Albay Alzheimer cevap ver!

Aziz Şah – Tam olarak şair bunun da şiirini yazdı dediğimiz günlerden geçiyoruz.

Faili meşhurlar üzerine ne zaman yazsam eşi, kardeşi, çocukları, yeğenleri, kitaplığı, kalemi, daktilosu, çalışma masası, yarım bıraktığı yazılar, şiirler, kitaplar ne hissediyordur arkasından diye düşünmeden edemem.

Ancak cinayeti örtbas etmek isteyenler öyle değil. Öldürdükleri yetmezmiş gibi, örtbas ettikleri yetmezmiş gibi, geride kalanlara da acı çektirmek isterler…

Söyleyebilecekleri yalanın haddi hesabı yoktur, mezarından cevap veremeyecek olan adamı bir daha suçlu çıkarırlar, bir daha öldürürler, bir daha unuttururlar.

Susmayacağız diyenler bir daha susar ya da Albay Alzheimer’ın hafıza oyununa aracı olur…

Onlar Alzheimer’dır. Bütün toplumun da Alzheimer olmasını isterler. Kimsenin hatırlamamasını, herkesin unutmasını isterler. Unutulan cinayetler de işlenmemiştir zaten…

Sabah akşam savaş suçlusu generallerin verdiği demeçleri okumaktan öfkem katlandı, hafızam perçinlendi, onlar neyi silmek istiyorsa altı çizildi.

İnsan utanır da susar, Albay Alzheimer insan olmadığı için utanması yoktur.

Ey Kıbrıs gençliği!

Birinci vazifen faili meşhurları unutmamaktır, onları unutursan aynada kaybolursun…

Ey Kıbrıs gençliği!

Diren Albay Alzheimerların hafıza oyunlarına…

Büyük Türk şairi Küçük İskender abimiz yazdı bunları hep zamanında. Bugün karşımıza dikilen Albay Alzheimer’ı yazdı…

“Sadede gel ey Devlet /

Ben martaval yemem! /

Akdeniz’e düşmüş bir gitar gibi duruyor Kıbrıs, /

Yeşil Hat diye bir tel yok tek nota basacağım, /

akordunu bozmakla meşgul bütün cahil müzisyenler /

maviye çala çala kırarım da rumu, türkü bu gitarı /

geceye peşkeş çektirmem!”…

Demişti zamanında İskender; Albay Alzheimerların okuduğu martavalı yemeyiz!

***

“Albay Alzheimer!

Büyük bir savaşta kazanılmış paslı imitasyon madalyalar /
gibi duruyordu yüzünüzde /
yüzünüzden nefret eden gözleriniz! /
Dudaklarınız, günahkâr hafızasını kaybetmiş /
dudaklarınız, satenleri parçalamaya hazır makas /
dudaklarınızın size sadakatinden emindiniz! /

*
Öyle devasa orduların başında /
mağrur, azimli, sevdada merhametsiz /
her ihtilalde cumhurbaşkanı /
her evrende acımasız, yalaka ve haris /
Albay Alzheimer! /
Benim şiir yaza yaza küfrettiğim bu ülkede /
sadece siz vatansever değilsiniz!”

***

Sabah akşam hafızamıza oyun çekmek için demeçler veren generaller Küçük İskender’in “Albay Alzheimer” şiirini hatırlattı ister istemez.

Bir poligon gibi kullandıkları memleketimize koluna taktığı genç tetikçiye öldürmeyi öğretmek için yanında getirdi Albay Alzheimer. Albay, Alzheimer oldu unuttu ama genç unutmadı…

Bırakın Kıbrıslının hafızası ile oynamayı da cevap verin Küçük İskender’e:

“Türkiye, ayıptır sorması ne zaman akıllanacağız; 
Türkiye, Kıbrıs’ın yakasını ne zaman bırakacağız ve ne zaman yaraşır olacağız binlerce devrim şehidimize”…

(4 Haziran 2021 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author