Aziz Şah – İlk kez gelmiyor bu başımıza…
Bir kadın şiddete uğradığında…
Sosyal devlet yoktur!
Bir iş cinayeti olduğunda…
Hukuk devleti yoktur!
Bir sağlık emekçisi şiddete uğradığında…
Güvenlik yoktur!
Lefkoşa-Girne yolunun projesiz kaçak yapıldığını öğrendiğimizde…
Hesabını soracak makam yoktur!
Çaresi olan bir hastalık karşısında insan parasız kaldığında…
Sağlık Bakanlığı yoktur!
Bir yağmurdan sonra evleri su bastığında…
Sosyal politika yoktur!
Her yangında “Neden yangın uçağımız yok?” sorusunda…
İtfaiye Teşkilatı Ankara’ya bağlıdır!
Salgında ilaçsızlık, plansızlık, hastanesizlik çekerken…
Devlet yoktur!
En çok da “sağlık”ta aklımıza gelir devletsizliğimiz!
“Allah kimseyi devletsiz bırakmasın” diyen Denktaş toplumumuzu devletsiz bıraktı…
“KKTC ilelebet yaşayacak” diye nutuk atanların bir cebinde Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportu vardır, diğer cebinde İngiliz pasaportu…
Her sene muhakkak birçok kez kampanya yapılır bu küçücük toplumda: Çaresi olan ama çaresi parada olan bir hastalık için insanlar yardım toplar insanımızı tedavi ettirmek için…
Çünkü “devlet” yoktur ortada!
Ağır kronik hastalıklarda hastalar ilaçsızlık çekerken, sürekli ve kesintisiz yaşar bu devletsizliğin ve plansızlığın çilesini…
Türkiye’nin işgalci ve yayılmacı politikalarına “alan” yaratmak için devletsiz bir Kuzey Kıbrıs yarattılar.
Mafya vardır, ilaç yoktur…
Karaparanın küsuratı ile karşılanacak sağlık için para yoktur…
Kaçakçıyı polis yakalamaz, hemşire dövene polis müdahale etmez, linççiye polis taş taşır…
Devlet yoktur!
Kıbrıslı Türklerin ana sorunu statüsüzlük ve devletsizliktir. Cebimizdeki pasaport BİREYSEL HAK’tır, Kıbrıs Cumhuriyeti’nde terk edilen haklar TOPLUMSAL HAK’lardır.
UBP’cilere İngiliz ve Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportları yeter. Ama toplumun meselesi “BİREYSEL” değildir!
Sağlık hakkı hem insan hakkıdır, hem de toplumsal/kamusal bir haktır.
Duymuşsunuzdur Asya bebeği…
9 aylık SMA TİP-1 hastası…
2 Milyon 500 bin Dolar’a ihtiyacı var tedavi için. Kampanyalar yapılıyor bu parayı toplamak için…
Sosyal olan devlet için çok küçük bir paradır bu. Ama burada devlet yok, çiftlik var!
Türkiye’nin mafyasının, dolandırıcılarının, pis işlerinin “Çiftlik Bank”ıdır burası!
Erdoğan –kimse talep etmeden- KKTC’ye 500 Milyon Dolar borç verdi. Saray mı yapacaksınız o parayla?
“İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” sözünü çok sever milliyetçiler. Ama hiç hayata geçiremezler…
En azından bizim gibi “vatan hainleri”ni bir seferlik haksız çıkarmak için yardım edin “devlet” olarak Asya bebeğin ailesine. Ki insan yaşasın…
Yoksa İrsen Küçük gibi Kıbrıs Cumhuriyeti hastanelerinde ölmek Ersin, Ersan, Erkan, Ertuğrul’ların “milliyetçiliği”ni bozmaz mı?
(9 Ağustos 2021 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)