İşgalci ile mücadele değil, Kıbrıslıların birbiri ile pogo dansı

Aziz Şah – ‘Pogo dansı’nın adını hiç duydunuz mu?

Nasıl duymazsınız, pogo Kıbrıslıların milli dansıdır!

Punk rock müzik ile yapılan bir ‘tepişme’dir pogo…

Şimdi diyeceksiniz, bir tane punk rock müzik grubu yokken nasıl oluyor da bu ‘POGO’ Kıbrıs folkloru oluyor?

Anlatayım…

Pogo dansı insanın olduğu yerde sekmesiyle başlar. Sonra en yakınındaki insana çarpar. Biri size çarptığında ne yaparsınız? Karşılık verirsiniz!

Konserin ortasında iki kişi birbirlerine kavga eder gibi vurmaya başlar gövdeleriyle. Bunu gören başka bir-iki kişi daha bu ikilinin çarpışmasına katılır. Oldular mı dört-beş kişi? Nasıl der ya Osmanlı, ‘gâvura vurur gibi’… Aha öyle!

TL’nin enflasyonu gibi çarpılarak çoğalır pogocular…

Müziğin ritmiyle birbirine çarpan, çarptıkça daha çok şevke gelen ve daha çok insanın katıldığı, konser meydanındaki herkesi içine çeken, şiddet arttıkça zevkin arttığı, daha çok insan birbirine vurdukça ağrıların şiddetlendiği ve kontrolden çıktığı, bir süre sonra da içinden çıkılamayan bir şiddet sarmalına dönüşen bir ‘dövüş’tür pogo dansı!

Pogo yaparken organlarınız yer değiştirir. Dövülmüş terbiye edilmiş ‘et’e dönersiniz…

Kıbrıslıların birbirleri ile ‘siyasi’ kavgasına benzemiyor mu pogo?

Bu sebepten çok terbiyelidir Kıbrıslılar. Birbirlerini ‘pogo dansı’ yaparak ezim ezim ettikleri için, dış düşmanlara karşı takatleri yoktur, çok terbiyelidirler…

Kıbrıslılar birbirlerini ezdikleri için işgalcilere uhulet ve suhuletle yaklaşırlar…

Nerden geldi bu pogo dansı aklıma derseniz; tahmin ettiğiniz gibi Kıbrıs’ın en büyük kadın örgütü POGO Kadın Hareketi temsilcisine CTP lideri Tufan Erhürman’ın yaptığı terbiyesizlikten…

Bay Erhürman, savaş ve işgal mağduru Rum kadınların temsilcisi POGO Kadın Hareketi Genel Sekreteri Skevi Koukouma’ya omuz atıp pogo dansını başlattı…

Skevi Koukouma herhalde pogo dansı bilmiyordu. Kendisine omuz atılınca karşılığında omuz atması gerekiyordu, ama yediği omuzla neye uğradığını şaşırdı…

Kıbrıslılar birbirlerine omuz atarak pogo dansı yapmaktan işgalci ile mücadele edemiyorlar…

AKEL’in kadın örgütü POGO Genel Sekreteri Koukouma ‘‘işgal altındaki bölge’’ deyince, işgalcinin Cumhurbaşkanı’na, Dışişleri Bakanı’na, Sömürge Bakanı’na, Generallerine kollarını açarak ‘gel be bura öpecem seni’ diyen Erhürman, savaşın ve işgalin mağduru Rum kadınlara ‘‘Kıbrıs’ta işgal yoktur’’ diye saldırdı.

İşte biz buna pogo dansı diyoruz!

Pogo dansı yapanlar birbirlerini ezmekten terbiyeli olur, Tufan Erhürman gibi…

Savaş mağduru insanlara karşı ‘pogo’ acımasızlığıyla vurur, savaşın generallerinin karşısında ise önünü ilikler…

Bir Rum kadına böyle bir terbiyesizliği bir UBP’li yapmış olsaydı, günlerce konuşulacaktı. Sözde ‘barışçı’ bir ‘lider’ yapınca tencerenin dibini gapteliyle hemen ovdunuz.

Savaş ve işgal mağduru Rum kadınların temsilcisi POGO Kadın Hareketi’ne CTP liderinin yaptığı bu terbiyesizlik bazı gerçekleri konuşmamız için bahanedir…

Gelin dans edelim!

İlk omuzu, en masumunuz atsın…

(4 Haziran 2022 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author