Aziz Şah – Türkiye’de iktidardaki Kızıl Elma koalisyonuna karşı muhalefette başka bir Kızıl Elma koalisyonu var.
AKP-MHP, 12 Eylül’ün Türk-İslam sentezciliğiyle, NATO’cu bir Yeni Osmanlıcılıkla yolumuz Kızıl Elma’ya dedi.
CHP-İYİ parti ise, 12 Eylül’ün Türk-İslam sentezindeki Türkçülüğün dozunu yükselterek, NATO’cu bir Turancılıkla yolumuz Kızıl Elma’ya diyor.
İktidardaki ve muhalefetteki Kızıl Elmacılar matruşka bebekler gibi birbirlerinin içinden çıkıyor.
Başka bir yazıda, İYİ partinin Kıbrıslıları yakacak olan Enver Paşa’cı-Alparslan Türkeş’çi Turancılığını değerlendiririz. CHP’li belediye başkanlarının ziyaretine bakalım…
Türkiye’ye girişi yasak Kıbrıslıların ‘Kara Listesi’ çıktığında şöyle yazdım:
‘‘CHP ve İYİ parti 2020 Ekim’inde AKP-MHP’nin Kıbrıs’ta gerçekleştirdiği sandık darbesini de selamladı…
Kara Liste konusu ortaya çıktığından beridir bunun bir Erdoğan ve AKP sorunu olduğuna inananlar olduğunu görüyorum.
Mesele zaten Kara Liste değil, mesele Kara Listeleri yaratan işgal rejimidir.
1990’larda Özker Özgür Kara Liste’nin bir numarasıydı…
2020’lerde Tacan Reynar bir numara…
Meselemiz KKTC perdesi arkasına saklanarak Kıbrıs’ın kuzeyinde Kıbrıs Türk toplumunu esir olarak tutan TC’nin Askeri Rejimidir.
Ekrem İmamoğlu Denktaş’a ANIT MEZAR yapınca özgürlük sorunumuz çözülecek mi?’’
İmamoğlu geldi, beklediğimiz gibi meselesi Denktaş’ın ANIT MEZAR’ını tamamlamak. İmamoğlu o kadar sevdalı ki Kıbrıs Türk toplumunun gardiyanı Denktaş’a, bu sevdayla o mezarı yapar…
Sorarım Kıbrıslı: Geleceğimizin önüne taşlar yığıp yolu kapatan Denktaş’ın mezarının taşlarını tamamladığında İmamoğlu, özgürlük sorunun çözülecek mi?
Birazcık geriye gidelim, Mustafa Akıncı’nın Silihtar’da oturduğu günlere…
-İkinci bir Tayfur Sökmen olmayacağım, Kıbrıs Hatay gibi ilhak olmayacak, dediğinde ne demişti CHP?
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, “Çok açık ifade ediyorum; 1974’te biz neredeysek, bugün de oradayız. KKTC Cumhurbaşkanının sözleri büyük talihsizliktir ve son derece vahimdir. Hele konuşmasının içinde yersiz bir biçimde Sayın Tayfur Sökmen’in adını geçirmesi kabul edilebilir bir husus değildir” demişti.
Akıncı Guardian muhabirine ‘Kırım tarzı ilhaka’ karşı olduğunu söylediğinde, CHP ‘‘1974’te neredeysek, oradayız’’ dedi.
%82’sini Rum toplumunun oluşturduğu Kıbrıs adası için İYİ partinin reisi asena Meral Akşener ne demişti?
-‘‘Herkes sussa da biz susmayacağız ve Mustafa Akıncı gibi rahatsız olanlara inat diyeceğiz ki; Kıbrıs Türk’tür Türk kalacak’’…
Ağızlarından çıkan ırkçı faşist naraları kulakları duyar, gayet bilincindedirler. Sadece adanın %82’sini oluşturan Rumları ne yapacaklarını söylemiyorlar henüz…
İktidarda da Kızıl Elmacılar var, muhalefette de!
Mustafa Akıncı’nın AKP-MHP darbesi ile devrildiğini dünya alem duydu. CHP Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise ‘‘Demokratik bir yarış gerçekleşti. Sayın Ersin Tatar cumhurbaşkanlığına seçildi” dedi.
İşte CHP’li belediye başkanları da gelip, ‘Milli Dava’ diye tanımladıkları ‘Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne TC vilayeti gibi ‘Kuzey Kıbrıs Büyükşehir Belediyesi’ muamelesi yaptı.
Bizim sorunlarımız ‘belediyeler arası işbirliği’ meselesi değil!
Meselemiz belediyecilik hiç değil. Sömürge meselesidir…
KKTC bir ‘büyükşehir belediyesi’ bile değildir!
Bir ‘büyükşehir belediyesi’ kendi asfalt yolunu kendi yapabilir. Ancak KKTC’nin yol yapması ‘anlaşma’ ile Ankara’ya devredildi.
Mesele belediyecilik değil, bağımsızlıktır!
Mesele sizin Denktaş’ı ‘‘KAHRAMAN’’, bizim ise GARDİYAN olarak görmemizdir, Bay Ekrem!
(25 Kasım 2021 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)