Aziz Şah – 30 Mart Filistin Toprak Günü’dür. Yalnızca Filistin’in değil, işgal edilmiş bütün ülkelerin “toprak günü”dür…
Anlatılan hepimizin hikâyesidir.
Filistin’in hikâyesi 1917’de İngiliz sömürgecilerinin Filistin ülkesini Siyonistlere “vadetmesi” ile başlar.
1920’lerden itibaren İngiliz emperyalizmi taksim politikasını Filistin’de uygulamak için bir sürü paramiliter çete kurdurdu Siyonistlere. Haganah, Igun, Lehi, Stern en ünlüleridir…
Aynı Kıbrıs’ta NATO konsepti çerçevesinde TMT ve EOKA tarafından yürütülen kontrgerilla savaşı gibi…
Haganah, Igun, Lehi, Stern Filistinlileri terörize ederek hem göçe zorladı hem de 1948 taksim ve işgalinin koşullarını hazırladı.
EOKA ve TMT de aynı Filistin’de olduğu gibi zamanı dolan sömürgeciliğin Kıbrıs’ta ilelebet yaşaması için önce kendi toplumlarını terörize ettiler, sonra kendi toplumlarını bir bölgede toplayarak taksimin koşullarını hazırladılar.
Filistinlilerin bir farkı vardı Kıbrıslılardan. Yahudisi, Müslümanı, Hristiyanı ve diğer etnik gruplardan Filistinliler Kıbrıslılara kıyasla homojendi. Bunu kırmak için dünyanın dört bir tarafında yaşayan Siyonist Yahudileri yerleşimci-yerleşik olarak Filistin’e taşıdılar.
Filistin’in aksine Kıbrıs’ta Türkçe ve Rumca konuşan Kıbrıslılar vardı. Dışarıdan nüfus taşımadan Kıbrıslıları bölmek için yeterince ideolojik enstrüman ve yerli işbirlikçi mevcuttu.
23 Ekim 1936 tarihinde İngiliz sömürge valisi Richmond Palmer Londra’ya gönderdiği raporda şöyle diyordu:
“Adada gelecekte de bir siyasal rahatlığımızın olabilmesi için, yönetimi istisnalara da yer verecek bölgeler temeli üzerinde sürdürmeliyiz. Böylece, Kıbrıs milliyetçiliği kavramı -ki, Enosis aşınmış bir değer durumuna geldiğinde, bu yeni kavramın yükselişi kaçınılmaz olacaktır- mümkün olduğunca uzak bir geleceğe itilip, karanlıkta bırakılabilecektir.”
Tarih 1936, İngiliz sömürge valisi “Enosis aşındığında Kıbrıs milliyetçiliği yükselecek” diyor. Mümkün olduğunca öteleyelim diyor Kıbrıslılık bilincinin gelişip toplumların kaynaşmasını… Bunu da “bölgecilik” (“İki bölgeli, iki toplumlu Kıbrıs”!) temelinde yapalım diyor. İşte taksim ile ötelendi Kıbrıslılık bilincinin gelişmesi!
Filistin tarihi ile Kıbrıs tarihi paralel gider…
İngiliz sömürge valisi Londra’yı Kıbrıslılık bilinci konusunda uyardığında tarih 1936’ydı. O tarihte Filistin’de sömürgeciliğe karşı 3 yıl sürecek bir ayaklanma başlamıştı! 5.000 Filistinli tutuklandı 2 bini hapisle cezalandırıldı, 148’i idam edildi ve 5.000’den fazla ev yıkıldı…
Filistin’de 1936-39 ayaklanmasına karşı İngiliz’in kullandığı metotla 1955’ten sonra Kıbrıs’taki böl-yönet politikası aynıdır. Filistin’deki halk ayaklanmasını başta Haganah olmak üzere dönemin paramiliter Siyonist terör örgütleri ile bastırdı. Kıbrıs’ta ise İngiliz’e karşı eylem yapan EOKA’ya karşı Türkçe konuşan Kıbrıslıları Auxiliary Polisi yaptı.
Filistin’de 1947-48 taksim ve işgalinin, Kıbrıs’ta 1974 taksim ve işgalinin koşulları böyle oluşturuldu.
Filistin 1948’den sonra 1967 ve 1973’te de işgal edildi. Her yaz yapılan “küçük savaşlar” devam etti.
Gelelim 30 Mart Toprak Günü’ne…
1976’da İsrail Filistinlilere ait geniş arazilere el koyma (ilhak) kararı aldı. Buna karşın Filistinliler sokağa döküldü ve bir genel grev ilan etti. İşgalci İsrail güçleri grev ve eylemlere saldırıp 6 Filistinliyi katledip, 50 kişiyi yaraladı ve 300 kadarını da tutukladı.
Filistin’in “toprak günü” toprağına arsa muamelesi yapmayan bütün halkların toprak günüdür…
2021’de ise Türkiye ve İsrail aleyhinde aynı savaş suçu dolayısıyla Lahey’deki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde dava dosyalandı. Başkasının toprağını işgal ederek oraya yerleşik nüfus taşıma suçundan…
Bu savaş suçu 1948 ve 1974 işgallerini “kardeş” yapar!
(5 Nisan 2021 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)