TC İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi’nce kovulmak!

Aziz Şah – CTP’li eski ‘KKTC milletvekili’ Dr. Okan Dağlı TC İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi tarafından hazırlanan bir belge ile Türkiye’ye girişi yasaklı Kıbrıslılar listesinde olduğunu öğrendi.

CTP liderliği bu duruma şaşırdı. Çünkü sömürgeci efendinin önünde eğilerek ona yaranamayacakları gerçeğini anlamamakta ısrar ediyorlar.

Bilinçli, sistematik ve programlı olarak hiçleştirme politikası yürütüyor sömürgeci…

Sömürgeci akıl tebaalarını birbirlerine karşı kullanarak yerlileri kendine yabancılaştırır. Ahaliyi üç kategoriye ayırır: İyi, kötü ve çirkin (lanetliler).

“İyi” ve “kötü” belli bir süre konjonktüreldir. CTP ve TKP-BDH-TDP geleneği ‘iyi’ ile ‘kötü’ kategorisi arasında gitti-geldi tarihi boyunca. Ne zaman ki TC’nin yürüttüğü asimilasyon politikaları ile Kıbrıslıların Kıbrıs’ın kuzeyinde azınlık olduğunu yazmaya başladı Özker Özgür, pasaportu elinden alındı TC Elçiliği tarafından; ‘kötü’ oldu CTP! Ne zaman ki tarihsel koşullar Türkiye’nin işleri Denktaş’la yürütemeyeceği noktaya geldi, Mehmet Ali Talat ile ‘iyi’ye yazıldılar. Mustafa Akıncı ne zaman ki ‘General çizmeyi aştı’ dedi ‘kötü’ye yazdılar; ‘Sığınılacak tek limanımız Türkiye’ dediğinde ‘iyi’ oldu!

‘Otur’ dediler oturdular, ‘kalk’ dediler kalktılar; biri Hristofyas’ın önünden kalktı, diğeri Crans Montana belgelerinde afişe olduğu üzere Anastasiadis’in önünden kalktı.

Ankara’nın bir dönem ‘‘Denktaş da dinsizdi, Eroğlu da dinsizdir’’ çıkışı bir ‘iyi-kötü’ ayarlamasıydı!

Sömürgeci için ‘iyi’ ve ‘kötü’ dışında yalıtılmış olanlar “lanetliler”dir. Marjinal ya da ‘Türkiye düşmanı’ diye damgalanan bu kesimin sanıldığı kadar yalıtılmış olmadığını, Türkiye’ye girişi yasaklanan Kıbrıslı aydınların ‘geniş yelpazesi’nden öğreniyoruz.

İyi-kötü-çirkin çerçevesinde bazılarının kendini ‘daha eşit’ hissetmesi için sömürgeci akıl, yerliler arası ilişkiyi hiyerarşilendirdi. Örneğin CTP ve TDP’nin 29 Ekim resepsiyonuna alınmaması tam da buydu. Burada esas dayağı yeyen resepsiyona girebilenler oldu: Onları da dışarıda kalanları göstererek uyardılar!

Bu hiyerarşik sömürgeci sistemde yerliler aynı torbanın içine atılmış kedilerdir. Birbirini tırmalar…

Siz kendinizi sömürgecinin lanetlediklerinden ayrı ve üstün görebilirsiniz. Sömürgecinin gözüne girebileceğiniz varsayımı ile Türklüğünüzü ispat için uğraşabilirsiniz. Ancak zamanında Orgeneral Hayri Kıvrıkoğlu’nun Ferdi Sabit Soyer’e “Türklüğünü ispat et” dediği gibi, ömrünüzü Türklüğünüzü ispatla geçirirsiniz sevgili Linobambakiler!

Evrodolar (ne idüğü belirsizler) hiçbir zaman ırkçı sömürgeci efendiye Türklüğünü ispat edemez. Çünkü Kıbrıslılar sömürgecinin gözünde melezdir. “Ne idüğü belirsiz” Evrodo, Linobambaki, dönme, Türkümsü olarak görür TC Devleti Kıbrıslıları. Türkümsülere hiçbir zaman tam anlamıyla güvenmezler…

TC’nin Kıbrıslıtürklere karşı asimilasyon politikalarından şikayet edersiniz. Bu bile başlı başına bir Türkümsülük belirtisidir. Yerleşimci sömürgeci nüfusun asimilasyon ve entegrasyon (ilhak) politikasının parçası olarak Kıbrıs’a taşınması Sömürgeci Rejimin Türkümsülere güvenmemesinden kaynaklıdır.

TC Devleti’nin Kıbrıslı aydınlara uyguladığı ‘kara liste’ ile iyi-kötü-çirkin ortadan kalkıyor. Herkes lanetleniyor…

Dr. Okan Dağlı’dan önce ‘Türkiye düşmanı’ olarak TC’den sınırdışı edilen Kıbrıslılar için bu talimatı TC İçişleri Bakanlığı’na bağlı Valilikler verdi. Dağlı’nın ise Türkiye’ye girişini TC İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi engelledi!

Göç İdaresi mültecilerle ilgilenir! Dr. Dağlı’nın Kıbrıslı bir aydın olarak Türkiye’den mülteci gibi kovulması Kıbrıs’taki 48 senelik TC işgalinin özetidir.

1975’te TC Toprak ve İskân İşleri Genel Müdürlüğü planlıyordu Kıbrıs’a yerleşimci nüfusun taşınmasını, 2022’de Kıbrıslı aydınların Türkiye’ye girişini yasaklayan ise TC İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi!

Tarihin ironisi işte! Yerleşik ile göçmenin farkını şimdi anladın mı Kıbrıslı?

(3 Mart 2022 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author