
Aziz Şah – Tufan Erhürman külliyeyi arar. Bir saat santralda telefonda mehter marşı dinledikten sonra Erdoğan’ın üçüncü yaverine bağlanır…
Yalvarır yakarır, Erdoğan’la görüşmesi karşılığında AB vatandaşlığı sözü verir. Yaver de Bay Tufan’ı Recep Tayyip Erdoğan’a bağlar…
Erdoğan o sırada keyif çayı içmektedir. Keyfi yerindedir…
-Sayın Başkan, hürmetlerimi arz ederim. Ben yavru CHP’den yavru Kemal Kılıçdaroğlu Tufan Erhürman, sağlığınıza duacıyız. Kıbrıs’ta toplumsal muhalefeti bitirdik, halkın umutlarını öldürdük, herkesin içini bayan uzun uzun demeçler vererek hayattan soğuttuk, Ankara’ya muhalefet eden Kıbrıslı sendikacıları dipfrize kaldırdık, gece gündüz Anastasidis’e saldırarak 47 senedir Türkiye’nin yürüttüğü fetih politikalarının davulcusu olduk, Tatar zurnacı biz davulcuyuz efendim, görevimizi yaptık ama bizimle konuşmuyorsunuz… Diyalog kurmuyorsunuz… Üzülüyoruz… Örseleniyoruz… Cemal beyle birlikte gelip sizinle diyalog kurmak istiyorduk, o da iyi darbuka çalar… Diyalog en büyük arzumuz… Size bir darbuka ve davul şovu yapalım…
-Lan sen o çapulcu değil misin, KKTC Meclisi’ndeki konuşmamı dinlemeye gelmeyen, boykot eden densiz… 20 Temmuz törenine de gelmedin… Serdar’la birlikte yatta geziyor muydun lan?
-Efendim, çapulcu demesek, ben Gezicileri desteklemedim, sindim da galdım, bir ağaç için isyan mı edilirmiş, bunlar hep dış mihrakların…
-Kes lan tatavayı, bunları millete biz okuyoruz, bana benim ajitasyonumu mu çekiyorsun? Hem o Cemal bey kim? Darbukacı Cemal? Cemal Paşa mı?
-Ne paşası efendim, İttihatçılarla karıştırmayın, kim kaybetmiş paşalığı da Cemal hoca bulsun…
-Ha, demek cami hocası…
-Hımmm, kemmm, kümmm… Evet efendim, Maraş’a açtığınız mescidin hocası… (İç ses: Hade oğlum, açtık bir kapı, buradan yürüyelim)…
Efendim ne güzel açtınız o Maraş’ı. Ama açmadan bir diyalog kursaydık iyi olurdu… Biz de kendi kitlemize yedirirdik bu açılımı bir davul-darbuka şovuyla, sadece zurna çalınca yemiyorlar…
-Demek Tatar’ın zurnası yetmiyor adaya ha…
-Tatar notaları da karıştırıyor arada, nota okumasını da bilmez o zaten, ben daha iyi okurum…
Bir uluslararası hukuka uygun diyor, bir mücahit puanı olanlar gelsin diyor Maraş’a…
-Lan yavru Kemal Kılıçdaroğlu…
-Buyurun efendim…
-Bizim Suriyeli mücahitlerin puanları da geçer mi Maraş’ta?
-Efendim, KKTC Başsavcısı’na sormak lazım, ben içinden çıkamadığım her meselede topu Başsavcı’ya atıp ortadan sıvışırım…
-Lan Tufi, şimdi sevdim seni… Ama o Başsavcı’ya söyle Anayasa Mahkemesi Başkanı canımı sıktı…
-Efendim, onu da Başsavcı’ya sormak lazım, ben bilmem Başsavcı bilir…
-İyi alıştın lan Tufan topu taca atmaya…
-İşimdir efendim…
-Tamam lan Tufan, al o Cemal hocayı da gel, sizi kışlık sarayda bekliyorum…
-Efendim, yazlık saraya gelsek, denize de gireriz…
-Lan Tufan, yangın var o tarafta, yakacak mısın bizi?
-Siz kışlık saraya gelin, gelirken de köfter sucuk mucuk getirin Kıbrıs’tan…
-Tamam efendim, Cemal hocayla geliyoruz (İç ses: Köfter da zivaniyasız yenmez ki be gavole)…
(2 Ağustos 2021 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)