Aziz Şah – ‘İki bölgeli iki toplumlu federasyon’ lakırdısı yarım asır sakız gibi çiğnendi…
2018’de TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Silihtar sarayında masaya elini vura vura anlattı federasyon defterinin kapandığını…
Federasyon hiçbir zaman söylemden öteye gitmedi zaten. ‘Hem taksim hem ölüm’ politikasının örtüsü oldu!
Türkiye’nin Kıbrıs’ın kuzeyini işgal ettiğini, bizi rehin tuttuğunu, irademizi gasp ettiğini söylemekten aciz olan Mustafa Akıncı, Cemal Özyiğit ve Tufan Erhürman o masada duydular federasyon söyleminin bittiğini.
Zaten ‘iki bölgeli iki toplumlu federasyon’ tezi taksimin süslenmiş halidir. Kendine federalist diyenlerin ‘iki bölge’cilik saplantısı iki devletçiliğin patikasıdır. CTP-TDP-TKP geleneğinin KKTC’ciliği tartışma götürmez.
Akıncı Silihtar’da oturduğu süre zarfında defalarca ‘‘Güçlü KKTC bizi federasyona götürecek, federal Kıbrıs’ta kurucu devlet olacak’’ demiştir…
Ankara tarafından süpürüldükten sonra Akıncı’nın ‘‘Kuzey Kıbrıs’ta adı konmamış bir ilhak var’’ demesi de günah çıkarmaya yetmez. Hiçbir tespiti zamanında yapamayıp, doğru siyaset üretmediklerinin itirafıdır sadece bu.
2021’de Cenevre’de ‘iki devlet tezi’ni masaya koymadan önce 2017-18 dönemi defalarca tekrar etti Ankara ‘federasyon tezi’ni gömdüğünü.
Kendine federalist diyenlerin ‘iki bölge’cilik saplantısının vardığı noktanın ‘iki devletli çözüm’ olduğunu bilmemize rağmen, o günlerde her gün yazdık, kendine federalist diyen partileri konuşmaya ve kıpırdanmaya zorladık, ancak sindikleri yerden çıkmadılar!
Türkiye’nin federasyon söylemini çöpe atması da, kendine federalist diyenlerin federasyon tezini savunurken ‘‘Bir Türk tezi olan federasyon’’ diye kendilerini güvenceye alma sanrılarını da ortadan kaldırdı.
Özellikle Anastasiadis’in bu sene yaptığı Kıbrıs Cumhuriyeti anayasasının federalleştirilmesi önerisine bütün federalistlerin karşı çıkması, bildiğimiz gerçeği, ‘iki bölgeci’ federasyoncuların aslında hedefinin federasyon olmadığını gösterdi.
Ayrıca gene Anastasiadis’in Mağusa ve Ercan limanlarının açılması teklifini Ankara’nın rehin tuttuğu Kıbrıslı Türkler adına reddetmesine de CTP’den itiraz gelmedi; aksine Mehmet Ali Talat buna destek verdi!
Yarım asır NATO’nun iki bölgelilik tezini federasyon kılıfıyla savunanlar Crans Montana’da Kıbrıs’ın silahsızlanmasını ve New York’ta BM kürsüsünden Anastasiadis’in ortaya koyduğu Kıbrıs Cumhuriyeti’nin federalleştirilmesi tezini reddettiler.
Bugün artık Türkiye’ye karşı ‘‘bir Türk tezi olan federasyon’’ söylemi ‘kalkan’ olma işlevini de yitirdi.
Federalistler senelerce Crans Montana görüşmelerinin Rumların ‘siyasi eşitliği kabul etmemesi üzerine’ dağıldığı masalını anlattılar. Halbuki sızan Crans Montana görüşme tutanaklarından öğrendik ki masa, Garanti Anlaşması’nın 15 sene ötelenmesi üzerine dağıldı. Akıncı’nın müzakerecisi ‘federalist’ Özdil Nami de Kıbrıs’ın silahsızlanmasına karşı çıkarken, garantileri ve askeri Türkiye’nin değil Kıbrıslı Türklerin istediğini söyleyerek ‘altın vuruş’u yaptı.
Anastasiadis’in federalleştirilmiş Kıbrıs Cumhuriyeti anayasası teklifinin ‘Kıbrıslı Türk federalistler’ce reddedilmesi ve Crans Montana’dan sızan belgeler ‘‘iki bölgeli iki toplumlu federasyon’’cuların girdiği patikayı netleştiriyor…
Senelerce yazdık: ‘İki bölgeli’lik taksimciliktir, ‘iki bölgeli’lik iki devletliliğe çıkar.
Bölünmüş Kıbrıs’ın panzehiri ‘iki bölgeli federasyon’ değildir.
Bir Kıbrıs ‘iki Kıbrıs’tan büyüktür; tek vatan, tek bayrak, tek devlet, tek halk dedik.
Kendine ‘iki bölgeci iki toplumcu federalist’ diyenlerin ‘iki devletli çözüm’ü savunması sadece zaman meselesidir…
CTP bu yüzden 2022 seçiminde Mağusa’dan kontenjan adayı olarak Tatar’dan hiçbir farkı olmayan İki Devletçi bir aday çıkardı.
KKTC’de Euro’ya geçeceğiz masalını anlatırken bile federal çözümden hiç bahsetmemeleri de bu yüzdendir!
Alıştıra alıştıra KKTC’ye geçirdikleri federasyon gömleğini çıkarıyorlar. KKTC ellerinde çıplak kalacak…
(16 Aralık 2021 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)