
Aziz Şah – Erdoğan 15 Kasım 2020’de Kıbrıs’ta törende Kıbrıslı bir sendikacıyı hedef gösterdi…
15 Kasım “çıkarması” şimdiden tarihi bir öneme sahiptir: Maraş şovu, “Yer gösterin bizim çocuklar size bir saray yapsın, itibarınız artar” sözü, hedef gösterilen sendikamız ve 22 Ocak linçinin başını çeken Ak Hataylılar Derneği Başkanı Mehmet İpek’in TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve MHP lideri Devlet Bahçeli ile çekindiği fotoğraflar…
15 Kasım töreninin bize hediyesi “linç rejimi”nin fotoğrafıdır: Kıbrıs’ta bir gazeteyi linçle tarumar eden, bütün camını çerçevesini indiren ve Kıbrıslı gazeteci, yazar, sanatçıları öldürmeye teşebbüs eden faşistler TC devletinin en tepesi ile yanak yanağa…
Lebalep bir linç rejimi!
İşte o 15 Kasım günü, Kıbrıslı Türklerin koçbaşı sendikası KTÖS’ün Genel Sekreteri Şener Elcil bizzat Erdoğan tarafından hedef gösterildi…
Erdoğan’ın Lefkoşa’dan hedef göstermesinden önce de AKP Sözcüsü Ömer Çelik Ankara’dan göstermişti…
Önce Çelik, sonra Erdoğan hedef gösterdikten sonra günlerce uyardık. Herkes sustu…
20 Kasım 2020 tarihli yazımın başlığı “KIBRIS’TA BİR HRANT DİNK, BİR TAHİR ELÇİ VAKASI YAŞANMASIN!” idi…
Şöyle diyordum:
“AKP Sözcüsü Ömer Çelik’in KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil’i hedef göstermesinin üzerinden haftalar geçti…
‘ANKARA ELİNİ KTÖS’TEN ÇEK’ diye yazmıştım…
O gün bugündür örgütler, dernekler, barolar, sendikalar, partiler suskun!
Erdoğan’ın Şener Elcil’i 15 Kasım’da tören konuşmasında hedef göstermesinin üzerinden günler geçti…
Senelerdir Elcil’i ve KTÖS yönetimlerini birçok kez eleştirmiş biri olarak uyarıyorum susanları…
Görmezden gelinecek bir konu mu zannediyorsunuz bizzat Erdoğan’ın bir sendikacımızı hedef göstermesini?
17 senelik Erdoğan istibdadından hiçbir şey öğrenmediniz mi?
Senelerdir sendika yönetimlerini sadece pohpohlayan, kuyruklarına takılan, yönetimde 1-2 koltuk elde edelim diye sendikalardaki yanlışları eleştirmek bir yana alkışlayan “sol”, bugün Ankara tarafından tehdit edilen sendikalarımıza sırtını döndü…
İyi günde sendika yönetimlerini pohpohlayıp popülist kuyrukçuluk yaptınız, kötü günde de bizzat Erdoğan’ın tehdidi karşısında sırtınızı döndünüz…
Eleştirilmesi gereken zamanda eleştirmezsiniz, savunulması gereken zamanda savunmazsınız. Bu nasıl bir haldir?
Kapatın örgütlerinizi-partilerinizi madem! Faşizm karşısında sendikaları savunamayanlar kendilerini de savunamaz!”
***
Neden tekrar hatırlatıyorum şimdi?
Hatalardan ders alınsın diye!
Cuma günü Bu Memleket Bizim Platformu’nun basın açıklamasında uzaktan Şener Elcil’i gördüm…
Baktım Şener hocanın etrafına…
Şener hoca hedef gösterildiğinde susan bir sürü örgüt “Love Erdoğan” afişlerine muhalefet etmekten tutuklanan yurtsever arkadaşlarımız için yan yana gelmiş…
Ders alın bu halimizden!
Şener Elcil hedef gösterildiğinde susarsanız, Abdullah Korkmazhan’ı alırlar. Kavganın diyalektiği budur…
Şener hocanın yazdığı içerik anlamında kötü bir bildiriyi bahane ederek KTÖS’ü yalnız bırakmak gibi bir lüksümüz olmadığını sanırım anlamışsınızdır…
***
2016 sonu, 2017’nin ilk günleri…
KTÖS’ün yayınladığı ajandada Kıbrıslıların ortak acılarına yer verilmesinden dolayı Türkçü faşistler sendikanın kapısına dayandı “Kıbrıs Türk’tür Türk kalacak” diye, 100’lercesi…
KTÖS binasının ön cephesine kocaman bir Arif hoca portresi asılmış; orada durup paramiliter faşist Ülkü Ocakları’na baktım…
O gün bugündür paramiliter terör konusunda uyarırım; 22 Ocak yaşandı!
O gün bugündür biz faşist terör konusunda uyardıkça liberallerin “ırkçı”-“mikro-faşist”, KKTC’cilerin de “Kıbrıs milliyetçisi” yaftalaması ile uğraşırız…
Açın gözünüzü, bindirilmiş kıta paramiliter faşistleri görün!
(18 Mart 2021 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)