Aziz Şah – Lefkoşa’ya kar yağdı, Şostakoviç’in Leningrad Senfonisi’ni dinliyorum…
Savaş suçu mu işliyorum acaba?
Rus ordusunun Ukrayna’ya girdiği 24 Şubat’ta vakit kaybetmeden Putin’in savaş suçlarından Lahey’de yargılanacağı dillendirilmeye başlandı.
Mariupol’da çocuk ve doğum hastanesinin bombalandığı haberini geçtiler; Suriye’deki Beyaz Baretlilerin ürettiği gibi kurgu görüntüler çıktı altından…
Gene Mariupol’da Türklerin de içinde bulunduğu Süleyman Camii’nin Ruslar tarafından bombalandığı haberi servis edildi; bunu da TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu yalanladı…
Cami bombalanması dendiğinde biz Kıbrıslılar şerbetliyiz!
“Kıbrıs’ta cami bile yaktık” diyen Orgeneral Sabri Yirmibeşoğlu’nun “6-7 Eylül de bir Özel Harp işiydi. Ve muhteşem bir örgütlenmeydi. Amaca da ulaştı. Sorarım size, bu muhteşem bir örgütlenme değil miydi?” sözü NATO sözkonusu olduğunda akıldan çıkarılmaması gereken bir derstir!
Atatürk’ün Selanik’teki evine bomba koyan ile Kıbrıs’ta Bayraktar ve Ömerge camilerini bombalayan ve bugün Ukrayna savaşını haber kirliliğine boğan aynı NATO’nun Özel Harp aklıdır…
Cami bombalanması duydunuz mu Ayhan Hikmet ve Ahmet Muzaffer Gürkan gelecek aklınıza; Kıbrıs’ta toplumlararası çatışma çıkarmak için cami bombalayan NATO Özel Harpçileri gelecek aklınıza!
-Bayraktar ve Ömerge camilerini bombalayanları açıklayacağız gelecek sayımızda, diye yazmıştı Ayhan ve Ahmet ‘Cumhuriyet’ gazetesinde. Camiyi bombalayanlar tarafından biri yatağında, diğeri arabasında öldürüldü.
Kıbrıs’ta toplumlararası çatışma çıkarmak için cami bombalayanlar Ukrayna’da da aynı taktikleri uyguluyorlar…
Savaş suçundan mı bahsediyorsunuz, Baylar? Yalan haberlerle halklar arasına nefret tohumu ekmekten büyük suç mu olur?
Rus ordusu Ukrayna sınırını geçer geçmez ‘‘Putin Lahey’de savaş suçlarından yargılanacak’’ diye başladılar. Savaşın ikinci haftasında Polonya’yı ziyaret eden ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris de Ukrayna’da ‘‘akıl almaz boyutlarda vahşet yaşandığını’’ söyledi.
‘Akıl almaz boyutlarda vahşet’ diyor ABD Başkan Yardımcısı Hanımefendi!
Vietnam’dan say Yemen’de dur…
Felluce’den say Ebu Garip’te dur…
Hiroşima’dan say Nagazaki’de dur…
NATO Sırbistan’ı bombalamaya başladığında Batı medeniyetinin sesi Time dergisi kapağına bir bombardıman fotoğrafı koydu.
Büyük harflerle üzerine şöyle yazdı: “SIRPLARI CEHENNEME GÖNDERİN”…
Tam olarak İngilizcesiyle “Sırpları köpekleştirin”, “Sırplara diz çöktürün” diyordu; “cehenneme gönderin” benim yorumum. Altında da küçük harflerle şöyle yazıyordu: “Kütlesel bir bombardıman barışın kapısını açacak”…
Sırbistan’ı ABD ve Almanya bombalamıştı. Belgrad Ulusal Tiyatrosu da kurtulmamıştı ellerinden…
Ukrayna savaşını büyütmek için elinden geleni yapan, hastane ve cami bombalandığı haberleri servis edenler; sahnede Piscator’un, Brecht’in ve devrimin ruhu gezinir diye mi vurmuştular acaba Belgrad Tiyatrosu’nu?
ABD Başkan Yardımcısı Harris, ‘‘Kesinlikle bir soruşturma yapılmalı ve hepimiz tanık olmalıyız’’ dedi. Pardon da sizin tanıklığınız geçmez, muteber değilsiniz!
1974’ten beridir Kıbrıs’ta uygulanmayan Cenevre Sözleşmesi’ni de hatırladılar Ukrayna’da!
1974’ten beri Türkiye’nin Kıbrıs’ın kuzeyinde taşıma nüfusla sürdürdüğü yerleşimci sömürgeciliği 1949 tarihli Cenevre Sözleşmeleri’ne, BM’nin 1968 tarihli Savaş Suçları ve İnsanlığa Karşı Suçlar Bakımından Kanuni Sınırlamaların Uygulanmayacağına Dair Sözleşmesi’ne ve Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin 1998 tarihli Roma Statüsü’ne göre savaş suçu ve insanlığa karşı işlenmiş suçtur.
Lahey’deki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde bu konuda bir Kıbrıs dosyası var!
25 Şubat 2021 tarihli yazımda bu konuda Washington’un tavrını yazmıştım: ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price ABD’nin Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin kararıyla ilgili ciddi kaygıları olduğunu bildirdi ve mahkeme kararının inceleneceğini söyledi.
Silah zoruyla evlerinden atılan Kıbrıslı Rumların yerine Türkiye’den taşınan yerleşimci nüfus aracılığıyla TC’nin işlediği savaş suçunun dosyası Lahey’de!
ABD mi engelliyor bu davanın görülmesini Ms Harris?
(14 Mart 2022 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)