” dediler…

Denktaş öldü, fikirleri yaşadı.

Talat’ta, Akıncı’da, Tufan’da yaşadı Denktaş’ın fikirleri. İşgalcinin küstah saldırıları karşısında “Biz Türkiye düşmanı değiliz” diye çırpınıp dert anlatmaya çalışanlarda yaşıyor…

Biz solcular öldürmeliydik onu, sağcılar öldürdü…

Biz Lefkoşalılar öldürmeliydik onu, Ankaralılar öldürdü…

Değişimin önünde Denktaş’tan sonraki en büyük engel KKTC’dir.

Biz yıkmalıydık KKTC’yi…

Kıran kırana mücadele ile, barikatları yıkarak, memuriyetten kurtularak, ganimet zincirini kırıp atarak…

Biz değil, onlar yıktı KKTC’yi 22 Ocak 2018’de…

Afrika gazetesini taşladıktan sonra çıktıkları meclisin damında yıktılar…

Meclisteki korkaklar perde aralığından göğe baktılar…

Gazete taşlayanlar “iyi hal”den serbest kaldı. Meclis damına çıkanlar üç kuruşluk para cezasına çarptırıldı…

22 Ocak 2018’de yıkıldı KKTC…

-Devlet kurduk ama devlet olamadık, diye zırlardı sağcılar o güne kadar…

-İstemeye istemeye zorla kuruluşuna evet demek zorunda kaldık, diye zırlardı solcular o güne kadar…

Tekbirler getiren linç güruhu, işbirlikçi solcu-sağcı Kıbrıslıları kurtardı rol yapmaktan…

22 Ocak 2018’e kadar rolünü yapan yaptı, 22 Ocak 2018’den bu yana da rolü kapan kaptı…

O gün KKTC yıkıldı…

Bir süre ölüyü yoğun bakımda tuttular…

Mustafa Akıncı’yı başına hasta bakıcı olarak oturttular…

Ama bitti, daha fazla uzatamazlardı, ölü öldü…

Makineye bağlı ya da değil, öldü…

Denktaş “devlet kurdum” derdi. Denktaş ve kurduğu “devlet” değişimin önündeki en önemli engellerdi.

İkisini de sağcılar öldürdü, Ankara öldürdü, cenaze de tekbirler ile 18 Ekim’de kaldırıldı…

Bir engel daha var değişimin önünde…

Denktaş’tan ve KKTC’den daha büyük engel!

Sahte solcular…

Denktaş’ın fikirlerini yaşatan solcular…

KKTC’yi Denktaş’tan daha iyi yaşatan solcular…

“Kıbrıslı”, “Kıbrıs halkı”, “Kıbrıslıların kendi kaderini tayin hakkı”, “Bağımsız, tek, bütün vatan Kıbrıs”, “Kıbrıs Kıbrıslılarındır” demekten utanan, korkan, sakınan; söyleyene de düşman olan KKTC’ci-Denktaş’çı solcular…

Denktaş’ı öldüren ve KKTC’yi yıkan sağa karşı KKTC anayasası ile Denktaş’ın fikirleri ile mücadele ettiğini zanneden solcular…

Hükümet kuracaklarmış, kursunlar!

-6 ay sonra yine bozulacak…

Asgari ücret belirleyeceklermiş, belirlesinler!

-1 ay sonra TL yine eriyecek…

Tek, ortak, bütün ve bağımsız Kıbrıs olmadan yarım ekmek hiçbir zaman yetmeyecek…

(26 Kasım 2020 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author