Aziz Şah – 5 Temmuz’dan 6 Temmuz’a devrolmuş, gece yarısını geçmiş…
Haber sitelerinden bildirim geliyor: Polis Genel Müdürlüğü Kutlu Adalı cinayeti dosyasının yeniden soruşturma ve araştırma kapsamına alındığını açıkladı.
25. senenin dolmasını beklemiş polis teşkilatı…
Hangi polis yapacak bunu?
“KKTC Meclisi”nde kurulan Kutlu Adalı cinayeti araştırma komisyonuna çağrıldığında, “Ben Ankara’daki Genelkurmay’a bağlıyım, size hesap vermem” diyen dönemin “Kıbrıslı Türk” polis müdürünün teşkilatı mı?
Yoksa Adalı’nın cansız bedeni yerde yatırken çalışma odasına dalıp dağıtan polis mi?
Adalı’nın bedeni yerde uzanmış, gözünde gözlükler, göğe bakıyor…
Polis de o sırada odasını dağıtıyor…
Sedat ve Atilla Peker kardeşlerin itirafları için şöyle diyor polis: “Bahse konu bu paylaşım ve gelişmeler çerçevesinde, Polis Genel Müdürlüğü tarafından cinayet dosyası yeniden soruşturma ve araştırma kapsamına alınmıştır. Bu maksatla Türkiye Cumhuriyeti makamlarından, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Türkiye Cumhuriyeti arasında 25.12.1987 tarihinde imzalanan ‘Suçluların Geri Verilmesi, Mahkeme İlâmlarının Karşılıklı Tenfizi ve Adli Yardımlaşma Yasası’ uyarınca ilgili birimden gerekli bilgi talebinde bulunulmuştur.”
Yani “Sayın Derin Devlet” Mehmet Ağar ve “Efsane Yarbay” Korkut Eken’i “Suçluların Geri Verilmesi” kapsamında talep edeceksiniz Ankara’dan…
Olmayacağına inandığımdan değil ha! Erdoğan istibdadında herşey olur, herşey mümkündür! Kim derdi Genelkurmay Başkanı’nın terörist diye yargılanacağını?
Ancak bir koşulla olur: Bu davaların sonunda suçsuzlar mağdur olur, suçlular da aklanır. Ergenekon, Balyoz ve diğer bütün davalarda 90’lı yıllarda Kürt halkına ve devrimcilere yapmadığını bırakmayanları bile gerçek suçlarıyla değil, uyduruk delillerle yargılayıp akladılar.
“5 Temmuz 2021”-Yani polisin Adalı cinayet dosyasını yeniden açtığını açıklamasından saatler önce 90’lardaki siyasi cinayetlerin miladı olan Vedat Aydın cinayeti 30. yılda zaman aşımına uğratıldı.
Vedat Aydın cinayetini zaman aşımına uğratan Ankara kendi emrindeki polise Kutlu Adalı davasında tuğlayı mı çektirecek? Ya da polis tuğlayı çekebilir mi?
Peker de Adalı hakkında itirafta bulunurken “zaman aşımı”na güvendi. Kıbrıs’ta zaman aşımı olmadığını bilse Adalı cinayetini gündeme almaz, devlet görevlileri Ağar ve Eken’i işaret etmezdi muhtemelen. Sonuçta Peker de devlete tapınan ülkücü faşist bir mafya. “Turan’ı kuracağız kardeşlerim” diyen bir Türkçü.
Türkiye’de insan hakları mücadelesi dendi mi akla ilk gelen isimlerden biri olan Eren Keskin şöyle diyor: “Dönemin en önemli aktörlerinden biri Mehmet Ağar’dı. Ağar’ın bütün olaylarla ilişkisi bizim tarafımızdan biliniyordu. Örneğin Sedat Peker, bugün videolarında Kutlu Adalı cinayetinde Mehmet Ağar’ın ve Korkut Eken’in rollerini anlatıyor. Biz bunları yıllarca dile getirdik İlkay Adalı ile birlikte… Ne acıdır ki biz bugün aynı derin yapının içinde bir kavga çıkması nedeniyle bütün bunları duyuyoruz. Oysa biz insan hakları savunucuları olarak bunları yıllardır dile getirdik”…
Evrensel Gazetesi muhabiri Metin Göktepe’nin annesi Fadime Göktepe ilk günden beri haykırır: “Mehmet Ağar benim oğlumun katilidir… Mehmet Ağar, Tansu Çiller… Mehmet Ağar’ın üstüne taşlar yıkılsın. Mehmet Ağar’ı ben unutmam hiç…”
Madem ki başlıyor-muş soruşturma Adalı cinayetinde, Eren Keskin ve Fadime Göktepe gibi kadınlar çıksın tanık kürsüsüne…
(7 Temmuz 2021 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)