Türkiye’nin savaş suçlarının raporunu yazmak

Aziz Şah – 17/5/2024

Avrupa Konseyi Parlamenterler Asamblesi (AKPA) tarafından kapalı Maraş hakkında rapor yazmakla görevlendirilen İtalyan Parlamenter Piero Fassino geldi…

Şu tesadüfe bakın ki, Bay Fassino’nun Kıbrıs’a geldiği sırada Türkiye de bir grup Azerbaycan milletvekilini kapalı Maraş’a götürdü. Maraş’ı pazarlıyor. En çok verene sonunda satacak…

Tesadüf mü Avrupa Konseyi adına gelen İtalyan ile Azerbaycanlı alıcıların aynı anda Kapalı Maraş’ta olması?

Türkiye diyor ki: Ben yağmalarım, siz de rapor yazarsınız!

***

Avrupa Konseyi Parlamenter Asamblesi (AKPA) ile nasıl bir ilişkisi var Kıbrıs’ın?

1964’te Kıbrıslı Türkler Kıbrıs Cumhuriyeti’ni terk edene kadar AKPA’da 3 Kıbrıslı vekil vardı.  Kıbrıslı Türkler Cumhuriyet’i terk edince 1980’lere kadar Kıbrıs’ın oy hakkı askıya alındı.

Strasbourg’ta yapılan AKPA toplantılarına ilk heyette UBP’den Olgun Paşalar, CTP’den Naci Talat ve TKP’den Alpay Durduran gittiğinde Denktaş, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin boş duran iskemlesi için,  “Bir sandalye elde edeceksiniz de ne olacak?” diye tepki göstermişti…

Çünkü “solcu” Alpay Durduran ve Naci Talat, “milli dava”ya zarar verebilirlerdi…

Çok şükür 50 senedir bu tür toplantılara gidip de kimse “milli dava”ya zarar vermeye kalkışmadı…

Hakkı Atun şöyle der: “Muhalefet parti temsilcileri ile hemen hemen her zaman görüşlerimiz örtüşür, herhangi bir fikir ayrılığı ve sürtüşme söz konusu olmazdı. Büyük bir uyum ve demokratik yaklaşım içinde AKPA’daki temaslarımızı sürdüğümüzü rahatça söyleyebilirim”…

Kıbrıslı Türklerin bütün statüsü Kıbrıs Cumhuriyeti’nden, onun kurucu anlaşmalarından ve anayasasından ileri gelir.

Oğuzhan Hasipoğlu şöyle dedi: “KKTC’yi temsilen AKPA’da iki sandalyemiz var”…

Sanırsınız ki “KKTC” Avrupa Konseyi üyesi bir devlettir. AKPA toplantılarına senelerdir gidip gelir CTP ve UBP’li iki vekil. Strazburg’ta fink atma “hakkı”nı bile Kıbrıs Cumhuriyeti’nden gelen statü ile elde ettiniz!

AKPA toplantılarına “KKTC milletvekilleri” Kıbrıs Cumhuriyeti’nden arda kalan statümüzle katılıp orada Kıbrıs Cumhuriyeti’nin topraklarını işgal eden Türkiye’nin çıkarlarını savunurlar…

Kıbrıs’ın işgal bölgesinde Türkiye’nin toprak ve nüfus üzerinde işlediği savaş suçlarını, yerleşimci kolonizasyonunu ve demografik yapının nasıl bozulduğunu Kıbrıs Cumhuriyeti dile getirir, hangi siyasi görüşten olursa olsun Kıbrıslı Türkler de karşılarına dikilir!

Bu konuda en ünlü vaka 1990 Cuco raporudur. AKPA’da Kıbrıs’ta değiştirilen demografiyi gündeme taşıyan sosyalist İspanyol milletvekili Cuco’nun karşısına dikilen de 1974’ten sonra Türkiyeli yerleşimcilerin Rum evlerine yerleştirilmesinden sorumlu olan iskân müsteşarı Hakkı Atun’du.

Cuco Raporu’ndan daha önce bahsettiğim bir yazımdan sonra Salih Olgun dostumuzdan şu bilgi gelmişti. Tarihe not edelim:

-“Kıbrıs’ta değiştirilen demografiyi gündeme taşıyan sosyalist İspanyol milletvekili Cuco’nun adını alan Cuco raporunun hazırlanması öncesi TC işgali altında sömürgeleştirilmiş bölgede yapılan anket vb. raporlamalarda gerçeklerin ortaya çıkmasını önlemek için sömürge yönetimi ve işgal ordusu, Üst Koordinasyon Kurulu kararları doğrultusunda tüm çalışanlar dahil TC’li yerleşimciler emirlerle uyarılarak “yerli mi yerleşik mi” vb sorulara yanıt vermeyerek katılmamaları emredilmişti”…

Ertuğrul Hasipoğlu yenile anılarını yayınladı. Hasipoğlu şöyle diyor: 1998-2001 döneminde “Rumlar, Türkiye Kıbrıs’ın demografik yapısını değiştirdi” diye önerge vermiş. Finlandiyalı bir solcu parlamenter de Raportör olarak atanmış…

-“Kıbrıs’a gideceğim. Oradaki Türkiyelileri bulacağım. Anadolu’ya gidip akrabalarını bulacağım. Sonra da Türkiye demografik yapıyı değiştirdi diyeceğim” demiş Finlandiyalı.

Ertuğrul Hasipoğlu da kükremiş: “Sen Kıbrıs’a gelme, ben seni kuzey Kıbrıs’a sokmayacağım”… Sokmamış da!

Ertuğrul Hasipoğlu’nun şimdi yerinde oğlu var: Babadan çocuğa geçer çünkü “KKTC”de iskemle.

Kapalı Maraş için rapor yazmaya gelen İtalyan Parlamenter Fassino’nun arkasından şöyle dedi Oğuzhan Hasipoğlu:

-“Hala daha Rum vekillerin önerileriyle bir avuç Kıbrıslı Rumun mülkiyet meselesini tartışıyoruz!”…

Ne kadar kolay… Silah zoruyla 200.000 insanın insan haklarına tecavüz etmek, toprağını ve evini gasp etmek, geçmişini ve hatıralarını rehin almak…

Kıbrıs Cumhuriyeti’nden gelen hakkımız olan AKPA’da Kıbrıs Cumhuriyeti’ne karşı mücadele etmeye devam, tamamen yok olana dek!

(17 Mayıs 2024 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author