Aziz Şah – 12/02/2024
Son arsa satıldığında, son “kurumumuz” battığında, bugün Lefkoşa’da 1 buçuk ilkokula sıkışan Kıbrıslı çocuklar tek bir sınıfa sığdığında, hasta randevusu sırasında son sırada beklerken öldüğünüzde hepiniz Kıbrıs Cumhuriyetçisi olacaksınız…
Sosyal sigortalar batınca Kıbrıs Cumhuriyeti’ni hatırlarsınız!
İlaç bulamadığınızda Kıbrıs Cumhuriyeti’ni hatırlarsınız!
Hastane kuyruğunda tek Kıbrıslı olduğunuzda Kıbrıs Cumhuriyeti’ni hatırlarsınız, çünkü Cumhuriyet’i terk ederek ne kaybettiğinizi bilirsiniz…
Kıbrıs’ın işgal bölgesinde yaşadığımız hiçbir sorunun sorumlusu Kıbrıs Cumhuriyeti değildir.
50 senedir Türkiye’nin işgal ettiği Kıbrıs Cumhuriyeti topraklarında kurulan korsan rejimde sigortalar batıksa, sağlık sistemi çökmüşse, eğitim prefabrik sınıflardaysa bunun tek sorumlusu Türkiye’dir.
Kıbrıs Cumhuriyeti Meclis Başkanı Annita Dimitriu hanımefendi işgal bölgesine gelip CTP, TDP ve Mustafa Akıncı ile görüştü…
Kıbrıs Cumhuriyeti’ne “Güney Kıbrıs Rum Yönetimi” diyen Tufan Erhürman ne talep etti Dimitriu’dan?
-“GESY sağlık sisteminden ve EHIC sağlık sigortası siteminden yararlanmak başta olmak üzere temel insan haklarının teslim edilmesi”…
Dimitriu’nun yerinde olsam şöyle derdim:
-Bayım, madem ki Kıbrıs Cumhuriyeti devletinden hizmet bekliyorsunuz, o zaman KKTC’yi feshedin ve Kıbrıs Cumhuriyeti’ne dönün!
60 senedir Kıbrıslı Rumların ödediği bedellerle yarattığı kamu hizmetlerine hiçbir katkınız yoktur. Üstüne mi konacaksınız?
1974’ten beridir batırdığınız sağlık ve sosyal sigorta gibi hizmetlerin iflas bedelini Kıbrıslı Rumlar ödemek zorunda değildir. Kıbrıslı Türklerin sigorta ve sağlıktan kaynaklı ‘insan hakları’ ihlali varsa, bunun sorumlusu Kıbrıs Cumhuriyeti’nin topraklarını 50 senedir işgal eden Türkiye’dir.
Annita Hanım tabii ki bunları söylemedi. “Beklentilerin karşılanması için çaba göstereceğim” dedi…
“KKTC milletvekili” Tufan Erhürman’ın Kıbrıs Cumhuriyeti Meclis Başkanı’ndan sağlık ve sigorta hakkı talep etmesi bir itiraftır:
-“50 senedir beceremedik, kendi ayaklarımız üzerinde duramadık, idare edin yahu bizi”…
Sonra da İstanbul’da Balkan Atletizm Şampiyonası’nda Kıbrıs Cumhuriyeti bayrağı görünce kırmızı görmüş boğaya mı dönüyorsunuz?
Hiçbir konuda vermediğiniz tepkiyi Türkiye’de düzenlenen spor müsabakalarında Kıbrıs Cumhuriyeti bayrağı gördüğünüzde veriyorsunuz…
Kanser ilacı bulamamaktan daha önemlidir o bayrağı İstanbul’da görmek sizin için…
-Evrodo muyuz biz?
Kırmızı görmüş boğa gibi Kıbrıs Cumhuriyeti bayrağına toslarsınız, ama bilmezsiniz ki her zaman matador kazanır, boğa sucuk olur!
O bayrağa neden bu kadar çok tepki verdiğinizi biliyorum. Türkiye’ye duyduğunuz öfkedir o…
Çünkü Türkiye (NATO) engellemese Kıbrıs Cumhuriyeti’ne 24 Temmuz 1974’te dönmüştük.
23 Temmuz 1974’te Yunanistan’da Cunta düştükten sonra Klerides, Cumhurbaşkanı Vekili olarak BM görevlileri ile birlikte Lefkoşa’da Denktaş’ın evine giderek, “Zürich ve Londra Anlaşmalarına geri dönelim” der… Tek bir toplu katliam olmamış o ana kadar… Bülent Ecevit ise, NATO’nun vadettiği Kıbrıs’ın yarısını almak için “savaşa devam” der!
Bugün üniter Kıbrıs Cumhuriyeti’ne dönülemiyorsa tek nedeni şudur: 1971’de NATO “iki bölgelilik” kararı aldı Lizbon’da. Filistinlilere “iki devletli çözüm”ü dayattıkları gibi Kıbrıslılara da etnik-apartheid “iki bölgeli iki toplumlu federasyon”u dayattılar.
Filistin’de hiçbir zaman “iki devletli çözüm” olmayacak, çünkü İsrail istemez. Kıbrıs’ta da hiçbir zaman “iki bölgeli federasyon” kurulmayacak, çünkü Türkiye istemez.
8 Eylül 1964’te İsmet İnönü TBMM’de şöyle der:
-“Muahede (Antlaşma) hükmü dahilinde bulunmak için resmi ağızdan taksim sözü ile değil, federasyon şekli ile münakaşaya başladık”…
Türk tezi olan federasyon bir taksim tezidir. “Federal çözüm” söylemi uluslararası anlaşmaları çiğnemeden Kıbrıs’ı bölmek için ortaya atıldı.
KKTC tanınmayacak, federal çözüm olmayacak, askıda hayat devam edecek. Kırmızıya saldıran boğanın sonu gibi askıda…
Tek çözüm üniter Kıbrıs Cumhuriyeti’dir: Hastane kuyruğunda ölürken hatırlıyorsunuz bunu…
Tufan Erhürman, Kıbrıs Cumhuriyeti Meclis Başkanı Dimitriu’dan sağlık ve sigorta hakkı talep ettiğinde Dimitriu’nun söylemesi gereken tek bir cümle vardı:
-KKTC’yi feshedin ve Kıbrıs Cumhuriyeti’ne dönün madem sağlık ve sigorta hakkı istiyorsunuz!
(12 Şubat 2024 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)