Vatan, millet, şezlong, ABD üssü

Aziz Şah – Ekim 2020’de Doğu Akdeniz’den Türkiye’nin bütün sondaj ve sismik araştırma gemileri çekildi…

Tatar’ın arada ‘‘Doğu Akdeniz’de dengeler değişti’’ lafı dışında konuyu ağzına alan yok!

Mevlüt Çavuşoğlu Ekim sonunda ‘‘KKTC’nin lisans verdiği alanlara hiçbir yabancı gemiyi sokmadık’’ dedi. Gemilerin çekilmesinden bir sene sonra kurup kurabildikleri tek cümle bu!

KKTC’nin naylon lisans verdiği bölgeler zaten Türkiye ile Kıbrıs arasında karadaki işgalin denizdeki uzantısı. Yani ‘lisans’ da denizdeki işgale ve haydutluğa paravan…

Türkiye sorun çözmek istese uluslararası hukukla masaya oturulur kırk kez çözülürdü ama fıtratlarına terstir sorun çözmek: Sorunu inkâr etmekten, varlığını kabul etmeye ve çözüm aşamasına geçene kadar… Sorun biriktirmeyi seviyor Türkiye, bu da bir yönetim biçimi!

Keşke hiç kazılmasa Akdeniz, ancak şirketlerin yönettiği bir dünyada ekolojik ve barışçı ‘hassasiyetler’ pembe dizi tadında kalıyor!

Son birkaç senemiz yoğun Mavi Vatan propagandası ile geçti. Propaganda, gemilerin Ekim 2020’de geri çekilmesi ile de durmadı. Gemiler çekilirken verdiler mehteri besteledikleri Yeni Osmanlıcı ‘Mavi Vatan Marşı’ ile…

Yeni Osmanlıcı ‘Mavi Vatan Marşı’nı beğenmeyen Kemalistler ise kendi Mavi Vatan marşını besteletti…

Oruç Reis gemisi ise bu arada Antalya’da limana bağlandı…

TRT ise ‘Barbaroslar-Akdeniz’in kılıcı’ diye yeni bir dizi ile Mavi Vatan propagandasını arşa çıkardı!  

Gene Ekim 2020’de patlayan bir haberle işin ciddiyeti zaten ayyuka çıkmıştı: Oruç Reis Gemisi’nin eğitim ihalesini, yumurta ve tavuk pazarlaması yapan bir şirkete verdiklerinde bu kadar propagandanın neyi örttüğü görüldü…

Birkaç kez yüreğimiz ağzımıza geldi, gemiler sürtüştü, Yunan gemisinin batırılması talimatı verildiydi-verilmediydi derken, yok Merkel araya girdiydi, sonuçta aynı NATO karargâhına bağlı iki ordunun savaşması kolay değil; ancak bu tırmandırma siyaseti ABD’nin bölgeyi daha da silahlandırmasına çanak tuttu! Türk ve Yunan milliyetçileri ABD’nin Ege’ye çökmesi için koşulları oluşturdu…

En çok merak ettiğim, gemilerin yüzdüğü sürede ne yapıldığıydı. Bunun da bilgisini bir süre önce ekranda DEVA partisinden emekli asker Metin Gürcan verdi:

-“Doğu Akdeniz’de 1.3 Milyar Dolar harcandı… 5 kuyu açıldı, her biri 80 milyon Dolar.”

Şimdi de TRT ekranında Barbaroslar Akdeniz’i fethediyor, Oruç Reis gemisi Antalya limanında kumda oynarken…

Batı emperyalizmi içerisinde İtalya Libya’da, İngiltere ise Libya, Suriye ve Azerbaycan’da Türkiye’yi destekliyor.

Kasım başında G-20 Liderler Zirvesi’nde Erdoğan Fransa Cumhurbaşkanı Macron ile görüştü, aralarında trajikomik bir diyalog yaşandı. Fransa’dan savaş uçağı ve gemi alan Yunanistan konusunda,

-‘‘Bak seni aldatıyorlar, bunların parası falan yok. Sadece Batı’ya 400 milyar Euro borcu olduğunu biliyorum’’, dediğini söyledi Erdoğan Macron’a.

‘‘ABD’den F-35 olmazsa F-16 da olur’’ diyerek pazarlık yapan Türkiye ile ‘‘Askeri üs için kelepir ada var’’ diyen Yunanistan aynı batakta debelleniyor…

Türk ve Yunan milliyetçileri kim daha fazla silah alacak ve kimde daha çok ABD üssü olacak yarışı ile birbirlerine karşı üstünlük taslarken ABD emperyalizmi Karadeniz’in ağzı olan Ege’yi Rusya’ya karşı tahkim etti…

TRT’nin yaptığı ‘Barbaroslar’ dizisini satarlar Yunan televizyonuna, izlerler beraber…

(11 Kasım 2021 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author