Aziz Şah – Futbol asla sadece futbol değildir.
Bu yüzden şaşırmıyorum uluslararası müsabakalarda Kıbrıs Cumhuriyeti bayrağı göndere çekildiğinde, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin işgal edilmiş toprakları üzerindeki korsan KKTC’nin ahalisinin DEVLETSİZLİĞİni hatırlamasına.
Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu Başkanı’nın DEVLETSİZLİĞE gösterdiği tepkiyi ne hekimler gösterdi ne hukukçular bugüne kadar!
Şaşırmıyorum çünkü futbol asla sadece futbol değildir…
Devletsizliğimizi uluslararası müsabakalarda Kıbrıs Cumhuriyeti bayrağı göndere çekildiğinde değil; hastaneye gittiğimde, eczaneye girdiğimde, hastanede randevu, tabip, teşhis, tedavi bulamadığımda, eczanede de ilaç bulamadığım her gün hatırlarım…
Eczacım ‘isterseniz ilacı bir de güneyden soralım’ dediğinde yaşarım ben devletsizliği; sonra Türkiye’nin ‘ilaç ihraç yasağı listesi’nde olduğumuz için muadilin muadili ilaç ararken yaşarım devletsizliği.
TEMEL İNSAN HAKLARIna erişimimizin engellenmesidir DEVLETSİZLİK. Kıbrıs bayrağı bana devletimizi nasıl terk ettiğimizi hatırlatır…
Kıbrıs Türk Liderliği Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki makamları terk edince, İsmet İnönü Dr. Küçük’e mektup yazarak şöyle der:
‘‘Çeşitli temas ve müşahadelerimize göre, yabancı devletler ve milletlerarası teşekküller, Kıbrıs’ın, hali hazır hukuki durumunu aşağıdaki şekilde mütalaa etmektedirler:
a. Zurih ve Londra Anlaşmaları, usulüne göre değiştirilinceye kadar mer’idir. [Arapça, YÜRÜRLÜKTE OLAN demektir.]
b. Kıbrıs Devleti, anlaşmalar esasları dahilinde hukuken ve fiilen mevcuttur.
c. Kıbrıs Devleti teşkilatının, mer’i anayasa hükümlerine uygun şekilde işlemesi gerekir.
Cihan efkarının umumi kanaatı bu şekilde olunca Kıbrıs Türklerinin devlet işlerini Rumlara terk etmeyip Türk hak ve menfaatlerini Kıbrıs devleti teşkilatı dahilinde de savunmalarına zaruret vardır. (…)
Türkler Kıbrıs devlet teşkilatındaki görevlerini ve yerlerini almamağa devam ederlerse Kıbrıs Rumlarının devlet işlerini tek başlarına ve Türk hak ve menfaatleri zararına yürütmeleri karşısında, tarafımızdan yapılacak itiraz ve şikayetleri cihan efkarı haklı bulmayacaktır. Buna ilaveten, Kıbrıs ihtilafına nihai hal çaresi bulununcaya kadar geçecek zaman zarfında Kıbrıs Rumlarının tek başlarına devletin idaresine hakim olmaları şüphesiz ki Türk hak ve menfaatleri için birçok mahsurları doğuracaktır.
Binaenaleyh Ada’da emniyetin tesisi için gerekli tedbirler alınması ve bunlar alındıkça mümkün olan en kısa zamanda, Cumhurbaşkan Muavini ile Türk Bakanlarından başlamak üzere bütün Türklerin peyderpey devlet teşkilatındaki vazifeleri başına dönerek, Kıbrıs Rumları’nın menfi faaliyetlerine karşı, devlet mekanizması dahilinde, anayasa ve kanun yollarıyla, sebatla ve metanetle mücadele etmeleri milli davamızın başarısına büyük ölçüde yardımcı olacaktır’’…
İsmet İnönü’nün ‘‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki makamlarınıza geri dönün, yoksa telafisi mümkün olmayacak!’’ dediği mektuba Dr. Küçük şöyle cevap verir:
‘‘Cumhur Başkan Muavini ve gerekse Türk vekiller, mebuslar ve memurlar devlet teşkilatındaki vazifeleri başına dönmemeğe azimlidirler. Dönme mecburiyeti hasıl alacak olursa Cumhurbaşkan Muavini, vekiller ve mebuslar istifa etmeğe kararlıdırlar. Anavatan Hükümetimiz Rumlarla işbirliği yapılması fikrinde ısrar edecek olursa hiç olmazsa bunu açığa vurmadan işbaşında olanlar hakkında bir siyasi melce temin etmek imkanlarının araştırılması istirham olunur. Rumlarla işbirliği yapmak isteyen Türk vatandaşlarımız olacağını tahmin etmemekle beraber Kıbrıs’ta kalmak ve yaşamak isteyen vatandaşlarımıza kendi arzularından mümessil tayin edip Rumlarla uyuşma fırsatı temin edilmesini ve kalmak istemeyenlere de memleketi muayyen bir müddet zarfında terk etmeleri için müsaade, kolaylık ve imkanların sağlanmasını rica ederiz. Anavatan topraklarında Kıbrıs Türkleri için bir saha ayrılarak bu felakete uğrayan vatandaşların Türkiye’ye nakillerinin temini şayanı arzudur. Bu hususta Amerikan Hükümeti, başka diğer beynelmilel iskân teşekkülleri bu işte yardımcı olacaklarına inancımız vardır’’…
İsmet Paşa’nın tüm uyarılarına rağmen, ‘‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ne dönmeyiz!’’ diyor Dr. Küçük! Israr ederseniz, ‘‘Anadolu’da Kıbrıs Türkleri için bir saha ayırın, oraya iskân olalım, bu hususta AMERİKA da yardımcı olacaktır’’ diyor…
(10 Ağustos 2022 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)