Aziz Şah – Uzun süredir Türkiye medyasında Karpaz’a bir askeri üs inşa edilmesi için propaganda yapılıyordu. Sonunda geçtiğimiz birkaç ayda Ayfilon Kilisesi’nden Zafer Burnu’na doğru uzanan sahil şeridi tellendi.
Halil Falyalı cinayetinde tekneyle kaçak olarak adaya birkaç kez gelip giden tetikçileri yakalayamayan ve uzun namlulu silahların adaya nasıl sokulduğunu açıklayamayan Sahil Güvenliğe 30 yıllığına ‘‘liman, hizmet ve görev ihtiyacı sağlanması’’ için devredildi koruma altındaki doğal ve arkeolojik sit alanı.
Bir ülkede işgal ordusu değilseniz, o ülkede doğal ve arkeolojik sit alanını yağmalamazsınız. Suriye’deki cihatçı işgal sırasında insanlığın tarihi mirasına IŞİD’in ettiklerini gördük. Irak’ta ABD ordusu, Mezopotamya’da IŞİD, Filistin’de Siyonist ordu değilseniz tarihi imha etmezsiniz…
Bırakınız bina yapmayı, ağaç dikmenin bile yasak olduğu bir bölgeyi tellediler Karpaz’da…
Bir ülke nasıl imha edilir, işte böyle imha edilir…
Vatan nasıl sevilmez, işte böyle sevilmez…
Girne’de 74 dönüm orman arazisini kendilerine villa yapmak için yok etti emekli askerler ‘Bakanlar Kurulu’nun kararı ile… Şimdi de Karpaz’da GKK’ya verilen arazi Çevre Koruma Dairesi tarafından ilan edilen Karpaz Özel Çevre Koruma Bölgesi ve Emirnameye göre Milli Park ve Doğal ve Arkeolojik Sit Alanı içerisindedir… Bir halta yaramasa da AB’nin de ‘Natura 2000 Projesi’ kapsamındadır bu sit alanı. Talimlerde attıkları bombalarla yaktıkları ormanlar ve zeytinlikler yetmedi, villa yapmak için 74 dönüm ormanı kestikleri yetmedi, sıra Sit Alanı’na askeri üs inşa etmeye geldi!
Döndük gene en başa…
1964’te NATO bir plan yaptı Kıbrıs Cumhuriyeti’ni yıkmak için, Acheson Planı!
1964’te önce adaya NATO askerlerinin yerleştirilmesi dayatıldı, Makarios kabul etmedi. NATO yerine BM’nin Mavi Berelileri geldi.
Adını ABD Başkanı Johnson’un Özel Temsilcisi Dean Acheson’dan alan Plan da o günlerin tuzağıdır. Kıbrıs bu plana göre Yunanistan’a bağlanacaktı, Türkiye’ye de Karpaz’da askeri üs verilecekti. Üs karşılığında Türkiye Enosis’i kabul etti. Buna karşı çıkan gene Makarios oldu.
Detaylarına girmeye gerek yok: İki tane Acheson Planı var, Makarios ikisini de reddeder. Bunun sonucunda Acheson çok sinirlenir…
Ağustos 1964’te 1974 istilasına giden parolayı söyler Acheson, Nihat Erim ile Turgut Sunalp’a:
-‘‘Özel olarak dostça söylüyorum, fazla kan dökmeden size ayrılan bölgeyi gidip askeri kuvvetle işgal edebilir misiniz? Eğer bunu yapabilecekseniz, gidip alın. Amerikan 6. Filosu karşınıza çıkmaz. Tersine sizi korur’’…
17 Ağustos 1974’te Ecevit’in TRT’de kurduğu cümleler ile 1964 Ağustos’unda Acheson’un Erim ve Sunalp’a söyledikleri birebir örtüşüyor…
TRT’de Mehmet Barlas ile yaptığı mülakatta Bülent Ecevit şöyle diyor:
-‘‘Kıbrıs harekâtına girişilirken ve o harekâtla birlikte Kıbrıs’a nihai çözümü düşünürken başlangıçta kendimize çizdiğimiz amaç ve çizgi ne idiyse, ordumuzun hızla sağladığı büyük başarı sırasında da Ada’da aynı çizgiye bağlı kaldık’’…
‘‘Fazla kan dökmeden size ayrılan bölgeyi gidip askeri kuvvetle işgal edebilir misiniz?’’ diyordu Acheson.
Döktükleri kan Amerika’ya göre az, Kıbrıslılara göre fazladır…
Acheson’un dediğini diyor Ecevit: Fazla kan dökmeden bize ayrılan bölgeyi gidip askeri kuvvetle işgal ettik…
Döndük gene en başa…
1964’te Karpaz’da üs karşılığı Enosis’i kabul eden Türkiye, 2022’de Karpaz’a Acheson’un vadettiği üssü inşa ediyor.
1974 istilası ile yerlileri kovdular Karpaz’dan. Geride eşekleri kaldı…
Arif Hasan Tahsin der ki, ‘‘Karpaz yöresinde, sürekli olarak şikayet edilen eşekler, şikayetçilerin işgal ettikleri evlerin, ahırların gerçek sahipleridir’’…
Karpaz’a yapılan üs basit bir ‘çevre yıkımı’ ya da betonlaşma sorunu değildir.
Karpaz’a yapılan üs, Kıbrıs tarihini 1974’te başlatan imhacı-inkârcı-asimilasyoncu sömürgeciliğin devamıdır.
Karpaz’a yapılan üs 1974’teki savaş suçlarının devamıdır.
Karpaz’a yapılan üs 1964’teki Acheson Planı’nın devamıdır.
(1 Aralık 2022 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)