Şener Levent – Evet haklısınız…
Yüz bin Kıbrıslıtürk seçmenden seksen bin kişi Pazar günü oy kullanmaya gitse ortalığı darmaduman eder…
Altmış bin, hatta kırk bin…
Yeter de artar bile…
Bence adada statüko değişikliği isteyen her Kıbrıslıtürk sandığa gitmeli…
Ve oy vermeli…
Kime isterse versin hatta…
Önemli değil…
Önemli olan Kıbrıslı bir Türk temsilciyi Avrupa’da sesimiz olsun diye oraya seçmek değil…
Önemli olan katılım…
Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşı olarak bu seçime katılım…
İki toplumun aynı sandıklarda birlikte oy kullandıkları yegane seçimdir bu…
Kuzeydeki işgal rejimine karşı başkaldırının bir parçasıdır…
Onlar hiçbir zaman karma bir seçim istemedikleri için halkın kitlesel olarak buna katılımını da istemiyorlar…
Bu rejimin istemediğini yapmak ona baş kaldırmak demektir…
İnada gidin sandığa…
Kıbrıs Cumhuriyeti kimliğinizle gidin…
Sahte değil, gerçek kimliğinizle…
Ne kadar çok giderseniz, bu rejime yeter demiş olursunuz…
Kıbrıslı bir Türk adaya oy vermekten çok katılım için gidin…
Sahip çıkın cumhuriyetinize…
Bu cumhuriyet bizim de cumhuriyetimiz…
Biz ancak bu cumhuriyete iki ulusal toplum olarak tek halk olabiliriz…
***
Kıbrıslıtürk adaylar için “Avrupa’daki sesimiz” ifadesini çok yanlış ve ırkçı buluyorum…
Neden sesimiz?
Kıbrıslırum adaylar da sesimiz değil mi?
Düşmanımız mı onlar?
Bugüne kadar o parlamentoda bulunanlar bizim toplumumuzun aleyhine mi çalıştılar?
Çalıştılarsa söyleyin…
Aha bunu yaptılar deyin…
Mesela sevgili dostum Konstantinos Mavridis…
Veya Dimetris Papadakis…
Neoklis Silikiotis…
Takis Hacıyorgiu…
Onlar da sesimiz değil miydi?
Mavridis’i çok dinledim…
Katılmadığım hiçbir şey söylemedi şimdiye dek…
İki dönemdir o parlamentoda…
Ve bence en çalışkan milletvekillerinden biri…
***
Kıbrıslıtürk parlamenter Kıbrıslıtürk toplumunun, Kıbrıslırum parlamenter Kıbrıslırum toplumunun çıkarlarını savunur diye bir mesele yok…
Hepsi de Kıbrıs halkının çıkarlarını savunmak için orda…
Ben partisel olarak da bakmıyorum meseleye…
Parti çıkarları hiçbir zaman umurumda olmadı…
Toplumsal olarak bakarım…
Toplumsal faydaya bakarım…
Anna Teologu mesela…
AKEL üyesi değil, ama AKEL’den aday olmuş…
Olsun…
Kıbrıs için büyük bir değer…
Umarım kazanır…
Ve bence de kazanacak…
Bu parlamentoya yakışır…
Petros Hristodulu…
Larnaka eski Belediye Başkanı…
Kıbrıs’ın ona da ihtiyacı var…
***
Kıbrıslıtürk adaylara bizim adaylarımız, Kıbrıslırum adaylara ise onların adayları diye bakmıyorum…
Kıbrıslıtürklerin çıkarlarını yalnız Kıbrıslıtürk parlamenterler savunabilir diye düşünmüyorum…
***
Kıbrıslıtürk aday kim olursa olsun, madem ki Türktür, o halde tamamdır diyenlere katılmıyorum…
Benim için önemli olan ırkı ve milliyeti ile dini değil…
Uzlaştığım pek çok Kıbrıslırum olduğu gibi, uzlaşmadığım pek çok Kıbrıslıtürk var…
Bunun için adayları Kıbrıslırum ve Kıbrıslıtürk diye ayırmıyorum..
Oz Karahan benim dostum…
Çok yakından tanırım…
Yasemin Harekleti’nde birlikte Avrupa Parlamentosu seçimlerine de katıldık…
Çok ileri görüşlü…
Ve bu memlekette Derviş Kavazoğlu ve Ayhan Hikmet gibi, rejim sahiplerinin yıldırımlarını üzerine çekmekten ve fikirlerini cesurca söylemekten çekinmeyen biri…
Bu parlamentoya girişi olay olur…
Başkasının girişi olay olmaz ama onun girişi olay olur…
Barışı bir Kıbrıslıtürk olarak değil, bir Kıbrıslı olarak düşünen Karahan gibi aydınlara bu adanın çok ihtiyacı var…
***
Yine de başta dediğim gibi, benim için en önemli şey Kıbrıslıtürklerin katılımı…
Sandığa gidin ve oy verin…
Varlığınız Kıbrıs’a armağan olsun!
(5 Haziran 2024 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)