Aziz Şah – Emekli bir Türk diplomatı Kaya Türkmen…
Kıbrıs’ta kırılma noktalarından birinde görev yapmış…
Erdoğan ve dalkavukları sırayla “besleme” diye hakaret kuyruğuna girdi toplumumuza karşı. Bu sayede “sömürgenin ekonomi politiği” ortaya çıktı…
Serdar Denktaş’ı bile içinden çıkarmışlardı. “Besleme değiliz, besleyeniz” demişti…
“Bu kış komünizm gelecek” der gibi, Erdoğan’ın toplumumuza “besleme” dediği baharın kışında herkes Marksist olmuştu!
Kıbrıs’ta ilk protesto edilen “sömürge bakanı” olarak tarihe geçen Cemil Çiçek’e “Siz kötü polis olun isterseniz. Ama izninizle ben iyi polis olacağım” dedi Kaya Türkmen.
Düzen açısından kendi yerini tanımlıyor: Polis, ama iyi polis. Kötü polisle beraber çalışır iyi polisler…
“İyi polis” olarak Türkiye Cumhuriyet Devleti’nin çıkarlarını düşünüyor. Batıcı laik bir dünya görüşüne sahip…
Kıbrıs’ın silah zoruyla esir olarak tutulmadan da zaten Türkiye’nin hakimiyet alanında olduğunun farkında. Ancak bu gerçeği ne Batıcı laik kesime, ne İslamcılara ne Türkçülere anlatabilir…
Sonuçta “Kıbrıs Kıbrıslılarındır” da demiyor, “Türkiye Kıbrıs’tan defol” da demiyor, “Ankara elini Kıbrıs’tan çek” de demiyor. Sadece Kıbrıslılarla konuşurken dilinize hakim olun ve ipi gevşek tutun ki farketmesin esirler esir olduklarını diyor eski Elçi…
150 bin kişilik Kıbrıs Türk toplumuna hakaret ederek ve ezerek 80 küsur milyonluk Türkiye’nin bir şey elde edemeyeceğinin de farkında…
Asık suratlı işgalciler olmaktansa tatlı dille yılanı deliğinden çıkarın, diyor Kaya Türkmen.
Kalemin anlattığını 50 senede anlamayanlara eli sopalı sömürgeci herşeyi anlattı…
Son 20 senede Erdoğan istibdadı Türk işgalinin ne olduğunu gösterdi: “Çıkarım var, jeopolitik olarak önemlidir, tek bir Türk yaşamasa da Kıbrıs’tan vazgeçmem” diye başlayan itiraflar, mücahitlere “EOKA bize bunu yapmadıydı” dedirtti 22 Ocak’ta.
Kalemden anlamayanlara sopayla anlattılar!
AKP ve Erdoğan Kıbrıs’a ilk geldiğinde aynı Kaya Türkmen gibi “Batıcı laik dünya görüşü” ile geldi. Çözümsüzlük çözüm değildir dedi. CTP ve TKP geleneğini esir aldı, “Kıbrıs Türk solu”nu gömdü!
Yaklaşık 10 sene sürdü bu birinci dönem. İkinci döneme geçiş de Kaya Türkmen’in 6 aylık kısa Elçiliği ile başlar: Nasıl ki Erdoğan 2000’lerin ilk günlerinde Kıbrıslılara “iyi polis” olduysa, 2010’larda da Kaya Türkmen “iyi polis” olarak geldi…
“İyi polis” ve “kötü polis” olmak iktidar bloğu içerisindeki konumunuza göre değişir.
Kıbrıs hakkında vicdan azabı olduğunu da hissettiğim bir emekli diplomata saygısızlık yapmak istemem. Ama işte “diplomat gibi” konuştuğu için sözleri her yere çekilir…
Türkmen’in CTP’nin gazetesi Yenidüzen’de çıkan röportajında söylenmiş bir cümle, en başta Bay Tufan olmak üzere işbirlikçi ve korkak “Kıbrıs Türk solu”na söylenmiş!
Bir “Monşer” olan Kaya Türkmen “Kıbrıs Türk solu”nu uyarmak zorunda hissetmiş kendini. Durum o kadar vahim!
Şöyle dedi Türkmen:
-‘Ankara’nın suyuna gidersek, iyi çocuk olursak sırtımız yere gelmez’ düşüncesi Kıbrıs Türk halkına zarar verir…
Kaya Türkmen’in Kıbrıs konusundaki görüşleri Özker Özgür’den sonraki CTP kökenli AKP’li liderlerden daha radikal!
“Vur mührü başağa al güneşi aşağa” derdi eski CTP’liler. Ben de onlara diyorum ki:
-Vur mührü Kaya başgana, al Tufan’ı aşağa!
(6 Ağustos 2021 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)