Aziz Şah – “The United Federal Cyprus” (UFC) adı altında CTP’li gençler 20 Temmuz’da işgali protesto edecek olan Kıbrıslı Rumların karşısına dikilmeye hazırlanıyor…
Günler öncesinden Whatsapp gruplarında dönen bazı tartışmalardan 20 Temmuz’da bir provokasyon yapılacağı yönünde duyumlar aldım.
1989’daki sahne geliyor gözümün önüne: 1974’te silah zoruyla evlerinden atılan kadınlar 1989’da işgalci namluların üzerine yürürken KKTC bayrağı ile Lurucinalı kadınlar yetişti işgalci askerlerin imdadına…
2023’te işgalin 49’uncu yılında işgal rejiminin imdadına da “United Federal Cyprus”cular yetişiyor…
Biz uyarılarımızı yapalım: CTP ve AKEL olacaklardan sorumludur!
AKEL’in ELAM’cılarla sokakta çatıştığına tanık olmadık bugüne kadar. Ama nasıl oluyorsa, AKEL ve CTP propagandası yapan UFC isimli grup “çatışmaya dönüşebilecek” bir eylemin çağrısını yaptı.
ELAM’ın eylem yapacağı yerde ve saatte ELAM’ın karşısına dikilmek provokasyondur. Bu Kıbrıs’ın bugün ihtiyacı olan en son şeydir…
ELAM’la kavga etmek mi istiyorsunuz? Kendiniz edin kavganızı, kendi parti bayraklarınızla! Tarihte bir kere olsun yaptıklarınızın sorumluluğunu alın AKEL ve CTP olarak!
Sosyal medyada CTP ve AKEL propagandası yapan “UFC” grubunun ELAM’a karşı eylem çağrısı 1996 Derinya provokasyonunu hatırlatıyor… Ki UFC’nin Whatsapp grubundaki gençlerin çoğu Derinya linçi döneminde ya doğmamıştı ya da çok küçüktü!
Türkçe ve Rumca konuşan Kıbrıslılar bugüne kadar işgale karşı birlikte mücadele etmedi. Yüzlerce örgüt bugüne kadar içinde “işgal” kelimesi geçmeyen onlarca “barış bildirisi” yayınladı…
Barışa ve ortak vatana gönül vermiş “iyi niyetli” gençlere sesleniyorum. “İyi niyetiniz”in hiçbir anlamı yoktur yaptıklarınız işgalciye yarıyorsa…
TC’nin Kıbrıs’ı işgal ettiği 20 Temmuz günü, işgalci TC’ye karşı değil de işgalcinin evlerinden kovduğu Kıbrıslı Rumların karşısına dikiliyorsanız, provokasyonun parçası olursunuz. Sizi, “ELAM faşisttir, faşistlere karşı eylem yapıyoruz” diye Ledra Palace’a çağıranlara sorun: Neden Kıbrıs’ın işgal bölgesindeki TC Ülkü Ocakları’nın önüne gitmiyoruz? Neden TC Sömürge Valiliği’nin kapısına dayanmıyoruz?
“The United Federal Cyprus” AKEL ve CTP’nin “ortak cephe” çalışması gibi görünüyor. Sayfada sadece AKEL ve CTP’nin propagandaları yapılıyor. Şöyle deniyor:
-“AKEL ve CTP Kıbrıs’ta barışı savunan taraflardır. Güneyde AKEL, kuzeyde CTP barış yürüyüşleri ve Kıbrıs sorunu için konferanslar düzenliyor. Birkaç ay önce Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki seçimlerde AKEL Cumhurbaşkanı adayı kazanmaya çok yakın bir oy aldı, ancak kaybetti… CTP’nin birkaç yıl içinde Kıbrıs’ın kuzeyindeki seçimleri kazanacağını umuyoruz!”…
CTP ve AKEL’in gayri resmi propagandasını yaparken AKEL ve CTP’nin seçimleri kazanması üzerine kurgulanmış bir “federal Kıbrıs” hayali satıyorlar. Talat ile Hristofyas’ın oturduğu müzakere masasında olanlara yaşı yetmeyen gençler, kitaplara bakın…
“The United Federal Cyprus” grubu “Türkiye’nin adayı işgal ettiği gün Ledra Sarayına bir yürüyüş düzenleyeceğiz” diye başlıyor çağrısına. CTP’de yasak kelimeler vardır. En başta “işgal” gelir. Ne kendileri söyler ne başkasına söyletirler…
CTP’nin “en radikallerinden” Doğuş Derya şöyle demişti: “Türk askerine işgalci dediğime dair bir demecimi bile gösteremezler”…
Sonra Derya’nın “kadın örgütü başkanı” seçildiği CTP kurultayında POGO Kadın Hareketi Genel Sekreteri Skevi Koukouma, “işgal altındaki bölge” deyince CTP lideri Tufan Erhürman bir hışımla kürsüye gelerek “CTP olarak bizim işgal altındaki bölge terminolojisini reddettiğimizi açık bir şekilde söylemek yükümlülüğü ve sorumluluğu altındayım” dedi…
CTP ve AKEL propagandası yapan “UFC” sayfası bir yandan işgal diyor, diğer yandan ELAM’ın işgale karşı düzenlediği eyleme karşı eylem çağrısı yapıyor.
CTP ve AKEL bu provokasyonun sorumluluğunu almaya hazır mı? Yok öyle kendi parti bayrağınızla veremediğiniz “kavga”da paravan kullanmak…
İşgale karşı eylem yapan Kıbrıslı Rumlara karşı eylem yapmak provokasyondan başka bir şey değildir.
Kıbrıs Cumhuriyeti’nin yapması gereken Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 15’inci maddesi doğrultusunda işgal bölgesinden güneye yönelecek provokasyonları engellemektir. Bir Derinya linçini daha kaldırmaz Kıbrıs’ın bünyesi!
(17 Temmuz 2023 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)
Fotoğraf: 1989’da Kıbrıslı mülteci kadınlar “Eve Dönüş Yürüyüşü”nde Türk askeri ile karşı karşıya…