Recep Tayyip Miçotakis

Aziz Şah – Batı Trakya Türkü bir dostum var…

Gazeteci-şair Mustafa Çolakali…

Enternasyonalist bir sosyalist Mustafa…

10-12 sene önce Yunanistan’da katıldığım ırkçılık karşıtı bir toplantıda tanışmıştık. Yıllarca hiç haberleşmedik. Bir daha 22 Ocak’tan sonra haber aldım ondan. Bizim gazete saldırıya uğrayınca “Batı Trakya’dan selam ederim” diye bir mesaj aldım…

Ne zaman konuşsak Şener Levent’e selam eder, Faize ablaya sevgilerini yollar…

Dünyada az kalmış insanlardandır. Yüzüne baktığınızda içini görürsünüz. Mustafa ile kardeşiz. Ama kardeşliğimiz “soydaşlık”tan gelmez. Aynı insanlık kavgasına baş koymaktan gelir…

Mustafa’nın başı Batı Trakya’da AKP ve Ankara muhbirleri ile beladadır. Yunan devleti ve Yunan faşistleri yüzlerce yılda boyun eğdiremedi Batı Trakya Türklerine, AKP’nin 20 senelik iktidarında Ankara aynı bize yaptığı gibi Batı Trakyalıları da birbirine düşürdü…

Nasıl ki bizim işbirlikçiler jurnal dosyalarıyla Ankara’nın kapısını aşındırır, Batı Trakya’da da AKP döneminde çok jurnalci peydahlandı…

Batı Trakyalılar Kıbrıs’ı yakından takip eder. Hele ki Ankara’nın son yıllarda yoğunlaşan müdahalelerini…

18 Ekim darbesinden önce Mustafa sordu:

-Seçimi Akıncı kazanacak değil mi?

Akıncı’nın kazanması çok düşük ihtimaldir demiştim cevap olarak. Mustafa da şaşırmıştı, “kime sordumsa Akıncı kazanacak diyor” demişti. Ben de göreceğiz demiştim…

Batı Trakyalı Mustafa çok üzülmüştü adaşı Mustafa Akıncı seçimi kaybedince…

Nasıl ki bizim faşistler “Batı Trakyalı soydaşlarımıza bakın, Rumdan dost domuzdan post olmaz anlayın” diye propaganda yaparsa, Batı Trakyalılar da Kıbrıslı Türklere bakar…

Kıbrıs Türkünün haline bakıp ibret alır…

Ankara’nın Kıbrıslı Türklere ne ettiğine bakarlar…

Nasıl ki bizim faşistler Batı Trakya’yı örnek gösterir ibret alın diye, Batı Trakya’nın aydınlık yüzleri de bizi örnek gösterir ibret alın diye kendi toplumuna. Kıbrıslı Türklerin Ankara’nın elinde nasıl kimliksizleştiğine, hiçleştiğine, rehine gibi tutsak tutulduğuna bakarlar… 

“AKP bize EOKA’nın yapamadığını yaptı” diyen eski mücahit çoktur. Mustafa da “AKP Batı Trakyalılara Yunan faşistlerinin yapamadığı yaptı” der…

Mustafa’dan çok ilginç bir şey öğrendim:

Yunan sosyalistleri şu an Atina’daki rejime “Recep Tayyip Miçotakis” rejimi diyormuş!

Şu an Yunanistan’daki hükümet Albaylar Cuntası’ndan sonra kurulmuş en gerici hükümet!

Türkiye’de Recep Tayyip Erdoğan…

Yunanistan’da Recep Tayyip Miçotakis…

Kıbrıs Cumhuriyeti’nde Recep Tayyip Anastasiadis…

Kıbrıs’ın kuzeyinde Recep Tayyip Tatar…

Boşuna denmedi bunca zaman “Erdoğan bir isim değil sıfattır” diye!

Yunanistan’da Albaylar Cuntası’ndan sonra kurulmuş en gerici hükümet olan Recep Tayyip Miçotakis hükümeti bir yasa geçirdi. Albaylar Cuntası’na karşı 1973 Kasım’ında gerçekleşen Politeknik Üniversitesi isyanından bugüne üniversitelere polis giremiyordu. Bundan sonra girebilecek…

Yunan devrimci gençliği haftalardır sokaklardaydı…

Yunan gençliği ne zaman sokağa dökülse Türkiye’ye de selam eder. Boğaziçi öğrencilerine dayanışmalarını gösterdiler…

Rum Kıbrıslı gençliğin sokağa dökülmesinin altında da Yunanistan’da yükselen mücadele var. İsyan bulaşıcıdır çünkü, halklar birbirinden öğrenir.

Yunan devrimcilerinin Boğaziçi’ne selam ettiği gibi, Rum Kıbrıslı gençlik de bize selam etti:

“Kıbrıs’ta barış engellenemez”, “Sağlık dayanışma direniş” ve “Kapitalizme cevap iki toplumlu sınıf mücadelesi” gibi Türkçe pankartlar taşıdılar.

Şimdi soralım: Kuzeydeki eylemlerde neden Yunanca pankartlar taşınmaz?

(17 Şubat 2021 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author