Kıbrıs’ta tek devletli çözümün önündeki en büyük engel

Aziz Şah – 17/03/2024

AKP iktidarı döneminde açılan 31 adet “apartman üniversitesi”nden sadece birinde patlak veren sahte diploma skandalı geçmişimize ve geleceğe dair o kadar anlamlıdır ki…

Poliste, orduda, bütün bakanlıklarda ve öğretmenler içerisinde, yani “memuriyet”te barem, rütbe, terfi almak için apartman üniversitelerinin yolunu tutan o kadar çok kişi var ki…

Eskiden hedef memur olmaktı, şimdiki hedef çıkılabilecek en yüksek baremden emekli olmak.

Normal devletlerde “memuriyet” kamu demektir. Kamu herkesin malı demektir. Kamu Cumhuriyet’in temelidir. Cumhuriyetçilik kamuculuğu da kapsar. Kamu “vatandaşlık hakları”nın parçasıdır. Cumhuriyet’in vatandaş ve vatandaşlık bilinci yaratırken üzerine bastığı zemindir “kamu”.

Kıbrıslı Türk toplumunda hiçbir zaman bir “kamu” ve “kamu bilinci” olmadı. 1964’te Cumhuriyet’i terk ettik, 1974 sonrasında ise 10 yıl mücahitlik yapanlara 30 yıl üzerinden verilen emeklilik ve ikramiye ile “kamu” yağmalandı.

İşgal rejiminde doğası gereği “kamu” olmaz, çünkü “kamu” temel insan haklarının yurttaşlık hakları olarak sunulmasıdır.

İşte bu yüzden bizde “memuriyet bilinci” vardır: Ayrıcalıklı-imtiyazlı olmak.

Sendika sadece memurlar için vardır. Kazanılmış haklar sadece memurlar için vardır. Sahte diploma bile sadece memurlar için var!   

Çocuk ağlayınca ağzına emzik sokarlar, Kıbrıslı Türkler ağlayınca da memur yaparlar.

Cumhuriyet 1960’ta kurulduğunda Türklerin çıkardığı ilk kavgalardan biri memuriyette %70-30 dengesinin “hemen” uygulanmasıydı.

Yüzde 18 nüfusa yüzde 30 temsiliyet verilmesi en başından yanlıştı. Parantez içinde belirtelim: 1968’de başlayan müzakerelerde Türk tarafı %70-30 dengesinin, %80-20 olmasını da kabul etmişti.

İnsan sormadan edemiyor: 1960’ta Kıbrıs Cumhuriyeti’ni Kıbrıslı Türkleri memur yapmak için mi kurmuşlardı?

İnsan sormadan edemiyor: 1974’te Türkiye Kıbrıs’ın yarısını Kıbrıslı Türkleri memur yapmak için mi işgal etti?

İnsan sormadan edemiyor: 2024’te Kıbrıs Cumhuriyeti bütün Kıbrıslı Türkleri memur yapsa “Kıbrıs sorunu” çözülür mü? 

Abartmıyorum…

Üniter Kıbrıs Cumhuriyeti temelinde çözümü savunurum. 1974 sonrası Türkiye’nin işlediği savaş suçlarının “iki bölgelilik” adı altında meşrulaştırılmasına karşıyım. Ancak ayaklarım yere basar…

Kıbrıs Cumhuriyeti’ne dönüşün önünde NATO’nun “iki bölge” dayatmasından, Türk işgali ile yerleşimci nüfusa ve Kıbrıslı Türklerin etnik bencilliğine kadar çeşitli engeller vardır.

Çok pratik bir engel daha vardır Kıbrıs Cumhuriyeti’ne dönüşün önünde…

-KKTC’deki bu kadar memur ne olacak?

Ben söylemiyorum bunu…

Bizzat Tufan Erhürman söylüyor!

KKTC’nin feshedilip Kıbrıs Cumhuriyeti’ne dönüşün önündeki engeli 23 Ekim 2005’te Kıbrıs Gazetesi’nde yazdığı yazısında şöyle açıklıyor Erhürman:

-“KKTC Devleti’nin bütün kurum ve kuruluşlarıyla birlikte ortadan kalkması, tüm bakanlıkların ve devlet kurumlarının kapatılması, buralarda kamu görevlisi olarak çalışmakta olan herkesin işsiz kalması demektir. Bir an için bu kişilere Kıbrıs Cumhuriyeti’nde iş verileceği gibi tatlı bir hayal kurulsa bile, bunun ‘fesih’ten ne kadar süre sonra gerçekleşeceğinin belirsizliği bir yana, Kıbrıslı Türklerin Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki bakanlık sayısıyla KKTC’deki bakanlık sayısı ve Kıbrıs Cumhuriyeti kamu hizmetlerindeki oranıyla bugünkü memur sayısı karşılaştırıldığında, insanların nasıl bir işsizlik problemiyle karşı karşıya kalacakları tahayyül bile edilemez”…

50 senedir işgal rejimi Kıbrıslıtürkleri memurlaştırarak vasıfsızlaştırdı.

“Birleşik Kıbrıs”ı düşünürken bile işgalin yarattığı bu kadar memuru ne yapacağız diye düşünüyorsanız, KKTC ilelebet yaşayacaktır!

Kıbrıs’ta tek devletli çözümün önündeki en büyük engel Tufan Erhürman’ın dediği gibi KKTC’nin memurlarıdır…

Çünkü Kıbrıslı Türkler dünyaya memur olmaya geldi!

Kıbrıs’ta tek devletli çözümün önündeki en büyük engel “memurlar”dır. NATO’yu bile kovarık da memurları napacayık?

İşte bu yüzden iki bölgeli etnik apartheid federasyonu savunurlar: İşgalin toprak ve nüfus üzerindeki tüm oldubittilerini yasallaştırmak için…  

1960’ta Cumhuriyet kurulur kurulmaz hemen bizi memur yapın, dedik…

2024’te sahte diploma ile barem, rütbe, terfi alan memurların çirkefindeyiz…

Varlığımız memurların kazanılmış haklarına armağan olsun!

(17 Mart 2024 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author