Aziz Şah – 21/5/2024
Kıbrıs’ta her neslin ömrü bir önceki neslin söylediği yalanları deşifre etmekle geçti.
1958’de, 1963’te, 1964’te ne oldu? 1968’de başlayan müzakerelerde ne oldu? 1974’te ne oldu?
Cinayetler, katliamlar, sırlar, masallar, efsaneler…
Yetmedi bunlar, müzakere yalanları ulandı…
Gerçeği biraz eksik söyler, çarpıtır, eğip büker, manipüle ederseniz şovenizmin en zehirlisini üretirsiniz.
Son 20 yıldır etnik-ayrılıkçı nefreti kışkırtan Annan Planı ve Crans Montana yalanları yetmezmiş gibi, Niyazi Kızılyürek’in servis ettiği fabrikasyon yalanlarla uğraşıyoruz.
Avrupa Komisyonu’nun cevabını çarpıtıp Yüksek Mahkeme kararını gizleyecek kadar kendinden geçti Niyazi…
En tehlikeli şovenizm budur. İnce ince içinize işler. Biraz korkuları kaşırsınız, biraz mağduriyet, biraz haklılık vurgusu, içi boşaltılmış birkaç kavram da attınız mı kokteylin içine, etnikçi şovenist nefreti kışkırtırsınız. Niyazi’nin son birkaç senedir yaptığı budur!
Ne Avrupa Komisyonu’nun açıklaması kaldı çarpıtmadığı ne de Kıbrıs Cumhuriyeti Yüksek Mahkemesi’nin kararına rağmen inatla sürdürdüğü “vatansızlık” demagojisi!
Bir sene önce Avrupa Konseyi’nin “karma evlilik çocukları” konusunda yaptığı açıklamaya rağmen, Niyazi konuyu kendisine yakın gazetecilere bambaşka bir şekilde aksettirerek manipüle etti. Gazetecileri kullandı, o gazeteciler de hâlâ kendilerini kullandırtırlar. Çünkü Brüksel gezmesi var sonunda!
19 Ocak 2023’te Niyazi Kızılyürek yaptığı açıklamada şöyle dedi: “Avrupa Komisyonu karma evliliklerden doğan çocukların Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlığını elde etmesinin bir hak olduğunu duyurdu”…
Peki, 20 Aralık 2022’de Avrupa Komisyonu Niyazi Kızılyürek’e verdiği cevapta ne diyordu?
Komisyon özetle, “Kıbrıs vatandaşlığının köken esasına göre hangi koşullar altında elde edilebileceğine karar vermek de ulusal yasa koyucunun görevidir” dedi.
Niyazi Komisyon’un açıklamasını beğenmeyince, manipüle ederek işine gelen şekilde basına servis etti. Avrupa Komisyonu “Vatandaşlık konusu her devletin kendi egemenliği dahilinde bir konudur” deyince, Niyazi yeni bir retorik geliştirdi: “Vatansızlık”…
Gündelik hayatta kullanılan “vatansız kalmak” gibi bir anlamı yoktur Avrupa Parlamenteri Niyazi Kızılyürek’in gündeme taşıdığı “VATANSIZLIK” teriminin.
“Vatansız” (devletsiz/kimliksiz) bir hukuk terimidir ve statüdür. Epey bir zamandır Niyazi “vatansızlık” terimini kullanarak siyasi gündem yaratmaya çalışıyor. Bu konuda en büyük zararı da karma evlilik çocuklarına vermeyi başardı…
Geçen sene Yüksek Mahkeme’de karara bağlanan davada vatandaşlık alamayan 16 kişi adına Avukat Andis Georgiou’nun 1954 ve 1961 tarihli BM’nin Vatansız Kişiler Hakkında Uluslararası Sözleşmesi’ne dayanarak yaptığı başvuruda mahkeme “Siz vatansız değilsiniz” dedi!
Kararda şöyle deniyor:
“Bu davadaki dilekçe sahiplerinden biri hariç hepsi, daha önce de belirtildiği gibi, bu statü (vatansızlık) altında değildir; vatansız değildirler. Söz konusu ortak başvuruları bağlamında, biri hariç hepsi Türk vatandaşlığına sahip olduklarını beyan etmişlerdir. Sonuç olarak, özünde, her birinin Kıbrıs Cumhuriyeti yetkili makamına yaptığı başvuru, Türk vatandaşı olmalarına rağmen kendilerine Kıbrıs vatandaşlığı verilmesine yöneliktir”…
Bu mahkeme kararından sonra da Niyazi aynı şekilde “vatansızlık” demagojisini tırmandırmaya devam ediyor.
Avrupa Parlamentosu Dilekçe Komitesi’ne başvurudan sonra yaptığı açıklamada da aynı “vatansızlık” demagojisini sürdürdü…
Mahkemeyle mi inatlaşıyorsunuz? “Vatansız” olmayan kişileri ısrarla vatansız/devletsiz/kimliksiz olarak tanımlamaktaki amacınız nedir? Karma evlilik konusunu “mülteci sorunu” olarak mı aksettireceksiniz? Anası veya babası Türk vatandaşı olan çocuklar vatansız/devletsiz/kimliksiz değildir. Bunda ısrarcıysanız, başvuracağınız yer Kıbrıs Cumhuriyeti değildir, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği’dir!
2007’de vatandaşlık verilmesini durduran kararı alan AKEL’in İçişleri Bakanı’ydı. 2024’te ise konuyu kışkırtarak “vatansızlık” üzerinden demagoji yapan AKEL’in oy avcısı Türk parlamenteridir…
Bayım, çocuklara zarar vermek pahasına daha fazla istismar etme bu konuyu. Avrupa Komisyonu açıklamasını çarpıttın, Yüksek Mahkeme kararını gizledin… “Vatansızlık” kavramını manipüle ettin!
Gerçekleri manipüle ederek nefret tohumları saçmayı bırak, Bay Niyazi! Çünkü insanların yüreğine ekilen nefret nükleer savaştan sonra sağ kalan hamamböceği gibidir…
(21 Mayıs 2024 tarihinde “Nükleer savaştan sonra sağ kalan hamamböceği” başlığıyla Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)