
Aziz Şah – Lefkoşa’da mahkeme aldığı bir kararla, 22 Ocak 2018 linçi ile ilgili yapılan soruşturmada polis tarafından bulunamayıp, yargı huzuruna getirilemeyen 9 kişinin isim ve soy isimlerinin açıklanmasını emretti.
Mahkeme kime emretti 9 saldırganın kimliklerinin açıklanmasını?
-GKK’ya ve Polis Genel Müdürlüğü’ne.
Asker ve polis mahkemenin emrini tanımadı, isimleri açıklamadı…
Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla Lefkoşa’da gerçekleşen ‘Madımak provası’nda yüzlerce kişi vardı. Ancak polis ve asker mahkemenin kararını tanımayarak, değil yüzlerce saldırganı, 9 linççiyi bile açıklamadı!
Sözde KKTC ile Türkiye arasında 25.12.1987 tarihinde imzalanmış ‘Suçluların Geri Verilmesi, Mahkeme İlâmlarının Karşılıklı Tenfizi ve Adli Yardımlaşma Yasası’ olduğunu öğrendik Kutlu Adalı cinayeti gündeme gelince. Polis Genel Müdürlüğü hatırlattı bunu…
2021’de 5 Temmuz’u 6 Temmuz’a bağlayan gece yarısı Polis Genel Müdürlüğü Kutlu Adalı cinayeti dosyasının yeniden soruşturma ve araştırma kapsamına alındığını açıkladı 25. senede!
Sedat ve Atilla Peker kardeşlerin itirafları için şöyle dedi polis:
-“Bahse konu bu paylaşım ve gelişmeler çerçevesinde, Polis Genel Müdürlüğü tarafından cinayet dosyası yeniden soruşturma ve araştırma kapsamına alınmıştır. Bu maksatla Türkiye Cumhuriyeti makamlarından, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Türkiye Cumhuriyeti arasında 25.12.1987 tarihinde imzalanan ‘Suçluların Geri Verilmesi, Mahkeme İlâmlarının Karşılıklı Tenfizi ve Adli Yardımlaşma Yasası’ uyarınca ilgili birimden gerekli bilgi talebinde bulunulmuştur.”
Yani Mehmet Ağar ile Korkut Eken’i “Suçluların Geri Verilmesi” kapsamında polis talep edecekti Ankara’dan… Ne oldu o iş?
Nerede Mehmet Ağar ve Korkut Eken’in iadesi ya da ifadesi?
Uluslararası anlaşmalar ‘eşitler arası’ imzalanır. TC ile Kıbrıs’ta işgal ettiği topraklarda kurduğu kukla rejim eşit değildir. TC ile kuklası KKTC eşit olmadığı için 1987’deki bu ‘anlaşma’ tek taraflı uygulanır. Türkiye buradan istediğini alıp götürür, KKTC’ye kimseyi iade etmez…
Adalı cinayeti çeyrek asır önceydi… Halil Falyalı ise günümüzün meselesi. Emri verenler Türkiye’de yargılanıyor-muş, yem olarak yakalanan tetikçiler ise Kıbrıs’ta. İki dava birleşmiyor…
Adalı cinayetinde Mehmet Ağar ve Korkut Eken neden yargılanamıyorsa, Falyalı cinayetinde de Söylemez kardeşlerin içinde bulunduğu 6 sanık o yüzden yargılanamıyor Kıbrıs’ta.
Bırakın TC vatandaşlarını, banka hesaplarında kaynağı açıklanamayan milyonlar sebebi ile 43 ayrı davadan ‘haksız mal edinme’ suçuyla itham edilen Hüseyin Özgürgün hakkında dosyalanmış davalara rağmen İstanbul’da TC Devleti’nin himayesinde yaşıyor. Kıbrıs’a kendi rızası ile gelmediği sürece yargılanamayacak…
Paralar bankada, davalar mahkemede kuzu gibi yatıyor!
Bu sırada Türkiye ekranlarında ve gazetelerinde konuşup-yazanlar ‘‘Kıbrıs’taki illegal bet mafyası’’ diye atıp tutmaya devam ediyor. Özgürgün Kıbrıs’ın kuzeyindeki ‘‘illegal bet’’i yasallaştıran muhteremdir. Teknik olarak yasallaştıran… Halil Falyalı’ya yasal bahis iznini veren Özgürgün’dü.
Yasal ve yasadışı Kıbrıs’ın işgal bölgesinde saçmalama durumudur: İllegal KKTC’de legal bet!
‘‘İllegal’’ ne demek? Yasadışı değil mi? Kıbrıs’ın kuzeyinde Türkiye’nin kurduğu işgal rejiminin varlığı illegaldir. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin toprakları üzerinde kurulu bir kukla rejimi. Asker-polis-itfaiye-merkez bankası Türkiye’ye bağlı…
Türk gazetecileri kendi devletlerinin kurduğu işgal rejimi KKTC’yi ‘‘illegal haydut bir yapı’’ olarak tanımlıyor mu? Hayır! Ama Halil Falyalı meselesi ne zaman açılsa ‘‘illegal bet mafyası’’ diyor Türk gazetecisi… Halil Falyalı’ya yasal bahis iznini veren Hüseyin Özgürgün ise İstanbul’da TC Devleti’nin himayesinde yaşıyor… Lefkoşa’da aleyhinde açılmış 43 davadan yargılanamıyor… Gel de çık işin içinden!
‘Devlet’i olmayan Mahkemenin kararları geçersizdir. Kararını ‘devlet otoritesi’ ile uygulatamayan Mahkemenin adaleti suya yazılmıştır.
Lefkoşa’da Mahkeme emir verir Ankara’daki Genelkurmay’a bağlı Kıbrıs Türk Polis Teşkilatı’na, polis mahkemenin emrine uymaz…
(18 Ekim 2022 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)