Boğaziçi’nden DAÜ’ye kayyumlar devri

Aziz Şah – TC Eğitim Bakanı Yardımcısı ve Marmara Üniversitesi Rektörü DAÜ Vakıf Yöneticileri Kurulu’na atanıyor. Tam 15 günlük haber! Bekledim sendikalardan, akademisyenlerden, partilerden bir ses çıkar belki diye. Tık yok…

Hasan Ulaş Altıok’un sosyal medya paylaşımı dışında bir tepki dahi görmedim. Bu kadar mı tavla teslim oldu bu toplum?

Bir yandan kurumlarımız demagojisi çekenler, diğer yandan sıra kendi kurumuna geldiğinde ses etmiyor…

Akademisyenler ellerini taşın altına koymadan öğrenci gençlikten bekliyorlarsa DAÜ için mücadele etmelerini, beklemesinler boşuna. Akademisyende olmayan okulunu savunma refleksi, pandemide iki senedir okula gitmeyen öğrencide mi olacak? Ancak hocalar öne çıkarsa, belki o zaman öğrenciler arkadan gelir…

Kaldı ki –dışarıdan gördüğüm kadarıyla- DAÜ’nün en dinamik öğrencileri yabancı öğrencilerdir. Kıbrıslılar İtimat’ın, kiraların ve derslerin pahalılığından şikayet eder sadece sosyal medyada. Bunlara karşı başkalarının mücadele etmesini mi beklerler?

Erdoğan Boğaziçi Üniversitesi’ne 2 Ocak 2021’de kayyum atadı, eylemler 4 Ocak’ta başladı. İnişli çıkışlı sürse de 11’inci ayına girdi Boğaziçi direnişi. Boğaziçi direnişi içerisinde fikir ayrılıkları, tartışmalar, gruplar var ancak bir mücadele var. Bizde DAÜ’de ya da başka bir konuda mücadele yok ki fikir ayrılığı olsun!

Hareket etmeyenler zincirlerini fark edemedikleri için tartışmıyorlar bile…

Boğaziçi direnişi başladığında sosyal medyada ne kadar aktivist olduğunu gösterme yarışına girişen Kıbrıslılar DAÜ’ye Türkiye’den atanan iki sömürgeci bürokrat karşısında sindi da kaldı…

‘‘Atanan’’ diyorum, daha atanmış biri yok. Ancak bu sinmişlik, sessizlik, sağlamcılık karşısında değil vakfa yönetici, DAÜ’ye rektör kayyum atansa müstahaktır!

Akademisyenler okullarına sahip çıkmazsa kimse çıkmayacak. Nasıl ki dışarıdan gidip bir ülkeyi kurtaramazsanız, bir kurumu da dışarıdan savunamazsınız!

Yaşanan onca felakete ve skandala ‘basın bildirisi’nden öte tepki göstermeyen Mimar ve Mühendislerimiz –en sonunda- Erdoğan’ın ‘külliye mimarı’na vatandaşlık verdiği için Ersan Saner’in ‘mimarlık onuru’nu ayaklar altına aldığı gerekçesiyle ‘meslekten men’ edilmesini talep etti.

DAÜ’lü akademisyenler de Mimar ve Mühendislerimiz kadar sabırlıysalar, DAÜ Vakıf Yöneticiler Kurulu’na atanan sömürgeci bürokratların yapacaklarını pasadembo çitleyerek izlesinler…

Başkalarının mücadelelerini ders almak için de izleriz. Boğaziçi de derslerle dolu bir direniştir. Altıncı ayında Erdoğan geri adım atarak kendi atadığı kayyumu görevden almak zorunda kaldı, sonra yerine başkasını atadı ama olsun! Onlar da hatalar yaptı, eksikleri var. Ancak bunu tartışmak bize kalmadı.

Hürriyet şairi Tevfik Fikret’in sığınağıdır Boğaziçi, onların hamurunda hürriyet var. 1908’i yaptılar, gene yaparlar. Ancak Kıbrıslının hamurunda esaret var. Hareket bile etmiyor zincirlerini fark etmemek için…

Sömürgeci efendi yolunu bulmuş. Ya protokollerle ya da kukla ‘Bakanlar Kurulu’na karar aldırarak çöküyor geride neyimiz kaldıysa üstüne!

Bakanlar Kurulu tarafından Resmi Gazete’de yayımlanan önergeye göre, Türkiye Cumhuriyeti Eğitim Bakanı Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Safran ile Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Kurt’un Doğu Akdeniz Üniversitesi Vakıf Yöneticiler Kurulu üyeliğine atanmaları önerildi. Tatar da onaylayacak. Siz de Tatar’a laf yetiştirip deşarj olacaksınız…

Onbirinci ayına giren Boğaziçi direnişine selam olsun!

(1 Kasım 2021 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author