Aziz Şah – 19/6/2024
31 mülteci Türkiye’den yola çıkıp ellerini kollarını sallayarak Kıbrıs’ın işgal bölgesine gelmişler.
Oradan da ıslık çalarak 40.000 Türk askerini geçip BM kontrolündeki tampon bölgeye girmişler.
Bu haberi okuduğumda aklıma Petros Kakoullis geldi…
13 Ekim 1996’da yağmurdan sonra çıkan garavollileri toplamak için dolaşırken “tampon bölge”yi ihlal ettiği gerekçesi ile Türk askeri tarafından vurularak öldürülen bir köylüdür Petros Kakoullis.
Garavolli toplarken öldürülen bir Kıbrıslı…
Petros ilk kurşunla yere yığıldıktan sonra Türk askeri üç kurşun daha sıktı.
Şimdi, düşünün…
Garavolli toplayan köylüyü hiçbir teknolojik gözetleme sistemi olmayan 1996’da uzaktan görerek öldüren Türk askeri, 2024’te radarların, kamera sistemlerinin, İHA’ların olduğu bir zamanda 31 kişilik insan grubunun tampon bölgeye girişini fark etmedi…
Çünkü işgalin kanunudur: Tampon bölgeye “güney”den giriş yapamazsınız, “kuzey”den ister dozerle, ister kaçakçılarla, isterseniz de mülteciler ile girersiniz…
Ne yazık ki, Türkiye savaşlardan kaçan insanları politik bir araç olarak kullanarak “mülteci” kavramının ve statüsünün içini boşalttı.
Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, “Purnara Mülteci Kampı’ndaki kişilerin büyük çoğunluğu kuzeye getirilen işçilerden oluşuyor” demişti…
Tasos Isaak ve Solomos Solomou bilinir “tampon bölge”de öldürülen isimler arasında en çok. Onlardan önce 1976’da, 1982’de, 1983’te, 1988’de, 1993’te ve 1996’da öldürülen birçok insan var…
Klerides’in çocukluk arkadaşı Denktaş’a çok içten bir mektubu var garavolli toplayan Petros’un cinayetinden sonra…
3 Haziran 1996’da Stelios Panayi cinayeti vardır. Stelios yerde ağır yaralı yatırken, Türk askerleri BM Barış Gücü’nün başlarının üstüne ateş ederek yerde ağır yaralı yatan kurbana yaklaşılmasını engellemiştir. (Glafkos Klerides, Bir Dönemin Anıları, Galeri Kültür, S. 105)
Yıl 2024…
Isaak, Solomou ve diğerleri öldürülürken izleyen BM Barış Gücü Türkiye üzerinden gelip tampon bölgeye giren mülteciler için Kıbrıs Cumhuriyeti’ni suçluyor.
Afganistanlı, İranlı, Suriyeli ve Sudanlı 31 mülteci Türkiye’den Kıbrıs’ın işgal bölgesine geldiler ve ellerini kollarını sallayarak Petros Kakoullis’in öldürüldüğü tampon bölgeye girdiler!
Bu 31 kişi Türkiye’ye “vize” alarak mı, yoksa kaçak yolla mı gitti? Türkiye’ye “transit vize” ile giren birisi Kıbrıs’ın işgal bölgesine aynı vizeyle gelebilir.
Sözde “içişleri bakanı” yerleşimci Dursun Oğuz bunu açıkladı:
-“Türkiye Cumhuriyeti kendi ülkesi için yaptığı transit vize otomatikman bize geleni de seçmiş oluyor içinden”…
Kıbrıs’ın işgal bölgesine TC vatandaşları kimlik kartıyla, diğer ülkelerin vatandaşları ise “transit vize” ile ellerini kollarını sallayarak geliyorlar. Yani “tampon bölge”ye girmek o kadar zor değil…
İki ihtimal var: Ya Türk Sahil Güvenliği’nin gözetimindeki kıyılardan kaçak yolla tekneyle geliyorlar ya da TC yasalarına göre “transit vize” uygulamasıyla geliyorlar.
Sinirlerinizi bozayım biraz daha…
Rusya’nın Interpol’den talebi üzerine IŞİD’çi Çeçen Şamil Kalaev 21 Aralık 2023’te Kıbrıs’ın işgal bölgesinde tespit edildi. O zaman yazıp sormuştum: IŞİD’çi Şamil “transit vize” ile mi geldi? Dahası, Interpol’ün aradığı bütün suçlular askeri istihbarat Sivil İşler’i nasıl atlatıyor?
Sinirlerinizi bozmaya devam edeyim?
Sık sık duyuyoruz “Interpol kaçağı yakalandı” diye. Yakalandıktan sonra Kıbrıs’ta kalmak için iltica başvurusunda bulunuyorlar.
İşgal sürdüğü müddetçe bu sorunun çözümü yoktur…
Çünkü kıyı şeridini, gümrük ve Yeşil Hat’tı Türkiye kontrol eder!
Neden “yasadışı limanlar” der Kıbrıs Cumhuriyeti anladınız mı? Çünkü Kıbrıs hükümeti kontrol edemediği limandan gireni denetleyemez. Denetleyemediğini yasal kabul edemez!
Kıbrıs Cumhuriyeti elitinin şeytani fikirleri var: “Topraktan vazgeçelim, devlet kurtulsun”!
Bay Hristodulidis ve Bayan Annita Dimitriu!
Kıbrıs’ın %37 toprağından tamamen vazgeçseniz de, “iki devletli çözüm”ü kabul etseniz ve doğalgazdan pay verseniz de, Türkiye üzerinden kontrollü ve sistematik nüfus akışı devam edecek!
Transit vize ile gelen IŞİD’çi Şamil tampon bölgeye girdiğinde ne yapacaksınız?
(19 Haziran 2024 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)