Kutlu Adalı’nın gancellisinin kenarında oturan çocuklar

Aziz Şah – Artık ezberlediğimiz gibi, Atilla Peker Yarbay Korkut Eken ile Kutlu Adalı’yı öldürmek için geldikleri günün ertesi gününü şöyle anlatıyor:

“Bir sonraki gün Beyaz Reno Toros marka araçla Kutlu Adalı isimli şahsın akşam hava karardıktan sonra evinin çevresinde keşif yaptık. Hatırladığım kadarıyla evi yola yakın bahçeli bir evdi.

Önünde ufak bir bahçesi vardı. Şahsın evinde kalabalık dört beş kişilik bir kalabalık olduğunu fark ettik. Bu nedenle içeri girmedik. O esnada benim belimde Jeriko silah ve elimde susturuculu bir UZİ marka silah vardı.

Ertesi gün tekrar geldik. Gündüzleri de evin etrafında birkaç sefer keşifte bulunduk, yine evden çok sesler geliyordu. Bunun üzerine Korkut Komutan bana dedi ki üç kişi de olsa bunların hepsi PKK’lıdır. PKK’lı ile dost olan da PKK’lıdır. Hepsini öldürmende bir mahsur olmaz dedi”…

Şimdi bunu neden tekrar yazdım? Basında çıktı, bizim gazetenin ilk sayfasından da verildi. O gün Eken’in “PKK’lıdır” ve “Öldürmende bir mahsur olmaz” dediği mahallenin çocukları ve gençleriydi.

Bunu da bize KTAMS Genel Sekreteri Serman Yiğit açıkladı:

“Atilla Peker’in, Kutlu Adalı cinayet teşebbüsü için verdiği ifadede yer alan gece keşfinde belirttiği evin çevresindeki 4-5 kişilik grup olduğu iddiası doğrudur. Benim de içinde olduğum 15-16 yaş grubu arkadaşlar o dönem hemen hemen her gece Kutlu abinin evinin gancellisinin kenarında oturup sohbet ederek birlikte vakit geçirirdik”…

Bizim basında çıktı bunlar, Türkiye’ye yansımadı. Türkiye’de faili meşhur cinayetlerin peşinde ömür tüketen dostlar için de önemlidir bu detay…

Türkiye’nin katliamlar ve cinayetler tarihi içinde bir kişiyi öldürmek için gidip yanında yöresinde kim varsa öldürdükleri vakalarla kıyaslanabilir. 

Diğer yandan da bu detay Atilla Peker’in “Adalı’yı öldürmek için Kıbrıs’a gittik” ifadesini doğrulaması açısından da altı çizilmesi gereken bir noktadır.

***

Kutlu Adalı Denktaş’ın özel kalem müdürlüğünü yaparken hazinenin anahtarı üç kişide dururdu…

Biri Cemaat Meclisi Başkan Vekili Şemsi Kazım’da…

Diğeri dönemin Bayraktar’ı Kemal Coşkun’da…

Üçüncü anahtar da Kutlu Adalı’da…

Üç anahtar birleştiğinde açılırdı ancak hazinenin kasası!

Ne tesadüf ki TMT’nin Bayraktar’ı Kemal Coşkun 1996’da Kutlu Adalı’nın da komşusudur…

Peki, polisteki ifadesinde ne dedi Coşkun?

-Silah sesi duydum, çıkıp bakmadım. Ertesi gün duydum Adalı’nın öldürüldüğünü…

-Kutlu Adalı’yı tanımıyorum!

***

Peker’in ifadesine göre Yarbay Korkut Eken’in “Hepsi PKK’lıdır. PKK’lı ile dost olan da PKK’lıdır. Hepsini öldürmende bir mahsur olmaz” dediği kişiler Adalı’nın komşusu olan mahallenin çocuklarıydı…

Adalı’nın komşusu olan, tarihi faili meşhurlarla dolu TMT’nin Bayraktar’ı Coşkun ise Adalı’yı tanımıyorum diyebiliyordu polisteki ifadesinde…

***

Peker’in itiraflarından bu yana Korkut Eken ve diğer generaller önce Kıbrıs’ta PKK’ya operasyon yapmaya gidildi dediler. Tutmayınca, hep bir ağızdan Rum-Yunan istihbaratı Türk mafyasına işletti cinayeti dediler. Rumcu Türk mafyası da tutmadı…

Ancak bu PKK’lı masalı bir anlamda önemlidir…

Türkiye’de ömrünü faili meşhurları araştırarak geçiren dostlar için yazdım bu yazıyı: Kıbrıs’ta bile yolun kenarında oturan çocukları PKK’lı diye öldürmeyi akıllarından geçirebiliyorlarsa varın siz düşünün gerisini…

(11 Haziran 2021 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

Not: Gancelli Kıbrıs’ta “bahçe kapısı” demek.

About the author