Pakistanlılar neden isyan etti?

Aziz Şah – 28/6/2024

15 Haziran’da Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu bir asker tarafından Gemikonağı’nda Naveed Akbar’ın öldürülmesinden sonra Pakistanlılar 50 yıllık işgal tarihinde görülmemiş bir isyan başlattılar:

-“Katil Türk askeri” diyorlar!

50 senede işgal bölgesinde yaşayan Kıbrıslıların gösteremediği tepkiyi gösterdi Pakistanlılar.

İşgal valisi Metin Feyzioğlu bile açıklama yapmak zorunda kaldı…

Az buz şey değil Sömürge Valisi’ne açıklama yaptırmak!

Bay Feyzioğlu tam bir sömürgecidir. Konuşacağı konuyu kendisi seçer, soru sorsanız da cevap alamazsınız!

İstediğiniz kadar sahte mecliste soru sorun, gazetede yazın ya da bildiri yayınlayın.

-“Muhatabım değilsiniz, bir hiçsiniz” der susarak…

Her konuda konuşur, babasının malını satar gibi “Mağusa limanını satıyoruz” der, “elektrik kurumundan kurtulmamız lazım” der…

Sömürge Valisi Feyzioğlu ilk geldiğinde “Dünyanın her yerinde marjinal cümleler edenler olabilir, kulak asmayın” demişti.

Feyzioğlu’nun “marjinal” dedikleri Türkiye’ye işgalci diyenlerdi…

Nisan 2023’te Karpaz’da Türkiyeli yerleşimcilere yaptığı konuşmada sendikacılardan “soytarılar” diye bahseder. O “soytarılar” ki TC işgal valiliğinin önüne gidip, “Bizim TC Devleti ve halkıyla hiçbir sorunumuz yoktur” diyecek kadar işbirlikçidirler… 

Önce kutuplaştırdı sonra aşağıladı, en sonunda da muhatap almamaya başladı.

Feyzioğlu’na yetki ve sorumluluk alanına giren soru sorulduğunda sizi muhatap alıp cevap vermez.

“Türkiye’ye girişi yasaklı Kıbrıslılar”  konusu mesela…

“Yüce meclis”in kürsüsünden soruldu, gazete manşetlerinden soruldu, Turgut Afşaroğlu “sağlık nedeni ile Türkiye’ye gitmem gerekiyor” diye dilekçe verdi ve haftalarca kamuoyu önünde sordu, sendikalar ve partiler bildiri yayınlayarak sordu. Tek bir açıklama yapmadı haşmetli sömürge valimiz Feyzioğlu…

-Siz kimsiniz lan böcekler de ben size cevap vereceğim, der gibi “Türkiye’ye girişi yasaklı Kıbrıslılar” konusunda muhatap almadı “Kıbrıslı Türk toplumu”nu…

Pakistanlı kardeşlerime teşekkür ederim, Metin Feyzioğlu’na konuşmak istemediği bir konuda zorla açıklama yaptırdılar.

Pakistanlı üniversite öğrencisi Akbaar’ı öldüren Mehmet Eren Erdoğan isimli TSK mensubunun Ankara Sulh Ceza Hakimliğince tutuklandığını söyledi…

İşgal rejimi açısından bu bile geri adım atmaktır ve bunun bedelini Pakistanlılara ödetecekler. Çünkü “katil Türk askeri” diyerek eylemler yapan Pakistanlıların arkalarında bir güç var:

-“Toplum olmak”… “Ulusal bilinç”… “Aidiyet duygusu”… “Bağlılık”… “İnanç”… “Kader, keder ve değer birlikteliği”…

Kıbrıslı Türk toplumunda olmayan her şey!

Pakistanlılar toplumdur, Kıbrıslı Türkler değildir.

Nitel ve nicel olarak, sahip olduğu değerler ve kapladığı kütle anlamında, yok olmuş bir ahalidir “Kıbrıslı Türk toplumu”…

Pakistanlılar yaptıkları eylemlerden birinde sordular:

-Öldürülen bir Kıbrıslı olsaydı TSK mensubu asker ifadesi bile alınmadan Türkiye’ye kaçırılabilir miydi?

Kaçırılırdı, kimse de sesini çıkarmazdı!

35 tabut geldi Adıyaman’dan…

Bir binanın inşaatının başlamasından sonuçlanmasına 42 resmi izin verilir ve imza atılır Türkiye’de! Ayrıca İmar Affı’ndan dolayı Şehircilik Bakanı ve Cumhurbaşkanı da sorumludur. 44 imza ile devlet 35 cenazeden sorumludur!

Türkiye’den gelen 35 tabut için kimse TC Devleti’ne “katil” demedi. 44 imzayla sorumluydu TC Devleti İsias otelden!

Pakistanlılara helal olsun…

Onların bir canına sahip çıktığı gibi biz 50 senede bir canımıza sahip çıkamadık!

Çünkü Pakistanlılar burada bir toplumdur ama “Kıbrıslı Türkler” toplum olma özelliğini çoktan yitirdiler.

Bir toplumu toplum yapan ortak değerler, acılar ve sevinçler, Kıbrıslı Türklerde birbirine karşı hınç, kibir ve nefrete dönüştü.

Yerleşimci Türk sömürgeciliği 50 senede Kıbrıslılarda toplum olma bilincini yok etti üzerimize boca ettiği nüfusla. Kader, keder ve değer birlikteliği olan “toplum”u yok etti. Hiçbir ortak değeri kalmayan Kıbrıslılar işgal rejimine karşı kuyruğunu kıstırdı oturdu yerine.

Bir seferinde GKK komutanı Peker Günal celp töreninde şöyle demişti:

-Kuyruklarını kıstırıp gidecekler…

Kıbrıslıların yerine Pakistanlılar geldi… Kader, keder ve değer birlikteliği içinde karşılarına dikildi!

(28 Haziran 2024 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author