Pijamalı ve ayakkabısız

Şener Levent – Mağusa’da polis o genç kızı tutuklamaya geldiğinde, kız uyuyordu, uyandırdılar…

Elbisesini de, ayakkabılarını da giymesine fırsat vermediler…

Pijamalarıyla ve terlikleriyle alıp götürdüler…

Polis aracına attılar…

Karanlıklara sürdüler…

Tarlalara…

Henüz yirmili yaşlarında genç bir kız…

Polisin bu hallerini görünce neler neler gelip geçti aklından…

Bu vaziyette karakolda sorguya çekildi sonra…

Tam 7 saat…

7 saat dönüp durdular başında…

“Bana işkence yaparlar mı? Yaparlarsa ne kadar dayanabilirim” diye geçirdi içinden…

Abuk sabuk sorular sordular…

Bunaltmaya çalıştılar kızı…

İtiraf etsin diye diretiyorlardı…

Neyi itiraf etsin ki…

Suçlu değil ki…

O malum “Love Erdoğan” yazısını çizip “şeytan” yazan o değildi…

O kadar mertti ki, bunu yapmış olsa hiç çekinmez, söylerdi…

O yapmamıştı ancak ve kim yaptıysa onu da kınamıyordu…

Bizim memleketimizi faşist bir diktatöre ilan-ı aşk yazılarıyla kirletmeye kimin hakkı vardı?

Ben de karalayabilirdim bunu…

Başkaları da karalayabilirdi…

Bir afişi karalamak ne zamandan beri bu muameleyi gerektiren bir suç sayılıyor buralarda?

Ucu diktatörünüze dokunuyor diye mi?

Zavallı polisimiz!

Kimin kimlerin emrinde…

Sanki cinayet işlemiş gibi, sen git, giyinmesine bile fırsat verme, yaka paça tut, karanlıklara sür, sonra da karakola götür, 7 saat sorguya çek!

Bu hale mi geldik biz?

Yazıklar olsun!

Buna ses çıkarmayanlara ve hiç tepki göstermeyenlere bin kere yazıklar olsun!

Bittik mi diye sorarsanız bana, işte bunun için bittik derim…

O kızın başına gelenler sizin başınıza da gelebilir…

Hepimizin!

Hani biz susmayacak ve sıranın bize gelmesini beklemeyecektik?

Lafta mı kaldı bu da?

***

Türkiye’de yapılanlarla ne kadar benzeşiyoruz artık…

Orda ne yapılırsa, nasıl yapılırsa, burada da öyle…

Dün Türkiye’de Ömer Faruk Gergerlioğlu tutuklandı…

Gergerlioğlu kimdir?

Milletvekili…

Ve önde gelen bir insan hakları savunucusu…

Ömrünü adamış buna…

Karakolda çırılçıplak soyularak yoklanmayı en başta gündeme taşıyan bir adam…

Türkiye cehenneminde insan haklarını savunmak kolay mı?

Diken olmuş faşist rejimin gözünde…

Önce milletvekilliğini düşürmüşler…

Şimdi de tutuklamışlar…

Oğlu anlattı nasıl tutuklandığını sosyal medyada…

Baskın yapmışlar eve…

Ve ayakkabılarını giymesine bile izin vermeden yaka paça tutup götürmüşler…

Bizim burada o genç kıza yaptıkları gibi…

Faşizm sıçrıyor üstümüze burada Türkiye’den…

Bu faşizme karşı ya hep birlikte direneceğiz, ya da bu zulüm altında ezilip gideceğiz…

***

Biz zındandaki tutukluları serbest bırakmasını beklerken, o daha da zındanlara tıkıyor başkalarını…

Dünyadan ciddi bir tepki görmüyor hala çünkü…

Hele Avrupa iyice şımartmış onu…

Bütün derdi, onu Putin’in kucağından çekip almak…

Rusya’da 2036 yılına kadar başkanlığını yasayla garantilemiş olan Putin ilham oluyor ona…

Putin bir de dokunulmazlık yasası çıkarmış kendisi için…

İktidardan gitse bile, kimse hesap soramayacak ona…

Erdoğan da aynı şeyi yapar herhalde…

Putin de dünyanın en zengin adamlarından biri…

Erdoğan da!

Diktatörlerin hazineleri başka hazinelere benzemez…

Göz kamaştırır!

***

Biz küçük bir toplumuz…

Ama burada bu diktatörü durduracak gücümüz var…

Yeter ki hep birlikte dur diyebilelim…

Faşizme geçit yok derken karşılarında bir duvar örelim…

Biz Türkiye değiliz…

Kıbrıs Cumhuriyeti’yiz!

(3 Nisan 2021 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author