Aziz Şah – Erdoğan’ın 15 Kasım 2020 tarihindeki Kıbrıs ziyareti her manada tarihidir…
Bütün hava sahasını kapattı, nerden korkuyorsa…
TC Cumhurbaşkanı olarak tarihte ilk olarak Kıbrıs’ta bir gazeteyi linç ettirdikten sonra, resmi törende yaptığı konuşmayla bir de sendikacıyı hedef gösterdi…
Mehteranla girdiği Maraş’ı da Rum sahiplerine iade edeceğini dünyaya duyurdu…
Ve Kıbrıs’ın tarihi Silihtar sarayını beğenmedi, size yeni bir saray yapalım dedi…
Silihtar’ın yerine yeni bir “cumhurbaşkanlık” sarayı yapılması gündeme gelince aklıma rahmetli Raif Denktaş geldi…
Rauf Denktaş’ın oğlu Raif…
Vakti zamanında Baba Denktaş, bugün “Dışişleri Bakanlığı” olarak bilinen binaları “Cumhurbaşkanlığı” olarak yaptırdı…
Ve fakat o binaların “Cumhurbaşkanlığı” olarak kullanılması Raif’in muhalefetine takıldı…
Raif, Silihtar sarayının toplumsal hafızadaki yerinden dolayı devre dışı bırakılmasına karşı çıktı…
Baba Denktaş’ın taşınma hesabı Raif’e takıldı…
“Cumhurbaşkanlığı” Silihtar’da kaldı, başka binalarda kirada olan “Dışişleri Bakanlığı” ise yapılan bu binaya taşındı…
Erdoğan 7-8 uçakla bir stadyum adamı Kıbrıs’a getirince pek tabii Silihtar kendilerini sığmadı…
Quirini ailesinin 1567 yılında inşa ettiği Venedik burcu üzerine 1939’da İngiliz sömürgecilerinin inşa ettiği “saray”ın içine “üzerinde güneş batmayan imparatorluk” sığdı…
Ama Erdoğan istibdadı sığamadı…
-Yer gösterin bizim çocuklar (müteahhitler) gelsin halletsin, dedi…
15 Kasım’da bu yeni saray gündeme gelince “Raif’in hayaleti üzerimizde dolaşıyor” dedim kendime.
-Raif olsa Silihtar’a olsun sahip çıkardı…
26 Aralık Raif’in 35. ölüm yıldönümüydü. “Kaza”ya kurban gitmeden önce 1985 yılının 22 Şubat’ında şöyle diyordu mecliste:
“Sayın Başkan; değerli arkadaşlar; hükümetimizin muhterem üyeleri;
76 seçimlerinden 81 seçimlerine, 81 seçimlerinden de 85 seçimlerine giderken daha önce de belirttiğimiz gibi seçmen sayılarında anormal artış görüldüğü takdirde dünya basınını Kıbrıs’a çağırıp ‘bu seçim maskaralıktır, Türkiye’den getirilmiş, ithal edilmiş seçmenlerle bu oyun oynanmaktadır’ diyeceğiz…
Kıbrıs’ta seçim iddiasında bulunurken bir taraftan da bizi dünyaya karşı bu seçimin maskaralık bir seçim olduğunu söyletecek derecede önlerine gelen herkesi ha bire yurttaş yaparak seçmen ithal etmek yolu mutlak surette kesin olarak terkedilmelidir…
Çünkü bu memleketin sosyal dokusu değişmektedir kötüye doğru ve buna şu veya bu şekilde son verilecektir. Biz yasal ve barışçı yollardan son verilmesi gereğine inanıyoruz, çünkü bizim ne kaybedecek bir şeyimiz vardır ne de başka gidecek yerimiz. Bu memlekete sahip çıkacağız ve bizimdir diyeceğiz. Önüne gelen gelip bunun içerisinde vatandaş olamaz…
Bugünden seçmen listelerinin askıya çıktığı güne kadar yapılacak olan her yurttaş kasıtlı olarak, seçim maksadıyla yapılmış ve seçmen yapılmak için yurttaş yapılmış kişidir. Ve büyük tepki göstereceğiz, ikaz ediyoruz, çok büyük tepki göstereceğiz, dünya basınında tepki göstereceğiz ve hiç de hoş olmayacak…
Çaresi budur. Çünkü başka bir şekilde ikaz ediyoruz, durmuyorsunuz, uyarıyoruz, durmuyorsunuz, soru soruyoruz, yuvarlak cevaplar veriyorsunuz. Ama bu da böyle gidiyor. Bunu durduracağız beyler”…
Raif Denktaş taşıma, illegal, yerleşik nüfusa karşı çıktığı için mi trafik kazası geçirdi?
(28 Aralık 2020 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)