
Aziz Şah – Bu memlekette mesele vergi ya da maliye değildir…
Yeni moda bu!
Aptala yatan bir “ekonomizm”…
Aptala yatan, evet! Neyin ne olduğunu aslında gayet iyi biliyorlar ama aptala yatıyorlar…
Ankara’nın memurlarına “şundan da vergi alın, bundan da vergi alın” demek yeni moda oldu…
Sanki de “kaynak sıkıntısı” çekiyoruz…
İraden yok, bütçeni hazırlama yetkin yok, merkez bankan yok…
Bir “kaynak sıkıntısı” varsa kaynakları Ankara’nın idare etmesidir!
“Vergi adaletsizliği var”mış…
Ankara’nın memuru “başbakan”, “bakanlar” ve “milletvekilleri”ne vergi ve maliye konusunda akıl satan “solcu” doldu ortalık…
-Vergi adaletsizliği var, dedikten sonra “Neden?” diye sorsalar, cevabı bulacaklar…
“Sosyalist”lik ne zamandan beri egemenlerin “vergi memurluğu” oldu?
Bu memlekette hakkında şikayet olan para babasının dosyasını kapatan polis ve savcı var…
Yargıcın önüne gelmesi gereken ama savcılıktan gelmeyen davalar var…
Kaçak inşaatına göz yumulanlar var, villasına kaçak yapı yapıp kıyıyı işgal eden yargı mensubu var…
Lefkoşa’nın göbeğinde dere yatağına, bizim paramızla bizi kazıklayarak projesiz kaçak hastane yapılıyor; hesabını verebilecek merci yok!
Bu memlekette Türkiye’nin 6. zengini, dolar milyarderi adam elektrik borcunu ödemez. Borcunu kamuya açıklayan sendikayı da “itibar kaybına uğradım” diye dava eder…
Gece kulübünde anüsünde soda şişesi kırılan ve ölü bulunan kadınlar var, dosyalarını gören olmadı…
Özür dilerim Norveçlilerden! Küfür gibi kullanıyoruz memleketlerinin adını: Burasını “Norveç” mi zannettiniz hakikaten?
2000 yılında Avrupa gazetesine komplo düzenleyen polis ve askerler rütbe aldılar…
22 Ocak 2018’de emrindeki polislere Afrika’yı koruma emri veren Ali Savaş Altan, “kan akarsa akacak, müdahale edilmeyecek” talimatına uymadı diye komplo kurularak cezalandırıldı…
1996’da öldürülen Kutlu Adalı’nın 2003 yılında AİHM’de görülen davasının Ledra Palas’taki duruşmasında tanıklık yapan “Müfettiş Muavini” 2020 yılında Polis Genel Müdürü yapıldı…
İnsan kötü bir mahlukattır…
-Hiçbir iyilik cezasız bırakılmaz!
“Devlet” fil hafızalı bir canavardır…
-Hiçbir “hizmet” ödülsüz bırakılmaz!
“Zıp zıp zıpla, zıplamayan biatçı” mı diyorsunuz?
Üst Koordinasyon Kurulu’ndaki iki general ve bir elçi tarafından idare edilen bu topraklarda, sahte meclis “ultra-zenginler”in banka hesaplarını tıraşlayıp halka mı dağıtacak?
-Zıplamayan ne olsun?
Mesele hiç bu kadar siyasi olmamıştı…
İşgal işbirlikçisi solcu ise meseleyi “vergi-maliye adaletsizliği” sanıyor…
-Sağlık Bakanı’na tavsiyeler…
-Ekonomi Bakanı’na tavsiyeler…
-Maliye Bakanı’na tavsiyeler…
Siz zannedersiniz ki onlar bilmez sizin bildiklerinizi?
Hizmet ettikleri sınıf ve ülke farklı. Yaptıkları “yanlışları” bilerek yapıyorlar. Kıbrıslıya yanlış görünen Ankara için doğrudur!
Maliyeci-vergi uzmanı solcular, “Hükümet bilmeden yapar” diye “akıl” verdikçe, sadece buradaki sömürgeci sistemi aklıyor…
Mücadele etmesi gereken sendikalar da yapıyor aynısını. Paket hazırlayıp “hükümet”lere sunuyorlar…
Sendikanın görevi üye kazanıp mücadele etmek midir, yoksa ipi deniz ötesinden çekilen kukla memurlara “tavsiyeler” vermek mi?
-Paket fiyonklu, Ankara’dan geldi.
Siz kim oluyorsunuz da Ankara’ya tavsiyede bulunuyorsunuz?
Hade, meclisteki kuklaların altına sıcak bir koltuk çekildi sesleri çıkmaz, anladık; meclisin dışındaki “muhalefet” ise mücadele yerine yönetenler adına “paket” hazırlıyor…
Maliyede “2+2” dört eder…
Siyasette “2+2” dört etmez…
Meselemiz vergi memurunun işini yanlış yapması değil, bağımsızlıktır!
(4 Şubat 2021 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)