Kin ve nefret tohumları ekemezsiniz

Şener Levent – TRT’nin çektiği Kıbrıs dizisi 26 bölümlük…

Haftada bir gösterileceğine göre, altı ay sürecek demek…

Tabii ondan sonra da bizim ekranlarımızda sık sık yayınlanacak herhalde…

Kafaları ütüleyebildikleri kadar ütüleyecekler, beyinleri yıkayabildikleri kadar yıkayacaklar, herkesi kin ve nefretle doldurabildikleri kadar dolduracaklar…

Filmi izlemedim deyip geçmeyin…

İzleyin…

Bilgi sahibi olun…

Tarihimizi nasıl çarpıttıklarını görün öğrenin…

Kıbrıslıtürkleri nasıl değersizleştirdiklerini, nasıl sıfırla çarptıklarını merak etmez misiniz?

Tayyip Erdoğan’ın sinemacılara bir siparişi bu…

Daha önce çektirdiği Osmanlı kahramanları ile ilgili dizilere Kıbrıs’ı da eklemiş şimdi…

Kıbrıs’la ilgili yeni projeleri var çünkü…

Dünyaya da gösterecek bunu…

“Bakın Kıbrıslıtürklere Rumlar neler yapıyorlardı, biz kurtarmasak yok olacaklardı” diyecek…

Adadaki işgalini bir de bununla haklı çıkarmaya çalışacak…

***

Diziye eski mücahitlerden de tepki yağmaya başladı…

63-74 arası vuruşanlardan…

11 yıl kum torbaları ardında, mazgal deliklerinde ve dağlarda yılanla koyun koyuna ömür çürütenlerden…

Mücadeleleri hiçe sayıldı…

Dr. Küçük bile çöpe atıldı…

Sonuçta Ankaralı bir kahraman geldi ve toplumu Rum zulmünden kurtardı!

Filmin özeti bu…

Vermek istediği asıl mesaj da bu…

Dr. Küçük’ün oğlu Mehmet Küçük de haklı olarak bir tepki göstermiş bu diziye…

Dr. Fazıl Küçük…

Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkan Muavini…

O kadar önemsizleştirilebilir mi?

***

Dizinin birinci bölümüne damgasını vuran bir sahne var…

EOKA’cılar kamyonlarla gelip bir Türk mahallesini basıyorlar…

Çocuk, kadın, yaşlı demeden herkesi katlediyorlar…

Sonra da ateşe veriyorlar bütün evleri…

Bir evde beşikte bir çocuk…

Azılı bir EOKA’cı çocuğa yaklaşıyor…

Onu öldüreceği için mutlu bir ifade var yüzünde…

Sırıtıyor…

Sonra da çekiyor tetiği…

Bir köyümüzde bir kadına da küçük bir rol teklif edilmiş filmde…

Namaz kılacak…

Ve namaz kılarken arkasından gelen EOKA’cı onu öldürecek…

Kadın reddetmiş bu teklifi…

***

Propagandaya yarayacak ne varsa tıkılmış filme…

Teknik yanlışlıklar o kadar ilgilendirmiyor beni…

Kıbrıslıtürkler öyle konuşmazlarmış…

Evet öyle konuşmazlar…

Öyle giyinmezlermiş…

Evet öyle giyinmezler…

“Enosis” sözü Rumca olarak yanlış yazılmış duvarlara…

Evet yanlış yazıldı…

“Dillirga” türküsü yalnız Rumlarda varmış o zamanlar…

Evet yalnız Rumlarda vardı…

Çok mu önemli?

Siz bunları öne çıkararak asıl önemli olan şeyi gözden kaçırıyorsunuz…

Asıl önemli olan filmin içeriği…

Verdiği mesaj…

Kıbrıslı Türkleri küçümsemekten ve aşağılamaktan başka bir şey değil bu…

Adaya kin ve nefret duyguları ekerek göz göre göre barış düşmanlığı yapıyorlar…

Karşı çıkacaksanız asıl buna karşı çıkacaksınız işte…

***

Siz Muratağa ile ilgili bir film yapabilirsiniz…

Rumlar da Palikitre ile ilgili bir film yapabilirler…

Siz Dohni ile ilgili de bir film yapabilirsiniz…

Rumlar da Aşşa ile ilgili bir film yapabilirler…

Girne ile ilgili…

Mağusa ile ilgili…

Karpaz ve Maraş ile ilgili…

Bu adada kan, gözyaşı ve zulümle ilgili yapılacak çok film var…

Bu filmlerin tümünü de sonunda barışa ve sevgiye bağlamak mümkün…

Aramızda, bu trajedide tüm yakınlarını kaybetmiş insanlar yaşar…

Böyle olduğu halde ruhlarını nefret ve kine teslim etmediler…

Barışa adadılar kendilerini…

Ve sanırım hepimizden çok bilirler barışın değerini…

***

Bir zamanlar Kıbrıs’ta ne vardı diye soran olursa,

-Çılgınlık vardı, dersiniz…

Akıllandığımız zaman!

(6 Nisan 2021 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author