Aziz Şah – 22 Ocak 2018 muhteşem bir örgütlenmeydi, Özel Harp Dairesi’nin muhteşem bir örgütlenmesi.
Türkiye’deki 6-7 Eylül 1955 gibi, Sivas-Maraş-Çorum gibi, 1 Mayıs 1977 gibi, Madımak Katliamı gibi…
Kıbrıs’taki 27-28 Ocak 1958 provokasyonu gibi, 12 Haziran 1958 Gönyeli Katliamı gibi, 7 Haziran 1958 Türk Haberler Bürosu’nun bombalanması gibi, Bayraktar ve Ömerge Camilerinin bombalanması gibi…
22 Ocak 2018 Özel Harp Dairesi’nin muhteşem bir örgütlenmesiydi, çarka çomak sokan bir Komutan engelledi akacak kanı: Ali Savaş Altan, toplumumuzdan çıkan “Son Komutan”.
Özel Harp Dairesi’nin provokasyon ve katliamlarının hiçbirinde emirlerin dışına çıkan bir Komutan bulamazsınız.
22 Ocak 2018’de Lefkoşa’da yaşananlar aynı Madımak’ta yaşananlar gibiydi. Tek fark vardı: Vicdanının sesini dinleyen bir Komutan olayların seyrini değiştirdi…
Ali Komutan’a komplo kurmak için adi bir suçluya attırdıkları iftiralara bakınca anlıyorsunuz “Özel Harp Dairesi”nin ne kadar öfkelendiğini bu işe!.. Ali Komutan planladıkları “kanlı 22 Ocak”ı engellemeseydi, ona adi bir suçluyla iftira attırmakla uğraşır mıydı Ankara’daki Genelkurmay’a bağlı Polis Genel Müdürü Ahmet Soyalan?
2 Temmuz 1993 Madımak Katliamı’nın 27. yılında Mesut Fidançiçek isimli bir asker tanık konuştu. O gün Madımak’ta askerlerin aldığı talimatın aynısını 22 Ocak 2018’de Ali Savaş Altan da aldı.
Sivas katliamının tanığı Fidançiçek anlatıyor:
“Yakılma olayından 15 dakika önce biz olay yerine geldik. Biz o gün haberleri izliyorduk, bir hareketlilik olduğunun da farkındaydık, o gün tüm izinler iptal edildi… Otelin önüne gittik. Askerler belli bir nizamda olay yerinde dizildiler. Bizi alanda konumlandırdılar. Gergin bir ortam vardı. Bana çok büyük bir kitle gibi gelmedi. Tekbir sesleri vardı. Şaşkınlık içerisinde izliyorduk. Orada insanların yakılacağını, öldürüleceğini düşünemiyorsun, durduk sadece. Neden geldik, neden geri götürüldük biz de anlamadık… Ne kalkan ne cop ne de başka bir alet. Silahımda kurşun olmadığını da orada fark ettim. Diğer askerlerin de… Askerin gidişi geç oldu, çünkü bizim gidişimizden yaklaşık 5-10 dakika sonra otel yakıldı. Müdahale de edemezsin. 15 bin kişiden oluşan bir grup vardı. Geç kaldık. Olayların bu raddeye geleceğini tahmin edemiyorduk. Bizim oraya götürülme sebebimiz sadece katliamı izlemekti. Olay yerine geç getirildiğimiz için tek yaptığımız şey katliama tanıklık etmekti.”
22 Ocak 2018’de Ali Savaş Altan’a verilen talimatın aynısıydı 1993’te askerlere verilen talimat.
-Copsuz, kalkansız, kasksız, çelik yeleksiz birkaç adamını gönder, demişlerdi Altan’a…
Talimat “Ne olursa olsun müdahale etmeyin” idi. Bu emir Anayasa’ya aykırıdır, dedi Ali Komutan…
22 Ocak’ın emekli olan Polis Genel Müdürü Süleyman Manavoğlu, ne demektir “ne olursa olsun müdahale etmeyin”? Elinizi kanla mı yıkayacaktınız?
Kayıt Dairesi Müdürü ve Nüfus Başyazmanı Kutlu Adalı ile Muhaceret Dairesi Müdürü Erol Bayram 1974’ten sonra “anayasa ve yasalara göre” hareket ettikleri için TC Sömürge Valiliği’ne çağrılıp Müsteşar Onur Öymen tarafından aşağılandılar ve görevden alındılar.
Kutlu Adalı ile Erol Bayram toplumumuzun “son memurlar”ıdır. Kanuna göre iş yaptıkları için görevden alındılar.
Adli Şube Müdürü Ali Savaş Altan da 22 Ocak’ta kanuna göre işini yaptığı için kendisine komplo kuruldu Polis Genel Müdürü Ahmet Soyalan tarafından. Dolandırıcılık ve sahtekârlıktan sabıkalı adi bir suçluyu kullanıp Ali Komutan’a iftira attılar.
Kutlu Adalı ve Erol Bayram nasıl ki “son memurlar”ıydı, Ali Savaş Altan da “son komutan”ıdır toplumumuzun. Kimse kendisine Komutan demesin bu saatten sonra, Son Komutan Ali Komutan’dır. Tarih böyle yazacak. Dalgalar deniz suyuyla kumu nasıl ayrıştırırsa onurlularla onursuzları öyle ayrıştırdı 22 Ocak!
22 Ocak’ta o cani güruha karşı göğüs göğse direnerek tuttu Ali Savaş Altan’ın polisleri gazetenin kapısını. O kapı geçilseydi, sonrasını varın siz düşünün…
(22 Ocak 2023 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)