Aziz Şah – Erdoğan, ”KKTC’de tüm dünyaya mesajlarımız olacak, bir müjde vereceğim. Kuzey Kıbrıs’a, müjdesini orada parlamentoda vermek istiyorum, güzel bir adımımız var, ön çalışmalarını bitirdik” dedi.
Erdoğan Kıbrıs hakkında karar almış, 20 Temmuz’da da bize bildirecek. Kıbrıslı şimdi panikler ilhak mı oluyoruz diye…
İlhaka gerek olmadığını anlamadı daha Kıbrıslı. Burasını Türkiye idare eder. Ankara’nın idaresinde uluslararası hukukun dışında korsan bir Hatay’dır burası. Ne isterse yapar, hiçbir engeli yok. KKTC Anayasası’na yazdığı Geçici 10. Madde ile yapar; işbirlikçilerine imzalattığı protokolleri kılıf olarak kullanarak yapar.
Kıbrıs’ın kuzeyindeki köy yollarının idaresi ve iradesi Ankara’dadır. Dahası var mı?
Ankara uluslararası hukukun dışında böyle bir karadeliği neden ilhak edip başına iş açsın?
Ne dedi Türkiye’nin son meşhur dolandırıcısı Tosuncuk?
-Her yerde mallarıma ve parama el koydular ve çöktüler. Borcumu Kıbrıs’taki malları satarak ödeyeceğim…
O kadar güvenilirdir işte burası: Uruguay’da malınıza ve paranıza devlet el koyar, Kıbrıs’ın kuzeyinde koyamaz çünkü devlet yoktur!
Kumarhaneler kralı Ömer Lütfi Topal’dan Tosuncuk’a kadar bütün suç dünyasının yolu bu karadelikten geçti…
Çünkü limanlar hukuk dışı, denetime kapalı…
Çünkü suçlular INTERPOL’den uzak bir yaşam sürer…
Çünkü bankalarda işlenen suçlar da burada kalır…
Çünkü burada bütün suçlar sırdır!
Hepsi dokunulmazdır bu diyarda!
Erdoğan “müjde” verecekmiş. Tutar Kıbrıslıyı bir gaile nedir acaba diye…
Petrol ya da doğalgaz bulduk müjdeleri Türkiye’de tutmadı. Karadeniz’de doğalgaz bulduk müjdesi verdiğinde Erdoğan, Doğu Akdeniz’deki bütün gemileri limana çektiler!
O kadar çok müjde verdi ki Erdoğan son bir senede.
Doğalgaz bulduk dedi, doğalgaza zam geldi…
Petrol bulduk dedi, benzine zam geldi…
O yüzden Erdoğan’ın müjdeleri tehlikelidir.
KKTC’nin adının değiştirileceği yönünde bir söylenti var uzun zamandır: Otonom, Federe, KKTC… Sıradaki gelsin!
-Kıbrıs Türk Devleti mi?
Kendi para politikası ve maliyesi ile bağımsız bütçesi olmayan bir yapıya devlet diyemezsiniz.
Önce Bayraktarlık-Elçilik-Yönetim (BEY) rejimi vardı. Sonra Üst Koordinasyon Kurulu oluşturuldu. Erdoğan’ın başkanlığı döneminde de Üst Koordinasyon Kurulu’nun üzerine “Kıbrıs İşleri Koordinatörlüğü” kuruldu…
Ha Otonom olmuş, ha Federe olmuş, ha KKTC…
KKTC’yi 12 Eylül darbecileri kurdu, Anayasasını Denktaş’ın danışmanı Mümtaz Soysal yazdı. Erdoğan’ın “müjde” dediği burada “Yeni bir KKTC anayasası” olabilir. Hatta AKP’nin yeni anayasa hazırlattığı haberini bizzat Lefkoşa Belediye Başkanı Mehmet Harmancı duyurdu.
Erdoğan’ın müjdesi hem yeni anayasa hem de KKTC’ye yeni isim olabilir. Tabii ki müjdenin hası da 50.000 yeni vatandaştır!
Geçmişteki Bayraktarlık-Elçilik-Yönetim (BEY) de, bugünkü Üst Koordinasyon Kurulu da Anayasa’nın üstündedir. Kıbrıs’ın kuzeyinde Anayasa’nın üzerinde bir askeri rejim vardır.
Çiftlik Bank ne idi? Bir “müjde” idi. “Zenginlik müjdesi” ile insanları dolandırmaktı…
KKTC bir “milli dava” olarak “milli davalar bataklığı”na batmış –en son Afganistan’a kadar savrulan- Türkiye’nin dönüp dolaşıp pazarladığı bir “Çiftlik Bank”tır.
“KKTC” her manada bir “Çiftlik Bank” vakasıdır. Dolandırıcıların, hırsızların, kara paracıların, tetikçilerin son sığınağı KKTC’dir.
Tosuncuk’un malları da emin ellerdedir…
(17 Temmuz 2021 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)