Aziz Şah – En önemli kriter tutarlılık ve tavırdır aydında…
ABD’nin Dedeağaç ya da Girit’teki üslerini “tehdit” olarak tanımlayıp, Adana’da İncirlik ve Malatya’da Kürecik radar üssünü “müttefiklik” sayan bir milliyetçi tutarlı değildir…
İngiliz emperyalizminden destek alabilmek için Kıbrıs’taki İngiliz üslerine laf etmeyip, sonra da İngiliz’in ürettiği “taksim tezi”ne karşı çıkarmış gibi yapan barışçılar tutarlı değildir…
Yunanistan, Türkiye ve Kıbrıs’taki emperyalist üslerin hepsine birden karşı çıkmayan kimsenin sözü muteber değildir…
Türk’ü Yunan’a, Yunan’ı Türk’e, Kıbrıslı’yı Kıbrıslı’ya karşı kullanan bu düzene toptan itiraz etmeyen kendini şark kurnazı zanneder, Batı emperyalizmini de ahmak!
Yunanistan’daki ABD üslerine karşı olup, Kıbrıs ve Türkiye’dekilere laf etmeyen, Kıbrıs’ın kuzeyine TC devleti yeni askeri üsler inşa ederken “ama güneyde de Fransız üssü var” diye savunarak silah yarıştıran aklını kaçırmıştır…
İsrail hem havadan hem denizden savaş uçakları ve gemileriyle Gazze’yi bombalarken İsrail’e hayranlığını gizlemeyen “solcular”a bakıyorum!
AKP Türkiye’si İsrail’e ihracat rekorları kırarken ve Malatya’daki Kürecik radar üssü İsrail’e atılan füzeleri havada tespit ederek siyonizme kalkan olurken, İsrail’e nefret kusan İslamcılara bakıyorum!
Gece gündüz “laiklik” diye parçalanan milliyetçilerin şeriatla yönetilen ve IŞİD barbarlığına can suyu olan İsrail’e hayranlığına bakıyorum!
İsrail’in Mescid-i Aksa’ya saldırısını “inanç özgürlüğü” sorunundan ibaret sanan ahmak liberallere bakıyorum!
Haklı ve haksız savaşı, öz-savunma ile terörü birbirinden ayırt edemeyen asalaklar…
“İsrail havadan ve denizden Gazze’yi bombalarken teröristlere karşı kendini savunuyor” sözünü ABD, Almanya ya da İngiltere söyleyebilir. Ama bunu bir solcu söyleyemez…
İnsanlık tarihindeki onca dersten sonra bile eşitsizler arası bir savaşta ezen ile ezileni, işgalci ile işgal altındakini ayırt edemiyorsanız; nükleer gücü olan İsrail ordusuna karşı taşınabilir füzelerle savunma hattı oluşturan Filistin direniş örgütlerine “terörist” diyorsanız açın mezarı da girin içine…
Bu adaletsiz dünyada adaletsizliğe karşı çıkmıyorsanız nefes almanıza da gerek yoktur…
Sıkıldım, çok sıkıldım…
1948’den beridir fena halde sıkıldım…
İsrail’in yaptığı her katliamdan sonra, her katliamdan sonra evleri yıkılan Filistinlilerin topraklarına inşa edilen yeni konutlara bakarak, “Filistinliler de topraklarını sattı” diyerek uydurulmuş bir yalanı tekrar eden ahmak milliyetçilerden ve liberallerden fena halde sıkıldım…
Sıkıldım Atatürkçü Türk milliyetçilerinin hâlâ “Araplar Osmanlıyı sırtından bıçakladı” Osmanlıcılığından!
Karar verin artık: Osmanlıcı mısınız, cumhuriyetçi misiniz?
Biraz tutarlılık!
Gözlerinin önünde yapıyorlar katliamı, gözlerinin önünde yıkıyorlar evi, hatta BM bile kınıyor bu illegal yerleşim ve yerleşik politikasını ama kendi uydurduğun “Filistinliler de topraklarını sattı” yalanına inanıyorsun bre ahmak!
Sorması ayıptır: 1974’te Rumlar topraklarını sattıkları için mi güney Kıbrıs’a sürüldüler?
IŞİD’ten kaçan Ezidiler topraklarını satıp da mı düştüler çöllere?
Idlib’te konutlar inşa eden Türkiye’ye Suriyeliler topraklarını mı sattı?
Afrin’i terk eden Kürtler evlerini satıp da mı gittiler?
Ermeniler 1915’te topraklarını satıp da mı göç yoluna düştüler?
Sıkıldım artık…
Her 6 Mayıs’ta utanmadan Deniz’leri anarsınız…
Deniz Gezmiş ve yüzlerce Türkiyeli devrimci Filistin’de silah eğitimi aldı ve İsrail’e karşı savaşırken şehitler verdi…
Kendinizden utanmıyorsanız, Deniz Gezmiş’in El Fetih kimliğinden utanın!
(12 Mayıs 2021 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)