Aziz Şah – AKP’nin kindar ve dindar nesil yetiştirmek için Kıbrıs’ın ortasına CTP’ye yaptırdığı Hala Sultan medresesinde çocuklara kulluk, kul olmak, kula kulluk etmek öğretiliyor…
‘Namazını kıl, başına gelene sabret’ kültürü!
-‘‘Yavrucuğum, namazını özenle kıl. İyi olanı emret, kötü olana karşı koy. Başına gelene sabret. İşte bunlar kararlılık gerektiren işlerdendir’’…
Böyle sesleniyor ‘Hala Sultan İlahiyat Koleji’nin müdürü Himmet Turgut öğrencilere…
Hala Sultan medresesinde Arapça günü kutlamak için bir video çektiler. Darbuka, ud ve kanun eşliğinde…
Önce şunu bir açıklığa kavuşturalım:
(Ata)Türk milliyetçiliği ile beyinlerin yıkandığı Kıbrıs Türk toplumunda ‘Arapça günü kutlaması’na verilecek tepkileri az çok tahmin ederim. Çünkü Türk milliyetçiliği Arap ulusunu aşağı görür. Yunan’ı aşağı gördüğü gibi, Ermeni’yi Bulgar’ı Sırp’ı hain saydığı gibi; Kıbrıslıyı evrodo, Linobambaki, besleme ve ‘piç’ gördüğü gibi…
Çünkü Türk milliyetçiliği eşitliği, özgürlüğü, kardeşliği, laikliği, yurttaşlığı, insan haklarını benimsemiş ve hazmetmiş değildir. Dağılmış Osmanlı İmparatorluğu’nun sancısını çeker hâlâ!
Özgürlüğü sadece kendisi için ister Türk milliyetçisi. Diğer halkların kendi kaderini tayin hakkı yoktur ona göre…
Türk milliyetçisi Osmanlı’nın tebaası olan ulusların-halkların-azınlıkların imparatorluktan kopuşunu hâlâ hazmedememiştir. Ona göre, hepsi Osmanlı’yı sırtından bıçakladı. Türk milliyetçilerinin Kıbrıslıları rehin tutma saplantısı da buradan gelir.
Gelelim konumuza…
Hala Sultan imam hatibinde öğretilen Arap kültürü ya da Arapça değil. Siyasal İslamcılığın kültürü ve dilidir. Suudi hanedanının Vahabizmi-Salafizmidir.
Arapça ya da Arap kültürünü öğrenmekte hiçbir sakınca olamaz…
Arap dilinin Nâzım’ı olarak bilinen Mahmud Derviş’in şiirini kendi dilinden okuyabilmek, Arap dilinin Balzac’ı olarak anılan Necip Mahfuz’un romanının kıymetini bilmek, Mısır’ın sesi Ümmü Gülsüm’ü anlayarak dinlemek, Gassan Kanafânî’nin mücadelesini ve edebiyatını hatmetmek insanlığı öğretir insana…
Ancak Hala Sultan imam hatibinde bunlar değil, bunlara düşman olan Kralların, Emirlerin, Şeyhlerin kültürü öğretilir…
AKP’nin Siyasal İslamcı projesi olan Hala Sultan medresesinde kulluk öğretilir, hürriyet değil…
Okul müdürünün dediği gibi:
-‘Namazını kıl, başına gelene sabret’…
Bu 21. yüzyılda halifeye-sultana kulluk etmeyi öğretmektir!
Bu, Suudi hanedanının Vahabizmi-Salafizminin kültürüdür.
Bu, Siyasal İslamcıların kültürüdür.
Arap ulusunun, kültürünün ve dilinin düşmanı olan Suudi hanedanının eğitimidir Mesarya’nın ortasında çocuklara dayatılan.
Arap şiirinin Nâzım’ı Mahmud Derviş bu Siyasal İslamcı anlayışa karşı Beyrut Kasidesi’nde şöyle der:
-‘‘Maske düştü
Arap yollarını verdiler
Arap ruhlarını sattılar
Arap… yittiler
Maske düştü’’…
Bunlar, Gassan Kanafânî’nin aracına bomba koyarak katledenlerdir…
İşte tam da bu Siyasal İslamcı anlayış, Arap dilinin Balzac’ı Necip Mahfuz için ölüm fetvası çıkaran gericilerin anlayışıdır. Mahfuz’u 1994’te evinin önünde bıçaklayanlardır…
İşte bu Siyasal İslamcılık, Mısır’ın sesi diye anılan Ümmü Gülsüm’ün Mansura’daki heykeline 2013’te ‘peçe’ giydirenlerin zihniyetidir…
Mesele Arapça öğrenmekte değil…
Kula kulluk etmenin ‘Arapça’sını mı öğreniyorsunuz, hürriyetin ‘Arapça’sını mı?
Kulluğun ‘Arapça’sı ‘Namazını kıl, başına gelene sabret’ diyor…
Hürriyetin ‘Arapça’sı ise;
-‘Eş şaab yurid iskat ül nizam!’ (Halk rejimin düşmesini istiyor)
-‘Taskut bas’ (Düş gayri)
-Yaskut, yaskut hükm-ül askeri! (Yıkılsın, yıkılsın askeri yönetim!) diyor.
(11 Ocak 2022 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)