Aziz Şah – Pazar günü Kıbrıslıların iradesine inat TC Devleti’nin Kermiya’ya inşa ettiği Külliye’nin önünden geçtim. Pazar günüydü ama işçiler cayır cayır çalışıyor ve vinç beton bloklar taşıyordu…
Türkiye’de enkazdan insan kurtarmaya vinç yoktu ama Lefkoşa’da Külliye inşa etmeye var.
Külliye’nin birinci aşaması tamamlandı. Meclisin kaba inşaatı epey ilerledi. Onun yanına Saray’ın temeli atıldı. Birkaç ay sonra Meclis ile Saray’ın üstüne yapılacak Recep Tayyip Erdoğan Camisi’nin temeli de atılır…
Herhalde camiye başka isim vermezler, Recep Tayyip Erdoğan Camisi olur!
Ne zaman Külliye inşaatının önünden geçsem, kafamın içinde “Külliye değil hastane” ve depremden sonra “Külliye inşaatı durdurulsun parası depremzedelere gönderilsin” lafları dönmeye başlıyor…
Külliye inşaatını TC Devleti Kıbrıslıların iradesine inat ve Kıbrıslıların varoluşunun üzerine SOYKIRIM ANITI olarak dikiyor.
Külliye, bir SOYKIRIM ANITI olarak Kıbrıslılara inat yapılmaktadır.
Hâlâ anlamayanlar için… Hangi soykırımın anıtı mı?
1974’te önce Kıbrıslı Rumları ve Ermenileri silah zoruyla güneye sürerek başlayan, sonra da Türkiye’nin işgal ettiği Kıbrıs’ın kuzeyine Cenevre konvansiyonuna aykırı savaş suçu olarak taşıdığı yerleşimci nüfus aracılığı ile kademe kademe Kıbrıs’ın kuzeyinde kalan yerlileri Kıbrıs’tan kovarak yürüttüğü KANSIZ SOYKIRIM.
20 Temmuz 1974’ten sonra akan kanın ve o günden sonra Kıbrıs’a taşınan yerleşimci sömürgeci nüfusun sembolüdür Külliye. Erdoğan’ın yaveri Fuat Oktay’ın deyimi ile “mühür”dür.
Külliye inşaatını TC Devleti Kıbrıslıların cebinden harcadığı parayla yapıyor.
Depremden sonraki, “Külliye inşaatı durdurulsun parası depremzedelere gönderilsin” lafı o kadar trajik ki…
Külliye inşaatını TC Devleti yapıyor, “KKTC” yapmıyor. Denktaş’ın bile aklına gelmedi kendine özel Saray yaptırmak da Ersin Tatar mı yaptırıyor zannediyorsunuz?
Tatar’ın Külliye inşaat alanına girmeye bile yetkisi yoktur. Şimdi gidip gezmeye kalksa bakarsınız tutuklanır bile “Askeri Bölge”yi ihlal suçundan. O’nçin Ankara’dan Fuat abisi geldiğinde gidecek Külliye inşaatını görmeye…
Pazar günü Külliye inşaatının önünden geçtim, yapıcılar türkü söylemiyordu, yapıcılar “Tekbir” getiriyordu…
Ustabaşı,
-Tebiiiirrrr, diyordu…
İşçiler,
-Ya Allah bismillah Allahuekber, diye bağırıyordu…
Nasıl ki Osmanlı askerleri “Allahuekber” diyerek kılıçlarla düşmanın üstüne koşardı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yerleşimcileri de Kıbrıs’a Türk işgalinin mührünü vurmak için çalışıyor.
Canım kardeşim benim…
Soykırım artığı Kıbrıslı…
Külliye’yi biz yapmıyoruz ki parasını depremzedelere bağışlayalım…
Külliye bizim irademizin üzerine mezar taşı olarak dikiliyor!
Külliye’nin mal sahibi Türkiye Cumhuriyeti Devleti’dir.
Külliye’nin parasını da bizim cebimizden harcıyor…
Gadalaves re gumbare?
Duvara anlatsam bunca zaman anlardı, siz anlamadınız…
Sosyalistinizden liberalinize durup durup, “Külliye inşaatı durdurulsun parası depremzedelere gönderilsin” lafları ediyorsunuz…
Ya da “Külliye inşaatı hastaneye, spor salonuna, parka çevrilsin” diyorsunuz…
Anlamaz mısınız b’amma?
Külliye’nin mal sahibi Türkiye Cumhuriyeti Devleti’dir.
Recep Tayyip Erdoğan yapacak açılışını ya da küçük bir ihtimal Kemal Kılıçdaroğlu ile Meral Akşener.
Erdoğan’ın iktidardan gitmesi zor görünüyor, seçim yaptırmamak için herşeyi yapacak. Amma velakin Erdoğan gitti diyelim…
Bay Kemal, Erdoğan’ın yaptırdığı Külliye’nin açılış töreninde şöyle diyecek:
-“Milliyetçiliğimizi Kıbrıs’ın Beşparmak Dağlarına yazdık”…
Soykırım artığı işbirlikçi Kıbrıslılar nasıl bugün Erdoğan istibdadının önünde hizada duruyorsa ve sinip kaldıysa, yarın da Bay Kemal’in önünde önlerini ilikleyecekler ve Kıbrıs’taki TC işgaline karşı tek laf etmeden Erdoğan dönemini kötüleyecekler.
Bendeniz de, Bay Kemal’in “Milliyetçiliğimizi Kıbrıs’ın Beşparmak Dağlarına yazdık” lafı üstüne Beşparmakların eteklerindeki köylerde Türk işgali sırasında açılan toplu mezarları yazacağım yine…
Depremzedelere mi gönderilsin diyorsunuz Külliye’nin parası?
Külliye’nin parası Kıbrıslıların cebinden harcanıyor ama mal sahibi siz değilsiniz ki parasını Türkiye’ye bağışlayacaksınız!
Duvara anlatsam anlardı, siz anlamadınız…
(21 Şubat 2023 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)